Noel yaklaşırken kardeşinin artık bir sevgili bulması gerektiğini düşünen Langston, eline Lily'nin(kardeşinin) kırmızı defterini alıyor ve içine bu defteri bulan kişinin uyması için bazı talimatlar yazıyor. Kütüphanede kitapların arasına bıraktığı bu defteri ise Dash buluyor. Dash de etrafındaki herkes tarafından alaycı ve garip bir çocuk olarak değerlendirildiği için sıfatlarının hakkını vererek o da bu oyuna katılıyor. Lily'ye yeni talimatlar yazıyor ve böylece defter sayesinde birbirleriyle konuşmaya başlıyorlar. Karakterleri birbirine tamamen zıt olmasına rağmen, düşünceleri bir yapboz parçası gibi birbirini tamamlıyor.
Lily Noel günlerine bayılan, ailesiyle ilişkisi mükemmel olan, etrafına neşe saçan bir kız. Dash ise Noellerden nefret eden, birbirlerinden ayrı olan anne ve babasıyla pek de güzel ilişkisi olmayan, kendini kitaplar, sessizlik ve yalnızlık üçlemesinde huzurlu hisseden bir tip.
Kitapta en beğendiğim kısım, Lily'nin ya Dash benimle yüz yüze görüştüğünde beğenmezse, düşüncelerimle konuştuklarım birbirine uyuşmazsa diye endişelenmesiydi. Klavyede veya defterlerde düşüncelerini konuşturan kişilerin ortak sorunudur bu. Yüz yüze olan ilişkilerde kendimizi tam olarak ifade edemez, doğru kelimeleri kısıtlı süre içinde bir ara getiremeyiz bazen. Biz diyorum çünkü ben de o bahtsız insanlardan biriyim.
Genel olarak kitap güzeldi. Kitap seven karakterlerin olması çok daha güzeldi. Okurken yormayan, kafa dağıtmak için okunabilecek çerezlik bir kitap.
Bize Çıkan YollarDavid Levithan · Pegasus Yayınları · 2017149 okunma
Rachel'ın her gün gidip geldiği tren bir durakta sürekli kırmızı ışıkta bekler, oda her gün aynı evi ve kendi hayalinden isimlendirdiği Jess ve Jason'u gözlemlemektedir. Bir gün Jess'in kaybolmasıyla olaylara dahil olur, bir yanımız kaybolan kadının peşinden gider, bir yanımızda Rachel'ın dağınık hayatına tanık oluruz.
Konuyu üç farklı kadının bakış açısından okumak kitaba güzel bir hava katmış ve okuyucuyu sıkmamak için iyi bir deneme olmuş benim açımdan.
Başlarda biraz sakin başlasa kitabın akıcılığı sürekli devam ediyor ve ilerleyip olayın içine dahil olunca daha heyecanlı bir hal alıyor. Sadece polisiye yanı biraz hafif kalmış sanki ama oda kendini ilerleyen sayfalarda telafi etmiş diyebilirim. Bunun dışında oldukça yoğun, bir çırpıda ve sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitap.
İyi okumalar...
Çok güzel ve sürükleyici bir roman. Kitap 3 kişiyi anlatsada Rachel daha ağırlıklıydı. Kitabın sonuna kadar katilin kim olduğunu tahmin edemiyor insan. Tavsiye etmek isteyeceğim kitaplardan biri.
"Rachel her gün aynı trene binip aynı çifti izliyordu.Çiftin başına gelenleri butün ülke duyduktan sonra, hayatlarina dahil olmaya karar verdi..."
Karakter yaratimi ve olay örgüsü muhtesem harika kitap.
Hızlı ilerleyen güzel bir kitap lakin depresif karekter olan rachel oldukça sıkıcı gelsede devam ettikçe alışıyorsunuz ona da sonu anlamlı biten kitaplardan bir tanesidir trendeki kız
