Dostoyevski, Petersburg, Semenowsk Alanı
22 Aralık 1849
Gece yarısı uykusundan uyandırıp sürüklediler onu,
Kılıç şakırtıları duyulur hapishanenin avlusunda
Ve buyurgan sesler; bu bilinmezlikte
Titreşir korkutucu gölgeler birer hayalet gibi.
İleriye doğru itiyorlar onu ve derin bir dehlizden geçiliyor
Uzun ve karanlık, karanlık ve
Kitap Halid Ziya'nın iki farklı eserini okuyucularıyla buluşturmuştur. Yazarımız Mensur Şiirler eserinde her mensuresini ayrı başlıklar altında toplarken, Mezardan Sesler adlı eserindeki mensurelerini tek başlık altında toplamıştır.Ve bütün yazdığı mensureleri de kendisinin dediği gibi söz oyunlarından uzaktır. İki eserin genelinde de yapılan tasvirler oldukça anlaşılır bir dille okuyucuya sunulmuştur. Yaptığı tasvirlerle adeta okuyucunun da hissetmesine olanak sağlamıştır. Aşk konulu mensurelerinde ruhların ve duyguların karşılaşıp kavuşması ön plandadır. Yazar sevdiğinin karşısında kimi zaman karamsar olmuş kimi zamanda ağlamıştır.
Annesinin ölümü üzerine yazdığı Mezardan Sesler adlı eserinde ölüm, yaşam, mezar ve hiçlik sanırım ancak bu kadar güzel anlatılıp bu kadar güzel sorgulanabilirdi.Özellikle bu eserindeki mensurelerinde yazarımız insanlığın içine düştüğü çirkinlikleri okuyucusuna hatırlatmıştır.
Fakat ne yazık ki bu iki eseri de yazdığı romanların gölgesinde kalmıştır.Hem edebiyatımıza mensur şiir türünü tanıtan hemde ''mensur şiirin isim babası'' olan Halid Ziya'nın bu iki eserine gerektiği değerin verilmemesi cidden üzücü bir durumdur.
Toplumun bir kesimini görüyorum ki kin ve düşmanlık ateşi saçarak diğer bir kesimin yok edilmesine çalışıyor.
Her tarafta savaş, her tarafta insanların kan dökerek pençeleştiği, vahşi hayvanlar gibi birbirlerini parçaladığı görülüyor.Tiksiniyorum!
Yer altlarında hayatı geçirmek, zehirli hava solumak, rutubette ömür sürmek, güneş görmemek, insanken bir yılan gibi yaşamak, verem olmak, ölmek! Ne için? Ölmemek için!...