Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
HAFIZA GIDIKLAMAK
Alp Laçin O içeri girdi. Ortamda, I. Dünya Savaşı solgunluğu, nihilizm uğultusu, enkaz dumanı. Ne hayatlar var. Avukatımız gür saçları, ütülü takımı ve kırmızı kravatıyla mekana Michael Jackson'ın fırlattığı bıçak gibi dalıyor. Ölgün bakışlı bahtıkaralar arasında piyango şakası gazisi Müjdat'ı bulup yanına gidiyor. Zavallı adam, yaylım ateşine tutulmuş unkurabiyesi gibi darmadağın. Kendi kaderinden ürkmüş, ağlamaklı, mütereddit, ciyaklıyor: "Galiba meramımı estetize edemedim avukat bey... Anlıyorum ki dünya uçurumun eşiğinde... Kendimi varmadan önce intihar nota yazmazsam nezaketsizlik olur..."
Sayfa 146Kitabı okudu
😎 Fatih Altaylı"nın ; "Küba'da patates bile yok." Sözü uzerine ,, Berna Laçin: " Bak, ben sana KÜBA'da neler yok anlatayım! Küba’ya yaptığım yolculuk bir gezi değil, deneyim oldu benim için... Eşi benzeri olmayan tarihi ve yönetim sistemiyle, kimseye benzemeyen insanların ülkesi burası.
Reklam
Berna Laçin’in anlatımı ile Küba :)
FATİH ALTAYLI: Küba'da patates bile yok. BERNA LAÇİN : Bak, ben sana KÜBA'da neler yok anlatayım! Küba’ya yaptığım yolculuk bir gezi değil, deneyim oldu benim için... Eşi benzeri olmayan tarihi ve yönetim sistemiyle, kimseye benzemeyen insanların ülkesi burası. Rom, puro, dans-müzik ve neşe... Buram buram “gerçek” zenginlik... Küba’yı anlamak için
644 syf.
·
Puan vermedi
Yaptığı karakter tahlilleri, yarattığı olay örgüsü, betimlemeleriyle harika bir ilk kitap. Özellikle de 22-26 yaş aralığında yazdığını düşünürsek. Nerede Cevdet Bey ve Oğulları nerede Kırmızı Saçlı Kadın! Orhan Pamuk'un "bazan" kelimesinin temeli meğerse burada atılmış. Edebi anlamda çok başarılı bulsam da tarihsel olarak takıldığım çok fazla yer oldu. Edebi kurguda tarihsel gerçekliğin olması gerektiğine inananlardan biri olduğumdan dikkatimi çeken bu hataları (!) yazamadan durmayacağım: -1939 yılında yaşananları anlatırken "Türkçü hareketi bütün dünyada temsil eden şu anda biricik dergi Ötüken'dir." ifadesi. Hüseyin Nihal Atsız'ın çıkardığı Ötüken Dergisi'nin ilk sayısı 1964 yılında çıktı. - Yine aynı yılda Muhtar Laçin karakteri Bulgaristan başbakanı için verilen onur yemeğine katılıyor. Oysa bahsi geçen tarihte Bulgaristan krallık döneminde olduğundan bahsedilen kişi başbakan olarak değil bakanlık konseyi başkanı olarak tanıtılmalıydı. -Refik'in oğlu Ahmet babasının hatıra defterini bulur ve eski harfleri okuyamadığı için defteri İlknur'a verir. Oysa Refik günlük tutmaya 1937'de başlamıştır. Latin Harflerinin kabulü 1928 yılında gerçekleştiğine göre Refik -üstelik ilerici bir kişiyken- nasıl eski harflerle yazar? Nasıl Ahmet 1970'de bu yazıları okuyamaz? Bunların dışında Melek'in "hostes: konuksever gökavrat" ifadesine bayıldım. Daha önce duymamıştım. Meğerse aşırı Türkçeleştirmeyle dalga geçmek için yapılan bir espiriymiş.
Cevdet Bey ve Oğulları
Cevdet Bey ve OğullarıOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20235,9bin okunma