şair, şiir, aşk, şehvet, romantizm,
ve gözlerin sana bakınca kendinden geçen ben, sanırım bu bir stendhal sendromu veya tanrıyı görmüş Musa peygamber kıssası...
Stendhal şöyle der ; " Roman dediğin , bir uzun yol üzerinde dolaştırılan bir aynadır. Bir bakarsın göklerin maviliğini , bir bakarsın yolun irili ufaklı çukurlarında birikmiş çamuru görürsün. Sonra da kalkıp heybesinde bu aynayı taşıyanı ahlaksızlıkla mı suçlayacaksınız ? Aynası çamuru gösteriyor diye aynaya kabahat bulmak olur mu ?"
Gerçeği sevdim... Gerçek nerede.... Her tarafta ikiyüzlülük, hiç olmazsa şarlatanlık; en erdemlilerde, en büyüklerde bile böyle...
Hayır, insan insana güvenemez.
Kırmızı Siyah, Stendhal
"... Bütün bunlara rağmen, yaşamlarındaki o büyük yoksulluğun farkındadır hepsi. Yoksa, beyaz bez üstündeki resimleri güzel çıksın diye, saçlarını renkli sulara batırmayı şeref sayan bu kadar çok Papalagi olur muydu? Bütün tanrısal 'şey'leri ellerinden geldiğince canlı, içten resmederler. Yumuşak topraktan, bel örtüsü olmayan insanlar yaparlar. Matautu'daki köy bakirelerini andıran güzel ve özgür hareketli kızlar, cirit savuran, yay çeken, ormanda yaban güvercinlerinin peşi sıra seyirten erkek şekilleri yaparlar. Bu topraktan insanlar için Papalagi büyük tören kulübeleri inşa eder. İnsanlar uzaklardan buralara gelip topraktan insanların yüceliklerinin, güzelliklerinin tadına varırlar. Bir sürü bel örtülerine sarınıp bunların önünde kendilerinden geçerler. Papalagi'yi, kendisinin yitirdiği bu güzellikler karşısında ağlarken gördüm ben."
Belki de stendhal'ı kıskanıyorumdur?
Tam benim yapacağım en güzel Tanrısız nüktesini aldı elimden.Tanrının tek özrü, vâr olmayışıdır.
Ben de bir yerde şöyle demiştim;
Bugüne dek varlığa karşı en büyük itiraz neydi?
yaşamak bir an içindeşair oldum baktım her şey yazılmış
ressam oldum gördüm her yer çizilmiş
seyyah oldum sordum dünya gezilmiş
hiçbir yerde YENİ bulamadım benöğrendiklerimin çoğunu dinlediklerimden
bildiklerimin çoğunu düşündüklerimden
unuttuklarımın çoğunu yaşadıklarımdan
yazdıklarımın çoğunu unuttuklarımdan çıkardımen uzun hep kendime