Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yüzümün yırtıklığı, gövdemin dağınıklığı dışardan bakılınca belli mi acaba?
Reklam
Nasıl seviyorum bu kargaşayı, dünyadan bir şeyler yağmalama çabamı! Bazan acıyorum da kendime.
Yorgunmuş çok. Ölememekten yakınıp duruyormuş. Sonunda bahçesindeki bir ağaca asmış kendini.
Asıl terkedilenin, terkeden olduğunu anlamıyor ki kimsecikler. Terkeder görünen, neşteri ortak yaraya batırabilendir çünkü, bu güç iş ona bırakılmıştır. Yitirdiklerini, yitireceklerini, çekeceği acıları bilse de gerekeni yapmak zorundadır. Daha az'la uzlaşmacı değildir. Acıları herkesin onayladığı biçimde çekme tafrasını terkedilen'e bırakarak. Ceketini sırtına atıp kulağına bir karanfil takarak. Yola öyle vurarak.
[...] eski evimizin sokağına girdim mi, bir tuhaf oluyorum. Bıkkınlık-hırs-bağışlama karışımı yoğun bir duyguyu taşımak çok güç geliyor.
Reklam
Asıl üzüntü veren yaşlanmak değil, uslanmak. Bizlere hiç yakışmıyor üstelik.
Dünya kesin bir açık-seçikliğe, kamplaşmaya doğru hızla giderken, küçücük rozetini yakanın altına gizlemek, ancak gerektiğinde göstermek niye?
Temelde kendiyle yetinme duygusunu besleyen her edim, aldatıcı bir mutluluktan başka ne getirebilir ki?
Günlerimi serseri bir mayın gibi oraya buraya çarparak harcıyorum.
39 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.