Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ölmeden önceki son saniyelerinizde asla ölmeyeceğinizi düşüneceksiniz. Son ânın içindeymiş sonsuzluk.
Sayfa 11 - CanKitabı okudu
... Mesele dünyayı anlayabilmek değil, değiştirebilmek. Al işte, ben anlıyorum da ne oluyor? Hiç. Kocaman bir hiç. Değiştirebiliyor muyum? Hayır!
Sayfa 233
Reklam
"Niye şaşırıyorsunuz. İnsan her yerde insan işte. Birbirini yemek üzere programlanmış. *Homo homini lupus. *
Sayfa 220
Suçluyla özdeşleşen normal insan, tırnak içinde normal tabii, suçlu cezalandırıldığında bir rahatlama hisseder; çünkü kendi içinde de o suçu işlemek isteyen biri vardır. Yeterince cesareti olmadığı için suçu işlememiştir ama şimdi bu cezalandırılan suçluyla özdeşleşerek suçu işlemiş ve karşılığında cezalandırılmış gibi bir ruh durumuna girer. Bir nevi "catharsis".
Sayfa 204
Çok acayip bir şey... İnsan bazen bir hikâyenin içinde sıkışıp kalıyor. Üstelik bunu anlatana kadar farkında bile olmuyor.
Sayfa 25
Dünya sürekli, yeniden ve yeniden kuruluyordu. Herkese ve her şeye rağmen. Hayat ne kadar zengin imkanlar barındırıyordu ve ben ne kadar azını yaşamıştım bugüne kadar! İnsanı kendi hayatım dediği o esarete mahküm eden neydi?
Reklam
"Ama benim talihim buydu. Hep imkânsızlıklar peşinde savrulup duracaktım. Elimde hep yarım kalmış portreler olacaktı."
Vasıf defterlerinden birinde bu resimle ilgili şu cümleleri not etmiştir: "Her an birşey söyleyecekmiş gibi. Gözlerinde zeki ama alaycı bir pırıltı var. Sonra elleri. Kitabı nasıl da kararlı bir şekilde kavramış. Birşey yazıyormuş da siz birden içeri girip onun dikkatini dağıtmışsınız gibi bakıyor. Sevdiği birine bakar gibi..."
Bir insan her zaman hikâye anlatıcısıdır; kendi hikâyeleriyle ve başkalarının hikâyeleriyle çevrili yaşar; başına gelen her şeyi onlar aracılığıyla görür ve hayatını anlatıyormuş gibi yaşamaya çalışır. JEAN-PAUL SARTRE, Bulantı
Özellikle de mutsuz olduğum, hayal kırıklığına uğradığım dönemlerde yazıya, edebiyata doğru eğilimim artış gösteriyordu. Bu anlamda, fanteziler kuran birinden farkım yoktu belki. Yazmak iyi geliyordu. Sağaltıcı bir gücü vardı.
Reklam
Edebiyatçının varoluşu, düş kurma ve aktarma cesareti göstermesine bağlıdır.
"Hayret etmemek. Çok sıkıcı. Yaşama daha iyi... Her filozof insanı başka bir veciz lafla tarif eder. Filhakika hepsi de doğrudur ama ben bunlardan en çok şunu severim: 'İnsan, hayret eden hayvandır.'
“Uyduruk bir mezar taşı ile noktalanacak sıradan bir hayat.”
"Zamana ihtiyacım var, yaşlanmaya, yaşamaya, tecrübe etmeye, hata yapmaya, hatalarımda ısrar etmeye, bu ısrarı bir üslup meselesi haline getirmeye, sonra da ortaya çıkan hilkat garibesine, işte bu da benim karakterim, demeye ihtiyacım var..." Gölgeler ve Hayaller Şehrinde Murat Gülsoy
Sayfa 19 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
İnsanların başkalarında aradıkları sır aslında kendi kafalarının içinde ya da ruhlarının bir yerinde gizli. Başkasını didikledikçe kendinden uzaklaşır insan. Kendine dönmelisin. Kendi içine. Her şeyin sırrı senin o heyecanla çarpan kalbinin tam içinde, başka bir yerde değil.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.