Mutluluğu ve acıyı birlikte öğrendim. Mutluluğun sahip olduklarınla ilintili olmadığını öğrendim, çünkü hiçbir şeyim olmadığı zamanlarda da ben çok mutluydum..
Sayfa 237Kitabı okuyor
Erkekler kadınlarının sünnet edilmesini istemekte, anneler kızlarının kocasız kalması korkusuyla buna göz yummaktalar. Sünnet olmamış bir kadın; kirli, tecavüze uğramış ve evlenilmez kabul edilmekte.
Sayfa 235Kitabı okuyor
Kadın Sünneti
Dört bin yılı aşkın süredir Afrika kültürlerinde kadınlar sünnet edilmekteydi. Çoğu kişi, uygulamanın Müslüman ülkelerin neredeyse büyük kısmında geçerli oluşundan, bunun Kur'an'ın emri olduğuna inanıyor.
Sayfa 235Kitabı okuyor
Sünnetim sırasında yaşadığım sağlık problemleri dünyadaki milyonlarca kızın ve kadının da başının belasıydı. Cehalet, Afrika kıtasındaki pek çok kadının ıstırap içinde yaşamasına neden oluyordu.
Sayfa 228Kitabı okuyor
Önemli olan yaşamın kendisiydi.
Sayfa 226Kitabı okuyor
O toplumda iki seçenek vardır: yaşamak ya da ölmek. Arası yoktur.
Sayfa 107Kitabı okuyor
Afrikalı bir kadın hakkında çok şey biliyordum. Pasif, çaresiz bir çocuk gibi sessizce acı çekerek nasıl yaşanılacağını biliyordum.
Sayfa 56Kitabı okuyor
O toplumda iki seçenek vardır: yaşamak ya da ölmek. Arası yoktur.
Sayfa 107 - Bilge kültür sanat yayınKitabı okuyor
İnsan yaşam yolunda ilerlediğinde, şiddetli fırtınaların içinden geçtiğinde, güneşin
tadını çıkardığında ve çevresindeki onlarca
hortumun arasında ayakta durmaya çalıştığında, hayatta kalmanın yalnızca kişinin isteğine ve kararlılığına kaldığını anlıyorum.
Tabiatta özgür olmak, tekrar güneşin altında olmak muhteşem bir duyguydu. İşte o zaman ağaçların arasında kaybolup sessizce oturuyor ve kuş cıvıltılarını dinliyordum.
Sayfa 194Kitabı okuyor