Bu da geçer ya hû!..
Mevlânâ Hazretleri buyurur:
"Senin iç dünyan bir misafirhâne gibidir. Sevinçler dw kederler de geçicidir. Ne sevinçlere aldan, ne de gamları dert edin! Gamlar sürûruna mâni olursa üzülme! Çünkü gamlar, -sabredersen- senin için sevinç ve neşe hazırlamaktadır."
Sayfa 106 - Erkam
Söz bir incidir ki onun denizi gönüldür ve gönül bütün anlamları kendisinde toplayan bir şeydir. Nitekim denizden gevherler dalgıç eliyle meydana çıkar; onlara cevahirciler katında değer biçilir. Gönülden de söz incileri söylenme şerefine bu işin uzmanları diliyle ererler; onların ağızlarında canlanırlar ve oranlarına göre yayılırlar, ün alırlar. İncinin değer dereceleri pek çoktur; bir paradan binlerce liraya kadar yükselebilir
Yohsa nâ-geh suret-i hâli olur Sultân'a ‘arz ..
Kahra uğrar muktezâ-yı vaz‘-ı nâ-hem-vâr gül ..
Ol gül-i bâğ-ı hilâfet kim bahâr-ı devleti ..
‘Alem-efruz olalı görmez cefâ-yı hâr gül ..
Oldı devrinde hevâ mahbûs-ı zindân-ı habâb ..
Gâliba görmiş hevadan şemme-i âzâr gül ..
Berg-i gül gezdürmez oldı mahmil-i bâd-ı şabâ ..
Haddi yoh kim
""" ...Gönül vermeyince, sen gönül mulamazsın..."""
Sayfa 318 - MevlânâKitabı okudu
"" Dünyaya gönül verenler, tıpkı gölge avlayan avcıya benzerler. Gölge, nasıl onların malı olabilir? ""
Sayfa 298 - MevlânâKitabı okudu