Boğazıma bir şey takılıp kalmıştı. Yutkunamıyordum. Konuşamıyordum. Ağlama. "Seni seviyorum Jeri Lee." Sonra gülümsedi. Suratını buruşturdu. "Yani... Benim gibi bir... Bir o biçim.. Gerçek bir kadını ne kadar sevebilirse... Ben de seni o kadar seviyorum canikom."
Sayfa 161Kitabı okudu
Adalet Binasının bulunduğu alan kentin tam ortasındaydı. Jimmy'le Molly Ann oraya geldiklerinde, alan en güzel pazarlık giysilerini giymiş kent halkıyla dolmuştu bile. Ortalıkta bir bayram havası esiyordu. Çocuklar oradan oraya neşeyle koşuyorlar, büyükler aralarında heyecanlı heyecanlı konuşuyorlardı. Duruşma binasına doğru ilerleyen Jimmy'le Molly Ann'ın çevresini aldılar. Hepside Jimmy'e dokunmak onun sırtını sıvazlamak istiyordu. Halkın kimden yana olduğunu anlamamak için aptal olmak gerekirdi. Sam Fitch'le Şerif caddenin karşı tarafında, Fitch'in mağazası önünde duruyorlardı. Şerif, " Hiç hoşuma gitmiyor bu durum." diye başını salladı. "Hiç."
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Bahis kuponlarını çıkartıp tezgahın üzerine koydum. Bir hesap yaptım. 51,50 Dolarlık bilet satmıştım. Ona parayı teslim edip işimin başına döndüm. Ortalığı temizlemeye başladım. Akşamüstü göz açıp kapayıncaya kadar geçiverdi. O günkü kazancımız 22,50 Dolardı. Keough'un söz verdiği gibi karı bölüştük. Hisseme 11,25 Dolar düşmüştü. Yetimhaneye dönerken sevinçten eteklerim zil çalıyordu. Günlük kazancım, haftalık kazancımı geçmişti. Doğrusu bu vurgun, yaz tatilini sayfiyede geçirmememe değerdi.
O gün sabah işime son verilmişti. Öğleden sonrada televizyonda bir Beyzbol maçı seyretmiştim. Marris topa vurdukça Cincinnati Reds oyuncularının yüzlerinden; duydukları heyecanı anlamak kolaydı. Oyunun bitmesine daha dört devre vardı ama oyuncuların hareketlerinden maçın sona erdiğini sanırdınız. Ve aynı günün gecesi telefon zilinin sesiyle yatağımdan fırlamıştım. Neyse o anda uyumuyor, sadece kurşuni renkteki tavana gözlerimi dikmiş yatıyordum. Bir yandan Elizabeth'in anlattıklarını dinliyor, bir yandan da uyumaya çalışıyordum.
-- "C'est pas possible!" diye, sakin sakin yatan erkeğin kulağına fısıldadı. Kız erkeğin solumasının yavaşladığını hissedince gözlerini kapadı, gülümsedi. Kadın her zaman savaşı kazanır. Erkek sadece o an için kuvvetlidir. Erkek ayağa kalktı."Giyinmem gerekiyor" dedi. "Aşağılardan birileri gelip aramadan önce." --"Haklısın" dedi kız. "Sana yardım edeyim." İkisi de görülmüş olduklarını bilmiyordu. Kayınpederini uyandırıp, aşağıdaki davete götürürse çok eğlenceli olur, diye düşünen yeni gelin tarafından görülmüşlerdi.
Sayfa 118Kitabı okudu
356 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Güzel bir macera romanı. Jim Crown adlı bir yazarın meşhur oluş hikayesini anlatıyor. Geçmişte uyuşturucu satması, kadınlarla olan ilişkileri ve Hollywood dünyasına senaryo yazarken yaşadıklarından sonra hayatının kadınını bulup esas işi olan yazarlığa odaklanması ve birbirinden güzel romanlar yazmasını anlatıyor. Oldukça güzel ve akıcı bir roman. Mutlaka okunması gerekenlerden.
Şöhretin Yasası
Şöhretin YasasıHarold Robbins · Altın Kitaplar · 198610 okunma
Reklam
433 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.