Kültüre bağlı sendromlar
Amok:* Yoğun bir biçimde düşünmenin ardından insanlara ve nesnelere yöneltilen saldırganca davranış. Rapor edilmiş orijinal vakalar Malezya'dan gelse de benzer davranışlar Güneydoğu Asya'nın diğer bölgelerinin yanı sıra Polinezya, Melanezya, Puerto Rico (burada mal de pelea** adını alır) ve Navaholar arasında da bulunabilir. Bilis***
Sayfa 184
Hiçbir kültür asla tamamen yalıtılmış olmamıştır.
Sayfa 139
Reklam
Doro Ntika köyünde benden iki ev uzakta yaşayan çiftin adları ama Bose ve ina Bose'ydi. (Dou Donggo halkı çocuk-sanlılık adı verilen bir uygulamayı izlemektedir; buna göre, ilk çocuklarının doğumundan sonra ebeveynlere o çocuğun “Babası” ya da 'Annesi” biçiminde hitap edilir. Bu nedenle de Bose doğunca babasına “ama Bose”, annesine “ina Bose” denmeye başlandu) Ama Bose birkaç yıl önce İslam dinini kabul etmişti ama oğlu hâlâ geleneksel bir Dou Donggo adı taşımaktaydı. Genç Bose'nin alçak bölgelerdeki okula gönderilmesinden bir ya da iki yıl önce babası bana ve diğer herkese şimdiden sonra Bose'nin (güzel bir İslam adı kabul edilen) Bakar adıyla tanınacağını ve bunun katılacağı Bima okulunda oğlunun daha iyi bir başarı şansı yakalayabilmesi için gerekli olduğuna kadar verdiğini bildirdi. “Eğer Bose adıyla çağrılmaya devam ederse,” dedi komşum, “okuldaki arkadaşları onunla alay ederler ve öğretmenleri de ona karşı sert davranır.” Köydekilerin çoğu ad değişikliğini kabullendi ve oğlanı “Bakar” adıyla çağırmaya başladı; ama çoğumuz babasına "ama Bose" demeyi de sürdürdük.
Sayfa 126
Türdeşliğin var olduğu toplumlarda sorunsal haline gelen şey, farklılıkların nasıl yaratılacağıdır.
Sayfa 121
Gerçek uygulamada soy, klan ve akrabalıkların soy ya da akrabalığın resmi ideolojisiyle pek fazla ilgisi olmayan her türlü yoldan üyeler aldığını ve çıkardığını anımsamak önemlidir. Evlat edinme, büyütme, ritüel ve hatta kölelik bir akraba grubuna üyelerin alınması için kullanılan yollardır. Bunlar ve bunlara benzer örnekler, akraba gruplarını incelerken, insanlar birbirleriyle ilişkiler kurup bunları sürdürürken biyolojik, sosyal ve kültürel (ya da ideolojik) etmenler arasında var olabilecek karmaşık ilişkileri aklımızdan çıkarmamamız gerektiğini biz antropologlara çok net bir biçimde göstermektedir.
Sayfa 118
Ailenin temel işlevlerinden biri olan çocuk yetiştirme de aslında asla tamamen çocuğun ebeveynlerine bırakılmaz, büyükanne ve büyükbaba, teyzeler ve amcalar ve yakınlarda olan diğerleri tarafından paylaşılır. Çocuklar evden eve gezinir, acıktıkları yerde yemek yer, karanlık çöktüğünde neredeyse orada uyur. Aslında, pratik açıdan, çekirdek aile çocuk yetiştirme açısından çok verimsizdir ve bu görev için zayıf kalmaktadır.
Sayfa 113
Reklam
555 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.