Herkes gibi o da hayatı sade, ilk renkli masum gözlerle görseydi... Hayat onu kollarının arasına alıp tırnakları, dişleriyle parçalayarak bu hale getirmemiş olsaydı...
Sayfa 57 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Hem kendisinden daha ne istiyorlardı? O kalbinin ısrarlarına tahammül edip tabiat ve yaratılışın, herhalde o kuralların bin kere üstünde olan kuvvetlerin bağladığı ruhunu bu kadar durdurup idare ederken hayatını ezmeye, bu büyük aşkı yok etmeye ne hakları vardı? O ruhunun, gecenin derinliklerinde kızgın hücumlarla kuduran bir fırtına gibi, ihtiras ve heveslerini böyle gizledikten sonra daha ne istiyorlardı?
Sayfa 129 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Ve gözlerin, dudakların söylemekten, anlatmaktan o kadar titredikleri kalpten taşıp gelen şeyleri dillendirmek için müzik kendilerine yardım ediyor, sanki ruhları için bir kavuşma vesilesi oluyordu.
Sayfa 127 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Bu bir çeşit aşk gibi oluyordu, hiçbir zaman ne tamamen güven, ne tamamen şüphe olamayan ve asıl cazibesini bu belirsizlikten alan bir aşk, gölgelerin ve renklerin yarı hâkim olmasıyla beliren bir aşk, benzersiz, cana can katan, masum bir aşk oldu.
Sayfa 126 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor