Bir kişi ne kadar gizemli olabilir? Biri onun dilindeki baklayı dökene kadar mı? Hayır! Hayatının ona kattığı hissizlikler kadar. Hissizlik... En lanet bir şeydir. Ama insan işte nerde doğduğunu geçemediği kadar ne ara ne durumda olacağını da sevemiyor. Sonra öyle aval aval bakarak kalıyor;kaybettiklerine,ümit verip yol verdiklerine... Ama siz sanıyormusunuz ki bunlar vicdansızlıktan öte değildir? Yanılıyorsunuz bu her ne kadar vicdasnzılık gibi olsada insanı bu hâle getiren birtakım durumlar vardır kendi içinde kalıplaşan. Ve birinin kendini değiştirmesi öyle kolay kolay değildir. Aynı ıssız adam (Alper) gibi.
Alper, zamanında birtakım bir şeyler yaşamış ve bunların bıraktığı izlerden dolayı karşısına çıkan fırsatları geri tepen biri olarak karşımıza çıkıyor. İstediği şeyleri ele geçiremiyor çünkü korkuyor çünkü yapısına uymuyor. Her ne kadar istesede kendini değiştiremiyor. Çünkü biliyor kendi tabiatına kafa kaldırsa büyük felaketlerle sonuçlanacak her şey... Sonra Ada... Ada çıkıyor karşısına. İlk görüşte aşk denen şeyi hissediyor ona karşı. Bağlanıyor,umut veriyor sonra dile getiremediği sebeplerden dolayı yol gösteriyor ona. İki tarafada yazık oluyor çünkü iki tarafta birbirini unutamıyor.
Alper ile Ada'nın ilişkisini ele alan bu film sizi sahnenin sonlarına doğru gözyaşlarına boğabilir ❗