Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
152 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Doğru ellerde düzen , yanlış ellerde tehlike doğurabilecek bir kitap
Kitap okuma alışkanlığı kazanmaya bu kitapla başladım . Önceden dağınık bir şekilde ( kendimi zorlayarak ) birden fazla çeşitli Kitap okumaya çalışırdım . Buna bir dur dedim ve hergün 1 sayfa ( veya canımın isteğine göre ) sayfa artırarak Kitap okumaya çalıştım ( şu an günde en az 10 - 11 sayfa kitap okuyorum hedefim günde 50 sayfa kitap okumak ) toplam 19 günde bu kitabı okudum . Açıkçası bu kitap beni zorladı ayrıca içine de çekti . Tartışma da dönen manipülasyonlar dan tutun da hangi konum da neyin yapılması gerektiğine aklınıza gelebilecek bir cok soruya cevap veriyor . Benim en beğendiğim kısımlar hileler ve örnekleri kısmıydı ayrıca insanların günlük hayatta ne kadar çok kitapta yazan teknikleri başvurduğunu da kendi üstümde düşünerek , gözlem yaparak gördüm. Diyeceğim şu ki bu kitabı okuyun . Dip not : kitapta çok fazla eski sözcük var. Ben not defterine eski sözcükleri yazıp tekrar bu kitabı 2 kere daha okursam tam anlamıyla anlatmaya çalıştığı şeylerin oturacağını düşünüyorum.
Tartışma Sanatının İncelikleri
Tartışma Sanatının İncelikleriArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 20142,450 okunma
Reklam
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Öncelikle kitap çok açık ve anlaşılır bir üslupla yazılmış, aktarılmak istenen fikirler net bir şekilde anlaşılıyor. Çoğu bölümde ad hominem, ad rem gibi pek çok kavram var fakat dipnot kısmında da bunların içeriklerinden bahsediliyor. Felsefeye çok aşina olmayanların bile anlayabileceği bir kitap olduğunu düşünüyorum. kitabın içeriğinde adından da az çok belli olduğu üzere tartışma sanatına dair hilelerden bahsediyor. Bu hilelerin ne olduğu, hangi koşullarda kullanılabileceği ve kendimize yapıldığını fark ettiğimizde ne yapmamız gerektiği gibi konuları içeriyor. Bu hilelerin yazarın kendisine göre de ne kadarı kullanılmalıdır tartışılır. Fakat akıcı ve verimli bir kitaptı. Ağır felsefe kitaplarından hoşlanmayan insanlar için de okunması keyifli bir Schopenhauer eseri.
Tartışma Sanatının İncelikleri
Tartışma Sanatının İncelikleriArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 20142,450 okunma
Her türlü manevi hazzın temelinde kişinin kendisini başkalarıyla kıyaslayıp kendi lehine sonuçlar çıkarması vardır.
Sayfa 119Kitabı okudu
insan için gururunu tatmin etmekten daha önemli bir şey yoktur ve hiçbir yara onu incitmiş olan şeyden daha acı verici değildir. Bu sebepten ötürüdür ki "İnsan haysiyeti için yaşar" ve benzeri deyimlerle karşılaşırız. Gururun tatmini esas itibariyle kişinin kendisini başkalarıyla her yönden ama öncelikle zihni melekeleri bakımından kıyaslamasıyla gerçekleşir ve bu o kadar müessir ve o kadar güçlü bir tatmin biçimidir ki her tartışmada karşılaşılır.
Sayfa 119Kitabı okudu
Ne kadar saçma olursa olsun hiçbir görüş yoktur ki insanlar içlerinde bunun genel olarak kabul edildiği yönünde bir kanaat oluşur oluşmaz kolayca benimsemeye yanaşmasınlar.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Akli melekelerimiz söz konusu olduğunda bilhassa duyarlı/alıngan olan doğuştan sahip olduğumuz kendini beğenmişliğimiz bırakmaz ki kabul edelim: başlangıçta savunduğumuz görüş yanlış, haklı olan hasmımızdır. Bu güçlükten kurtulmanın yolu sorun teşkil eden şeyi alıp her zaman doğru bir yargı biçimine sokmaktan geçer: Bunun için insanın konuşmazdan evvel düşünmesi gerekir. ...Bunlar düşünmeden önce konuşurlar; ve hatta daha sonra haksız/hatalı olduklarını iddia ettikleri şeyin asılsız olduğunu fark etseler bile onun tam tersi şekilde görünmesini isterler. Öne sürdükleri önermenin doğru olduğunu ifade ederken kendilerini yönlendiren tek saik olduğu varsayılan hakikat merakı şimdi yerini kendini beğenmişliğin boş kuruntularına bırakmıştır: ve dolayısıyla şimdi kendini beğenmişlik uğruna doğru yanlış, yanlış da doğru görünmelidir.
...ayaktakımından kimselerle bir tartışmaya girmekten kaçınmanın yukarıda zikredilen sebeplerine daha bir ciddiyetle dönüyorum. Her halükârda tartışmalar sayesinde bir başkasının kavrayış/anlayış gücünün yardımına koşmaya çalışabiliriz; fakat verdiği cevaplarda bir inatçılık emaresini sezer sezmez tartışmayı orada kesmeliyiz. Çünkü çok geçmeden dürüstlükten uzaklaşıp çirkinleşecektir ve teoride mugalata yahut laf cambazlığı olan şey pratikte hakkın önünü bile bile tıkamak , kasıtlı olarak güçlük çıkarmak demektir. Fakat burada başvurulan hileler laf cambazhiklarndanbile daha ucuz ve kıymetsizdir. Çünkü irade onun rolünü oynamak için anlayış gücünü bunlarla perdeler. Sonuç her zaman iğrenç ve tiksindiricidir; çünkü pek az şey bile bile yanlış anlayan insanı gözlemlediğimiz zamanki kadar büyük bir öfke ve hiddet uyandırır. Her kim ki hasmının sağlam delil ve temellendirmelerini kabul etmez ya doğrudan zayıf ya da dolaylı olarak kendi iradesinin üstünlüğüile bastılarak zayıflamış bir akla sahip olduğunu ele verir.
Tartışma teorik bir konu üzerine karşılıklı konuşma hiç kuşkusuz her iki taraf için de Çok yararlı olabilir, çünkü tartışma tarafların sahip oldukları düsünceleri doğrular veya teyit eder ve ayni zamanda yenilerini uyandırır. Çoğu zaman kıvılcımlar doğuran iki fikrin çatışması veya çarpışmasıdır; ancak bunun aynı zamanda cisimlerin çarpışmasına benzer bir yanı da vardır, çünkü zayıf olan çoğu kez ona katlanmak zorunda kalır, oysa kuvvetli olan bundan galip çıkar ve muzaffer bir tavır ve eda taknır. Bu bakımdan tartışmanın taraflarının da herhal- de bilgi bakımından olduğu kadar zekâ ve yetenek bakı- mından da birbirinin olabildiğince dengi olması gerekir. Eger birinin bilgi eksiği varsa o au niveau (esvafa uygun) değildir ve dolayısıyla diğerinin delil ve temellendirmelerine karşıIık veremeyecektir; deyiş yerinde ise o çekişmede ringin dışında duracaktır. Ama eğer zeka ve kavrayış bakımın dan eksiği varsa, çok geçmeden içinde uyanacak olan öfke ve hiddet nöbetleri onu tartısmada her türlü çirkin hile ve bahaneye başvurmaya, bilerek güçlük çıkarma- nın her çeşidinden yararlanmaya yöneltecek ve dikkati bunlara çekilerek meselenin esası kendisine gösterildi- ğinde bu kez de işi bayağılaşmaya kadar götürecektir.
İn­san doğası böyledir, hep kendisinin haklı olduğunu iddia eder. Bir başka söyleyişle, insan doğal olarak dik başlıdır;
862 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.