Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tuhaftır yaşam: acımasız mantığın boş bir amaca yönelik gizemli düzeni. Yaşamdan umulacak tek şey, insanın biraz kendini öğrenmesi –o da geç olur hep- ve bitmek bilmeyen bir yığın pişmanlık.
Göğsüme basan dayanılmaz bir ağırlığı, yaş toprak kokusunu, savaşı kazanmış olan fesatın gözle görülmez varlığını, koyu bir gecenin deşilmez karanlığını duyumsadım...
Reklam
"... Hayır, mümkün değil; bir kişinin, ömrünün belirli bir dönemindeki yaşama duygusunu -onun gerçeğini, anlamını, özünü- kavranması güç, derin özünü verebilmesi olanaksız... Mümkün değil. Düş görür gibi yaşıyoruz: yapayalnız...”
Yalandan nefret ettiğimi, tiksindiğimi, yalana tahammül edemediğimi bilirsiniz, başkalarından daha düzgün olduğumdan değil, beni üzdüğü için. Bir ölüm rengi, bir fanilik tadı vardır yalanda -en sevmediğim, en nefret ettiğim şeydir dünyada- en unutmak istediğim. Beni kötü yapıyor, hasta ediyor yalan, çürük bir şey ısır- mışım gibi. Yaradılış, işte.
Anlaşılmazlığı bile başlı başına tiksindirici olan bir yerde yaşamak zorunda kalır insan.
Rüyadaymış gibi yaşıyoruz; tek başına…
Reklam
Bu saygıdeğer nehri ebediyen karanlığa gömülecek kısacık bir günün aydınlığında değil, uzun ömürlü anıların yüce ışığında seyrediyorduk.
Korkma, karanlığın da bir gün yüreği sızlar
Sayfa 123Kitabı okudu
Bir imgeye, bir hayale fısıltıyla haykırdı -iki kez haykırdı, bir soluk verişten öteye geçmeyen bir haykırış... 'Dehşet! Dehşet!'
Son bir kez sözümü söyleme fırsatına kıl payı yaklaşmış ve muhtemelen söyleyecek hiçbir şeyim olmadığını fark etmiştim utançla.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.