Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Haldun Taner bir kitabında soruyor: "Saadet bu ömrün neresinde?" sonra bir başka kitabında yanıtlıyor sorusunu: "İnsan önemli dostlarım. Her şeyden önce insan." Evvela temiz bir vicdanımız olacak sevgili okur. Temiz, kullanılmamış, vicdanlı insanlarla bir aile, temiz vicdanlı bir ülke, temiz vicdanlı bir dünya... Saadet bu
Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz. Oscar Wilde
Reklam
Bir Daha Yaşanmayacak Şeylerde 1 Numara
Herkesin bulabildiği tek şeyin mana olduğu; küçük bir yer burası. Ben burada biraz Moda Sahil, biraz Paris havası koklamış bir kadına aşık oldum. Ama kusurluydu… Çünkü benden altı sene önce dünyaya gelmişti. Bu lanet hatayı nasıl yapabilirdi? Aklım almıyor. Hala daha düşünüyorum deniyorum ama hala aklım al mı yor ! Bu köhne aşağılık yere serpiştirilmiş yaşlı osurukların o dedikodudan yamulmuş ağızları yüzünden bittik biz. Bitirdiler bizi… Gücüm yetmedi ! Hepsini yatırıp tek tek ! Yapamadım. Onu bu lağım ağızlı sürtüklerin şeytani dillerinden kurtaramadım. En sonunda pes etti.Artık eli, yüzü titriyor ve kendi olamıyordu. Tüm şehri yakmak, yıkmak önüme çıkanı yumruklamak istedim. Olmadı, yapamadım. Bu güzel kadının on yedi yaşında bir kızı vardı. Tek bir evlilik geçmişti başından. İşler ciddiye binmeden ve de bu fosiller bizi öğrenmeden önce ben, ben sanırım hayatımın en güzel günlerini yaşadım. Aile gibi hissettim. İkisi kavga ederdi ve ben kendi kızımla konuşur gibi akıl verirdim kızına. O cool baba olmuştum. Annesinin de genç ve serseri sevgilisi… Ve eşi olacaktım. İzin vermediler. Bize izin vermediler…
Bir oy, katıksız kötülerin, ağzı lağım kokan, hırsızın, vurguncunun, sahtekarlıkların, yalanın, içine akan kini, öfkeyi, kibri, nefreti kusmak için her seferinde fırsat kollayanların, vicdanını, aklını, hakkı hukuku adaleti, imanını şaşırmış olanların reddine.
Aliye
İpsiz sapsız bir yer burası. Ama insanları öyle değil. Görülmeyen iplerle birbirlerine bağlanmış gibi hepsi sanki. Nereye çekersen iplerini, hepsi birden oraya hareket ediyorlar... İplerinin başındaysa televizyon kutularıyla bastırılmış, son kullanma tarihleri geçmiş kokuşmuş zihniyetler var. Karşıdan karşıya dahi üç kere sağa bakıp geçerler yani,
.. Yüzümde cinayetler işleniyordu her gece Kadmiyum kırmızısından kanlar akıyordu nehir nehir Sen baksan görürdün Her gözüme bir düşeş oturmuştu Sen görsen anlardın Titanyum beyazı yalnızlığımı. Budapeşte köprüsünün üzerinde Bir çingene falıma baktı Dedi üç günde öleceksin Ben üçbin yıldır seni arıyorum Kapılara sığmıyor umutsuzluğum Lağım kokuları gibi çirkef gibi kederliyim İçimden dünyayı ipe çekmek geliyor Cümle yıldızlar şahidim olsun Yapmazsam adam değilim. ..
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Reklam
“Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.”
Oscar Wilde
Oscar Wilde
Moda olan ürünler çirkinleştikçe, onları daha güzel gösterebilmek için daha beter yerlerde poz vermek zorunda kalıyoruz, araba mezarlıkları, mezbahalar, lağım arıtma tesisleri, kıyaslanınca daha iyi görünmek için kendine çirkin nedime seçme taktiğinin aynısı, ındustry blucinleri için çekim yapsaydık, ölüleri öperken poz vermemiz gerekeceğinden eminim.” — Chuck Palahniuk
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.