"Hatırlanan Ölüler" ve" Gerçekten ölüler" "Hatırlanan ölüler"'in mezarlarına bakılıp çiçeklerle bezenirken" gerçekten ölüler"'in mezarları unutulmuştu: Çiçeksizdiler, yabani otlarla kaplıydılar, Mezar taşları eğrilmiş ve aşınmıştı. Gerçekten Ölüler, tanınmayan Kadim,yaşayan hiç kimsenin görmemiş olduğu ölülerdi.Yaşlı bir insan -Bütün yaşlılar -pek çok insanın görüntüsünün son deposudur. Çok yaşlı biri öldüğünde onunla birlikte pek çok kişi daha ölür...
Sayfa 157Kitabı okudu
Kuşkusuz beni tanımış olan son kişinin de öleceği bir zaman gelecek...
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
Ya kendi acım? Cevabım acı duyacak bir "ben"'in olmayacağıdır. Epiküros'un vardığı sonuca katılıyorum:" Ölüm varken ben yokum."Korku, üzüntü, keder, yoksunluk yaşayacak bir ben olmayacak. Bilincim yok olacak,Işıklar kapanacak.Epiküros'un simetri iddiası da beni rahatlatıyor: Ölümden sonra doğumdan önceki var olmama hali olacak..
Sayfa 156Kitabı okudu
“Psikoterapi eğitiminin te­mel öğretisi, terapi ortamının sosyal mikrokozmos olduğudur; yani hastalar dışarıda sergiledikleri davranışı eninde sonunda terapi orta­mında da sergilerler. Çekingen veya ukala veya korkak veya baştan çı­karıcı veya talepkar biri er ya da geç terapi saatinde terapistine karşı da aynı davranışı sergileyecektir.”
Sayfa 196 - Kabalcı YayıneviKitabı okudu
Hayat ne kadar yaşanmamışsa ölümden o kadar korkarsınız. Nietzsche iki kısa sözde bu fikri etkileyici bir sekilde ifade ediyor: " Hayatınızı mükemmel hale getirin ve doğru zamanda ölün"
Schopenhauer şöyle diyor: "Endişelerimizin ve kaygılarımızın yarısı başkalarının bizim hakkımızda düşündüklerinden kaynaklanır… Bu dikeni tenimizden çıkarmalıyız."
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.