Aydınlanma çağından itibaren dini gerçekler göz ardı edilmeye çalışıldığından, ölüm ve ötesine bir açıklama getirilemedi ve bu noktada din tekrar devreye girdi.
İnsanın özgür olduğunu kabul etmenin yanında, “kul” olduğunun bilincine varması gerektiğinin önemi açığa çıktı.
Kişi özgürdür, lakin kendi iradesinin üstünde mutlak bir irade vardır.
Bu sebeple insan, ne denli özgür olursa olsun birtakım kurallara uymakla mükelleftir.