Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
En çok beğendiğim kitaplardan biri! Okurken inanılmaz derecede keyif aldım, düşündüm, neler olduğunu bulmak için çabaladım ancak sonuca ulaşabilenlerden değilim çünkü sonuç bambaşkaydı. Bir öğrenci okulda gizemli bir şekilde hayatını kaybediyor, suç ise o sırada yanında olan dört arkadaşının üzerine kalıyor. Her bölümde bu dört kişiden birinin bakış açısıyla karşılaştığımız, ustaca kaleme dökülmüş bir gençlik romanı. Fazlasıyla sürpriz, ters köşe ve heyecan barındırıyor. Bir süre sonra bu dört kişiden en azından birini illa ki kendinize yakın hissediyorsunuz ve ona yardım etmek istiyorsunuz. Kütüphanemde yer alan, en sevdiğim kitaplardan biri oldu. Oldukça kısa sürede bitirdiğimi de eklemiş olayım, kitap oldukça akıcıydı.
Bu kitap sınavımda çıkacağı için zorunlu olarak okumaya başlamıştım. Tabii eğer kitabı okumazsam beni öldürmekle tehdit eden psikopat arkadaşımın da büyük bir etkisi var Fantastik bağımlısı olan ben bu kitabı daha önce nasıl okumamışım bilmiyorum. Benim için çok sıkıcı başlayan kitap bir anda kesintisiz aksiyona ve maceraya dönüştü. İlk kitap için gayet muazzamdı. Manyak arkadaşım kadar olmasa da artık ben de bir Percy Jackson hayranıyım. Okulda arkadaşlarıma bu kitabı okutmak için bin bir takla atıyorum. Taklacı güvercine döndüm yeminle. Bence vakit kaybetmeden okuyun.
Spoilerlı bir kısım olacak ileride. Merak etmeyin, haber vereceğim :)
İlk olarak kitabın konusundan bahsedeyim. Konusu oldukça basit aslında. Okulda cezaya kalan 5 öğrenciden birisi ceza sırasında öldürülür böylece diğer 4 kişi bu cinayetin şüphelisi durumuna düşer. Kitabı okumaya başladığınızda aslında kitaptaki dünyanın her amerikan dizisinde
Bir çocuk psikiyatristinin gözünden, dokunulmadan, sevilmeden yani ihmal edilen ve travma geçiren çocukların nelere dönüşebileceğinin örneklerle anlatımı yer alıyor kitapta.
Çocukların sergilediği hiperuyarılma veya disosiyatif tepkilerin beynin gelişimiyle doğrudan bağlantılı olduğu ve beynin ‘hassas dönemlerinde’ alması gereken şeyleri (dokunma, sözel iletişim vs) alamadığı için bir çocuğun yaşıtlarından daha geri kaldığı dile getiriliyor ve doktorun bu tip durumları Nöroardışık Tedavi Modeli ile nasıl tedavi ettiği açıklanıyor.
Tedavinin amacı zamanında alamadığı sevgiyi ona geri vermek.
Ve dikkat edilmesi gereken konuysa bu sevginin sadece evde değil çocuğun etkileşim halinde olduğu her yerde olması gerekiyor. Okulda, sokakta, arkadaşlar arasında... yani geçmişte ihmal edilmiş bir çocuk ancak toplumsal sevgi ile iyileşebiliyor.
“Birbirimize hafifçe baş sallama veya anlık bir göz teması şeklinde bile olsa basit ve insani bağları ne kadar çok sağlarsak, travmatik deneyimler yaşamış kişilerin iyileşmesine bir o kadar katkıda bulunabiliriz”
Kendi anneliğime çok şey kattığına inandığım bir kitap oldu ama okuması gerçekten zordu
Bence iyi bir kitaptı .Bence en iyi tarafı ilk sayfada karakterleri tanıtması . Adının Canavarlar Okulda olması son bölümlerde belli oldu .%100 okunması gereken kitaplardan değil fakat okuma hızını arttıran bir kitap olduğunu düşünüyorum.
1 Gün bile sürmedi
9/10
İnanılmaz. Gece saat ikiye kadar okudum ki yapacak başka işlerim de vardı ama elimden bırakamadım. Bıraksam bile bir saat geçmeden yine okurken buldum kendimi.
Kitap 5 kişinin haksız yere okulda cezaya kalmasıyla başlıyor. 5 birbiriyle zit öğrenci. Bir güzel(Addy) , bir sporcu(Cooper) bir suçlu(Nate) bir zeki (Browyn) ve bir dışlanan(Simon).
Bu açıdan The Breakfast club aklımda geldi. 1985 yapımı bir film 5 birbiriyle alakası olmayan öğrenci cezaya kalır ve hayatları hakkında konuşma fırsatı bulurlar ama tabi kitabın geri kalanı tamamen farklı bir dünya. Bahsettiğim film ile tek ortak yönü başlangıçıydı.
Çünkü Simon su içtiği bardağında fıstık yağı olduğu için ölür. Simonın fıstığa alerjisi vardır ve bu 4 kişinin Simon ın öldürmesi icin çok güçlü nedenleri vardır.
Kitap oldukça heyecanlı başladı katil üzerine teoriler ürettim durdum. Herkesten şüphelendim ama sadece Nate den şüphelendim sanırım çok göz önünde ve ortadaydı katil olması beklenen en yüksek kişiydi işte tam bu yüzden olmazdı ama diğer herkes olabilirdi.
Bazı şeyleri fark etsem bile emin değildim. Bilgiler vardı ama ilk başta ne kadar da birbirleriyle bağlantılı görünmüyordu. Kitabın sonunda anlatılırken sanki bir el gelip tüm o karışık bilgileri sıraya diziyormuş gibi geldi.
Çok beğendim bitirmem bir gün bile sürmedi resmen. Şuan gözlerim ağrıyor ama çok mutluyum. Bu kitabı herkes okumalı.
Belki gençlik romanı sevmiyorsanız benim kadar beğenmeyebilirsiniz ama ben seviyorum gençlik romanları okumayı
Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk 11 bölümden oluşan psikoloji kitabı. Her bölümde farklı bir çocuk travmasını anlatıyor doktor Bruce D. Perry. Travma, psikoloji ya da nörolojiye ilgi duymayan insanların bile okurken sıkılmayacağı yalınlıkta ve akıcılıkta olmakla beraber çok da öğretici ögeler barındırıyor kitap. Okulda aldığımız pedagoji dersleri kadar faydalıydı bence. En azından benim öğretmen olarak çocuklarla ilgili birçok konuya bakış açımı değiştirdi.
Normal hayatlar yaşadığını sanan ailelerin sorunlu kabul ettikleri çocuklarının aslında bebeklikten itibaren yaşadıkları yoksunluklarının ileri dönem yansımasının örnekleri anlatılmış. Bu sorunlar karşısındaki yaklaşım, tedavi yöntemi, aşamaları ve sonuçları da yine çok yalın ve didaktik şekilde anlatılmış.
Okuduklarımız bazen içimizi çok acıtıyor, bazen dehşete düşürüyor. Yazılanların gerçek olduğunu bilmek etkiyi daha fazlalaştırıyor elbette. Sadece anne baba ya da öğretmenlerin değil, okuyan herkesin muhakkak faydalanacağı bir eser.
Caroline çok sessiz kendine yapılan haksızlıklara hiç bir şeye ses çıksrmayan bir fotoğrafçı. Bir gün okul toplantısında Mary Kate’e küfür ediyor ve hayatı değişmeye başlıyo. Eşi Tom avukatçıydı ama iflas edince klisede çalışmaya başladı kızı ise Polly asi huysuz bir kızdır. Kızı bir gün Marynin kızına yumruk atınca Carolinı okula çağırıyolar ve
Suzy 12 yaşında bir genç kızdır. Tek ve en yakın arkadaşı Franny’i bir kazada kaybetmişti. Franny’i boğulmuştu, fakat Suzy arkadaşının iyi bir yüzücü olduğunu bildiği için bunun başka bir nedeni olduğunu savunuyordu. Bir gün okulda bir denizanası sergisi yapılmıştı. Suzy bu tradejinin sebebini nadir bir denizanası sokma vakası olduğunu düşünmekteydi. Ve bunu kanıtlamak için çeşitli yollar aramaya başlar. Tek istediği kötü biten arkadaşlığını telafi etmektir...
