Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Köy Enstitüleri üzerine yazılan kitaplar.
1. Adıyaman Süleyman: Okul Uygulama Bahçeleri • Kendi Yayını 4. Bası 1963 2. Ağanoğlu Halit: Köy Enstitüleri Yolunda • İstanbul, 1949-A Sait Basımevi 3. Akalın Bedri: Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi Klavuzu • İstanbul, 1945-Milli Eğitim Basımevi 4. Akın Galip: Tonguç'un Kır Çiçekleri • Güldikeni Yayınları -
« Köylünün içinde yaşadığı koşullar ülkede ilkel denilebilecek düzeydedir. Dicle Köy Enstitüsü'nde müdür olan Nazif Evren'in enstitüye alınan öğrencilerden biriyle ilk karşılaşmasına ilişkin izlenimleri, o yıllarda eğitimin neden önemli olduğuna işaret etmektedir: " [...] Ben zarfı açıp adlarını sorarken işlerinden birisi sıradan ayrıldı. Yakınımdaki inşaattan kalma taş yanına arasına çömeldi. Beyaz fistanı ile çevresini örttü, işini tamamladı. Hiçbir şey söyleyemedim. Bu çocuk henüz tuvaletini bilmiyordu."
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
[ Köy Enstitüleri ]
"Bu, yukarıdan aşağıya uygulanan demokratik bir eğitimdi... Dicle'de öğrencilerin bir eleştirisini izleyen Bakan Hasan Ali Yücel, Ankara'ya döndüğünde İnönü'ye <<Paşam, oradaki çocuklar bizden çok iyi tartışıyorlar>> demişti..."
Sayfa 110 - İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
"Köy Enstitülerinde çalışmak bir inanç temeline dayanıyordu... Bu temel, Türk köyünün ve köylüsünün eğitim yoluyla kalkınmasıydı..."
Sayfa 9 - İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
Savaştepe Köy Enstitüsü öğretmeni Nazif Evren şöyle diyor: “Bir ayda iki bina yapıveren öğrenciler, dinlenme saatlerinde bile okuyorlardı. Cepleri kitap ve dergi doluydu. Akşamları çamlara asılı fenerlerin ışığı altında, çamlıkta okuyorlardı. Köy Enstitülerinden yetişenler, öğrencilik dönemlerinden başlayarak yoğun bir şekilde okudular. Çocuklarını, öğrencilerini de okuttular. Bugünkü düzeylerine okuma alışkanlıklarını yaşamları boyunca sürdürerek geldiler. Bana göre okuma işi budur” Sürdürüyor Evren: “Bir gün Eskişehir’den bir taksiyle üç kişi geldi Çifteler Köy Enstitüsü’ne. Öğrencilerin bavulları arandı. Eğitim konusunda Hasan Âli Yücel, Hakkı Tonguç, Rauf İnan, Fuat Baymur, Muvaffak Uyanık, Refik Durlu, Kemal Kaya, Halil Fikret Kanat, Fuat Gündüzalp gibi yazarların kitapları, Varlık ve Gökbörü gibi dergiler ve klasiklerden kitaplar vardı. Sabaha kadar bunlar incelendi. Soruşturmacılar yapıtlarından bir şey anlamıyorlardı. Dilimin döndüğü kadar kendilerine açıkladım. Yalnız Halil Fikret Kanat’ın iki ciltlik pedagoji kitabına takıldılar. Bunların kabı kırmızı idi, hem de adı bir tuhaf…”
Sayfa 37 - Literatür
Reklam
"Bu arada Köy Enstitüleri kötülendikçe kötüleniyordu... Çalışanlar; öğretmen, öğrenci, ustaöğrenci, idareci" Moskof uşağı"ydı... (...) Düşünüyordum... Onca yıl çalıştığım Köy Enstitüsi kurumları gerçekten bu anlatılanlar gibi miydi? Bu kadar kötü müydü bu kurumlar? Yıllarca bu kötülüklere mi katkıda bulunmuştum? Görememiş miydim? Sorunlar inandığım gibi değil miydi? Bu kadar emek... Peki ya Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk köylüsü için söylediği, öğrencilerimiz ile birlikte ezberlediğimiz, << Yedi yüzyıldan beri yeryüzünün çeşitli yerlerine göndererek kanlarını akıttığımız, kemiklerini topraklarında bıraktığımız ve yedi yüzyıldan beri emeklerini ellerinden alıp har vurup harman savurduğumuz ve buna karşılık her yerde her gün kötüleyip horladığımız ve bunca verdiklerine, bağışladıklarına karşı, nankörlük, saygısızlık ve zorbalıkla uşak yerine indirmek istediğimiz, yurdun bu gerçek sahibinin önünde bugün utançla ve saygıyla gerçek yerimizi alalım... >> sözleri gerçekliğini yitirmiş miydi?..
Sayfa 152 - İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
(...) "asıl köyün çocuklarını alıp, köylerine göre yetiştirmek gerekiyordu... Gelenlerin durumu perişandı... Saçları uzun, sırtlarında ağarmış bir gömlek, ayaklarında çarık, kimilerinin üzerinde rengi atmış asker ceketi vardı... Bakanlığın gönderdiği kumaştan yazlık ve kışlık olmak üzere üçer tip büyük, orta, küçük boy urbayı hazırlamıştık... "
Sayfa 89 - İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
[ Köy Enstitüleri Marşı ]
Kafa dinç, el nasırlı, gönül rahat, alın ak, Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz.. Biz yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz...
İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
"Anımsarsınız, yüz gram ekmeğin vesikayla verildiği günlerde üç yüz ton buğday ürettiğimiz tarlayı o da yok şimdi..."
Sayfa 196 - İnova Yayınları 1.Basım Ocak 2015Kitabı okudu
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.