Ah elimden gelse de, vaktim olsa da bütün dünya tarihini tekrar okuyabilsem.
Sayfa 242Kitabı okuyor
Her şeyden evvel mutlak bir samimilik taraftarıyım.
Sayfa 10Kitabı okuyor
Hürriyet
"Nihayet şu kanaata vardım ki, ona hiç kimsenin ihtiyacı yoktur. Hakikaten muhtaç olsaydık, hakikaten sevseydik, o sık sık gelişlerinden birinde adamakıllı yakalar, bir daha gözümüzün önünden, dizimizin dibinden ayırmazdık. Ne gezer? Daha geldiğinin ertesi günü ortada yoktur. Ve işin garibi biz de yokluğuna pek çabuk alışıyoruz. "
Sayfa 22Kitabı okuyor
Galiba her şeyi, her tecrübeyi kendisinde yaradılıştan hazır bulanlardan olacak ki, hiçbir şeyi yadırgamadı.
Sayfa 83Kitabı okuyor
Sizin bahsettiğiniz ölçüler geçmiş zamanda kaldı. Onlar; hani şu demin söylediğiniz, ustadan ustaya mektuplardı. Şimdi artık o klasik devirde değiliz..
Yaşasın hayat budur, Manifesto :))
Sizin insan ve hayat tecrübeniz hiç yok.
Siz harbe girmeden mağlûp olmuş bir orduya benziyorsunuz..
Teknenin üstüne çıkacağınız yerde altında kalmışsınız...
Vaat et, yarın unutacak olduktan sonra...
Sayfa 227Kitabı okuyor
Realist olmak hiç de hakikati olduğu gibi görmek değildir. Belki onunla en faydalı şekilde musabetimizi tayin etmektir. Hakikati görmüşsün ne çıkar? Kendi başına hiç bir manası ve kıymeti olmayan bir yığın hüküm vermekten başka neye yarar? Istediğin kadar uzatabileceğin bir eksikler ve ihtiyaçlar listesinden başka ne yapabilirsin? Bilakis alıkor seni. Kötümser olursun, apışır kalırsın, ezilirsin. Hakikati olduğu gibi görmek... Yani bozguncu olmak... Evet bozgunculuk denen şey budur, bundan doğar. Siz kelimelerle zehirlenen admasınız, onun için size eksiksiniz ,dedim. Yani adamın realizmi başkadır.
Sayfa 226Kitabı okuyor
Herkes kendi boşluğunu bir parça duygu ile doldurmak, süslemek istiyor, fakat musikiden o kadar anlamıyorlar ki, şarkıları güfteleri için seviyorlar.
Sayfa 224Kitabı okuyor