Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Ona ne kadar âşık olduğumu düşündüm. Başını göğsüme yasladı. Kalbimin atışlarını, içimi dinliyordu sanki. İnsanın en iyi doktoru başını işte böyle aşkla göğsüne yaslayan sevgilidir diye düşündüm.
İnsanlara bakıyorum, onca şey hiç olmamış gibi davranabiliyorlar. Dünya yıkılıyor ama onlar hiçbir şey olmamış gibi yaşamayı beceriyorlar. Tüm o haksızlıklar göz göre göre yapılıyor ama insanlar put gibi durabiliyorlar. Gündelik yaşamlarına devam ediyorlar. Büyük bir dikkatle balık ayıklıyorlar mesela ya da itinayla ütü yapıyorlar ya da komşularına nasıl laf yetiştireceklerini düşünüyorlar... Her şey normalmiş gibi davranmayı başarıyorlar. Hatta bunu o kadar iyi yapıyorlar ki , insan kendinden kuşkuya düşüyor, belki de ben her şeyi yanlış anlıyorum diyor. Belki de her şey hakikaten normal. İlkokul kitaplarındaki gibi iyi, çok iyi, mükemmel. Sorun bende olabilir, belki de ben abartıyorum. Böyle düşünüyor insan. Sonra da düşünmek gitgide gereksiz bir hal alıyor. İnsan hayatın akışına bırakıyor kendini.