Yaşamın saçtığı incileri yüreğimle tutma niyetim
Alıp götürdü beni bilinmez diyarlara
Halis bakışlarımla eşlik edeceğim serüvenim
Hakikatin merkezinde yollar açacaktı manaya
Özel olmasını istemek tek mahiyetimdi
Sunulacaklarsa ona göre hazırlanacaktı zannımca
Rengarek olmaları albeniyi çekici kılarken
Baş döndüren cazibeler
Ruhumu ele geçirme gayretine düştüler
Kendimi salıvermemse an meselesi
Kontrolu bırakmayan kalbim irtifa kaybetmenin acısıyla dengesi şaşmakta
Vücudumdaki titremelerin döktüğü sıcaklık dudakları yakan bir dumanda
Bedeni saran güzellik auranın cazibesini artırmakta
Kapalı gözlerimse anı şahit tutmakta
Ele avuca sığmayan benliğim özünü bulmuşcasına coşmakta
Hayata verip vereceğim en güzel tebessüm ise sahibini bulmakta..
19/8/2023
Pınar PEKĞÖZ
Risk ve rızkın, imtihan ile imkânın iç içe geçtiği bir hayattır yaşadığımız.
Celâlin içinde bir cemal, zorluğun içinde bir kolaylık gizlidir hep.
Sayfa 165Kitabı okudu
İkram imanın tezahürü,
cimrilik ise insanı inkâra komşu eyliyor.
Zira, âlemlerin Rabbinin bu kâinatı böyle mükemmel bir misafirhane ve bir sofra sûretinde yaratıp içinde bizleri misafir etmesinin ardındaki sırrı ve hikmeti, en iyi, ikramı seven ve cimrilikten hoşlanmayan kişi anlayabiliyor!
Sayfa 159Kitabı okudu
Resûlullah aleyhissalâtu vesselamdan mü'minlerin aldığı bir ders, 'kusursuzluk' iddia etmek değil,
bilakis kusurunu bilip aczini ve fakrını dergâh-ı ilâhîde şefaatçi kılma dersidir.
Sayfa 152Kitabı okudu
Tarifini dinin belirlediği herşeyi 'hayatın dışına' itmeyi 'laiklik' diye anlayan, böylece 'laiklik'in genel-geçer tarifiyle de çelişen çapraşık bir zihniyetin müntesipleri, apaçık bir dinî muhtevaya sahip 'şehit' kavramını ise sahiplenir ve onu kendi tarif ettikleri veçhile kullanmakta laikliğe aykırı bir durum görmezler.
Ne yaman bir çelişkidir ki, 'hayat' sözkonusu olduğunda kapı dışarı edilen dinî kavramlar, 'ölüm' sözkonusu olduğunda pekâlâ içeri buyur edilir!
Sayfa 135Kitabı okudu
Uluorta söyleyiverdiğimiz, tartıp biçmeden sarf ettiğimiz 'genellemeler'dir ki, bizi hesap günü maazallah büyük helakete sürükleyecek.
Ölçmeden, tartmadan, uluorta söyleyiverdiğimiz genelleyici sözler...
Sayfa 131Kitabı okudu
Her halin ve her makamın,
o hale ve makama yakışan bir özelliği, edebi, fiili ve kelamı vardır.
Rüku ve secde, insanın hem kendisinin, hem başka bütün yaratılmışların aczini ilan ederek âlemler Rabbini tesbih ve tenzihin;
ve O'nun karşısında fakrını ilan ederek yalnız ve ancak O'ndan dua ve niyazın makamıdır.
Sayfa 100Kitabı okudu
Duygularını bastırmayı ve saklamayı,
kalbin söylemediği şeyi dilinde gezdirmeyi öğrenen kuşaklarız.
Sayfa 85Kitabı okudu
Önüne çıkan hak-bátıl iman-küfür, hidayet-dalâlet, tevhid-şirk tercihlerinde haktan, imandan, hidayetten ve tevhidden yana tutum almakla insanın imtihanı bitmez.
Hakikati bu şekilde bulduktan sonra, bu kez hakikatin dengesini kurma ve kıvamını bulma imtihanı yaşanır.
Çünkü hakikat birdir ama çok veçheleri vardır.
Ve bu veçhelerin her biri için ifrat ve tefrit, hakikatin iki büyük düşmanı olarak iki uçta bekleyip durmaktadır.
Sayfa 22Kitabı okudu