Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gece, yıldızlar gökyüzünde parlıyor, ay nazikçe parlıyor. Denizin huzur veren sesi ise kumsalda dans ediyor, bu anın büyüsü içinde kayboluyor insan.
Hazreti Mevlana
"Eğer bir nağmen varsa yalnız başına terennüm etme. Bizim bahçemizin dalından başka yerde ötme. Hayat sermayesine malik olan her şey kendine uymayan unsurlar arasına düştü mü ölür.. Bülbülsün, bahçelerde uç; bülbüllerle birlikte terennüm et. Kartalsın, denizin dibinde yaşama; sahralarda ömür sür. Yıldız mısın? Kendi feleğinde parılda; onun haricine çıkma. Nisan yağmurundan bir damla alır, onu bahçede beslersen; baharın feyziyle açılan gonca onu şebnem gibi bağrına basar. Büyüsü ile ağaçlarda tomurcuklar belirten seher; ışıklarıyla onun cevherinden rutubeti çeker. Onu denize at ki inci olsun, yıldızlar gibi titrek titrek parlasın. Denizden uzak kalan bir nisan yağmuru damlası, çiğ danesi gibi bir çöpün üzerinde mahvolur gider. Müslümanın temiz hamuru parıltısını Hz. Muhammed'in denizinden alan bir incidir. Nisan yağmuru isen onun kucağına atıl. Onun denizinden inci olarak çık. Alemde güneşten daha parlak ol, ebedi nura sahip ol."
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Reklam
ikisi'de seçkin Belkide çok şanslıydı Aşk büyüsü nasıl olduysa ruhlarına Nüfuz etmişti artık fanusun dışındaydılar İnsanlar kendi günahlarıyla onları bazen lanetlediler Oysa aşıklar dünya nimetlerine umarsız kör ve sağırdılar Her şeyi geride bırakıp üryan kalpleriyle aşk limanına ilerlediler... Mavi denizin kıyısından beyaz yelkenli ..... Lekesiz bir gemiyle aşklarınca açıldılar..
Şiire dair
... Acaba insanlığın ortaya çıkışından günümüze kadar kaç milyar şiir yazılmıştı? Bunların ne kadarı yazıya aktarılabilmiş,ne kadarı şairin dışındaki kişilere ulaşabilmişti? Günümüzde bile okuma yazma bilmeyen birçok insan şiir düzenleyebilmektedir. Evrensel bir nitelik taşıyan şiir uğraşı, geçmişten günümüze hemen hemen bütün insanların ilgi alanına girmiştir. Nasıl girmesin ki? Sevinen insanlar, üzülen insanlar, çiçekten güneşe,kısaca her şeye aşık olan insanlar, duygularını şiir olarak dışa vurmuşlardır. Şiir sevgiden öfkeye her türlü mesajı içinde ustalıkla barındırabilir. Kelimeler arasındaki etkileşimi yakalamak şiirin lezzetini oluşturmaya yetmektedir. Bir roman yazmaktan belki daha kolaydır. Sabah evden işe giderken duyduğunuz portakal çiçeğinin kokusu, gördüğünüz denizin engin maviliğindeki büyüsü, yüzünde hissettiğiniz güneşin sıcaklığı, kızdığınız bir olay hakkındaki düşünceleriniz,eşinizin güzel bir tebessümü, kanlı bir savaşın acımasızlığı, siyasi çıkarların çatışması,hayata bakışın değişmesi, doğumun ve ölümün gizemi, insanın kendisinde meydana gelen değişimler, binlerce şiir yazma nedeninden sadece birkaçı olarak gösterilebilir.
Coşkularımız yetim kaldı. Yoksul kağıtlarımızı onarmıyor artık şiirlerimiz. Şiirlerimizin kireci vuruyor yüzümüzdeki duvara. (Eksik fakat aydınlık anlatımları her çeşit mutsuzluğun…) Ve ellerimizi koğuşturuyoruz durmadan. Sabıkalı şiirlerimizden artan ve kendimizce yorumladığımız ellerimizi. Durmadan kendimize tırmanıyoruz uzun soluklarla.
Hece Şiirim
Aşık Sentezi( Gültekin Toga) ve Ali Rıza Malkoç 25.03.2018 Facebook Sosyal medya atışmasıdır Borsadaki adamlar, tenekeden mikadan Verilen söz üç günlük, zannedersin şakadan Şöyle bir taşlama yaz, gediğinde okkadan Sözün büyüsü kaldı, inan Sentezi Baba ARM Umudumu tüm kestim piyasa insanından Sıkılıyor yüreğim davranış lisanından Temmuzu kar
Reklam
Ben’deki
Denizin değil, dalganın büyüsü bu. Belki bilirsin.
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.