Her ne kadar cazip gibi görünse de bu söylence fikraların pek az bahsedilen ama hayati bir yönünü gözardi eder: Bunların bir yazarı hiç yok gibidir, “bu fıkranın yazarı kim?" sorusu imkânsız bir sorudur adeta. Fıkralar esas olarak "anlatılır", her zaman çoktan “duyulmuşlardır” (“Şu şey hakkındakini duydunmu...?"). Gizemleri burada saklıdır: Nev'i şahsına münhasırdır lar; dilin eşsiz yaratıcılığına karşılık gelirler, ama yine de "kolektif', anonim ve yazarsızdırlar, daha önce hiç yokken öyle bir anda ortaya çıkıverirler.