Babasının da itiraf ettiği gibi, aşkın ne doğru düşünmeyle ne de mantıkla ilgisi vardı. Daha doğrusu, aşkın kendine göre bir mantığı vardı da bunun doğru düşünmeyle bir ilgisi yoktu.
Aşkı için ölmenin yüceliği yerine, sarayın taş duvarlarında büyüyen kendi değersiz varlığının görkemli gölgesine sığınmaktan çekinmeyen, sefihlerin en rezili.
"Hunharca boğazlanmış genç savaşçılar, ırzına geçilen kadınlar, evlerinden sürülen yaşlılar... Bundan daha büyük gazap, bundan daha büyük bir ceza olabilir miydi?"