"Ahlâk halen bizden kendi hakkını talep etmektedir."
Ömer Lekesiz
Büyük tehlike: İçimizdeki İsrailliler!
Ersin Çelik
Hamas kendi sonunu hazırlamış. İsrail var ya, Filistin diye yer bırakmayacakmış. Hamas, yine durduk yere saldırmış. Sonları yakınmış. Oysa İsrail daha önceleri vurmadan haber veriyormuş, savaş kurallarına uyuyormuş. MOSSAD bu işin peşini bırakmazmış.
Sosyal medyada üç gündür sakız gibi
"Çizginin doğduğu eşiktir, kelimenin kelâma ünsiyeti.
Bismillâh sözü âşıkların baharıdır."
Ömer Lekesiz
"Müzikte olduğu gibi, vezinli sözler de insanda vecde sebep olur. Vecd’ten kasıt insanın kalbinde bulduğu yüksek manalar olsa da mananın kalpte bulunuşuyla, duymanın ve sezmenin ilişkisini kuran, o manayı ruh yoluyla ilka ve ilham eden Allah’tır. Bu nedenle Hz. Peygamber 'Şiirde hikmet var' buyurmuşlardır."
Ömer Lekesiz
Saklasam, Kelime'yi saklayan bir Meryem rahmi gibi... Ömer Lekesiz
Kelimeleri saklamak mıdır bir yazarın tüm çabası? Kelimeleri ortaya koyarken neyi nasıl saklayabilir ki yazar? Kimse şahit olmasa yazdıklarına, kalem şahitlik eder!
Hz. Meryem Kelimetullah'ı dünyaya getirdikten sonra neden söz orucu tutmuştu sahi? Kelimelere sığdıramadıklarımızı neden sükût ile anlatma/örtme zaruretine düşeriz? Sükutu hiç bir kalem yazamaz! Sükût, kalemi şahit tutamayışımızdır. Sükût hem aczimiz, hem kemalimiz .
Yontulan her kalemin kaderinde yazmak var mıdır? Her yazı mutlaka bir kalemle mi yazılır?
O, Kalemle yazmayı öğretmiştir. O halde kalem insanın yazıdaki kaderidir.
Kalem sözümüze vekalet edip bize asla kifayet etmeyen bir sır...
Yontulan her kalem, kaosa girmiş dünyayı yontmaya yarayan bir araç... Yeni dünyaların yaratıldığı bir kutup kalem.
Kalem henüz yazarken, yazılan şey ne çabuk değişiyor. Mürekkep kurumadan her şeyimizle eskiyoruz.
Kalem gerçekle hayal, insanla insan arasındaki metruk köprü.
...
"Âlem, şair için insandır; şairin şiiri de insanın âlemindendir.
Dolayısıyla şair şiirini varlıktan alır -ve önce- insana verir."
Ömer Lekesiz
Rabbimiz!
Enginlere akarken Sana şükredenlerden bul beni.
Hesap günü geldiğinde sorgum için her şeyin aşağısından al beni.
'Sana erişmek için yolunda başımı taşlardan taşlara çarparak yürüyeyim.'
Sal beni derinlere, diplere, daha diplere ki, yakarımı Sana duyurmak için aşağıların aşağısından Sana sesleneyim.
Ahvalimi görünür, avazımı duyulur kıl ki, benden halk ettiklerine bir misal olayım.
'Ah' edecek, 'hu' diyecek, 'hayy' ile seslenecek dilimi öyle temizleyici kıl ki, Sana isyanın rengini yeryüzünden ben sileyim.
Senin verdiğin özü kibrine vesile bilenlerin özlerini hatırlatan suretimle onların utançlarına tek karşılık ben olayım.
Narınla nurunu bende topla ki, narından nuruna sığınanların tek hizmetçisi ben kalayım.
Ömer Lekesiz
Çok şükür safımız belli...
Bizi biz kılan, kimlerle birlikte olduğumuz değil, kimlerle birlikte olmadığımızdır. -Ömer Lekesiz
Ahlâk,
Geçmiştekilerin iyi Hallerini zikretmeyle sınırlı bir nostalji olmaktan çıkartılıp, ferdi (gündelik) hayatın tümünü belirleyen bir yaşama biçiminin adı haline getirilmeden, zikredilen düşkünlükten kurtulmak muhaldir.
Ömer Lekesiz
'Ahlâk', insanlar ile hayvanları Ayrıştırır; 'politika' -tekrar- Birleştirir.
Niccolò Machiavelli