Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çırılçıplak bulduk kendimizi, elimizde Kefeleri haksızlığı gösteren terazi.
Biraz daha dayansak Göreceğiz çiçeklendiğini bademlerin
Reklam
Bizim ülkemiz kapanık, hep dağlar Tavarı alçak bir gökyüzü gece gündüz. Irmaklarımız yok, kuyularımız yok, kaynaklarımız yok, Yalnız bir iki sarnç — onlar da boş Kof, küflü bir ses, yalnızhığımızda bir, Aşkımızla bir, gövdemizle bir. Şaşırıyoruz bir zamanlar nasıl da yapabilmişiz Evlerimizi, kulübelerimizi, ağıllarımızı. Ve evliliklerimiz, serin çelenkler, parmaklar Çözülmez bir bilmece oluyor ruhumuza. Çocuklarımız nasıl doğmuş, nasıl büyümüşler? Bizim ülkemiz kapanık. Tılsımlı kara adalar Geçit vermiyor denizlere. Pazarları Limanlara inince soluk almağa, Görüyoruz kavuşan günün aydınlığında, Çürümüş teknelerini bitmemiş yolculukları Artk sevişmeyi unutmuş gövdeler.
Reklam
Kendini tanıyacaksa ruh, Bir başka ruhun derinlerine bakması gerek.
"Bir an taşın serinliğini duyuyor parmaklar Ve taşa geçiyor gövdenin sıcaklığı" Yorgo Seferis
Ve bizler ölürken ayakta dimdik, Sertlikte ve güçsüzlükte birbirimize bağlı, Eski ölüler dirildi kurtulup çarkın dönüşünden Garip bir sessizlikle gülümseyerek.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.