Allah aşkına anlat bana bana, geçmişte özleyeceğimiz ne var? Kırpık kırpık zaman parçalarının, bir sürü cinnet resminin ortasında ne gezinip duruyorum ben?
Büyülü gerçeklik türünde bir eser. Büyü, tılsım üç harfliler eserde oldukça belirgin. Gerçeklik, sosyal dışlama , yoksulluk ve şiddet. Psikolojik şiddetten cinsel istismara köyden şehre Aktaş ailesinin hikayesi. Arsız ana baba ve çocuklar. Sevgiyi hissettiren ancak bir sevgi öyküsü değil bu hikaye. Ölüm konusu,Azrail ile hesaplaşma ve isim verme gibi meseleler bana hep Dede Korkut hikayelerini hatırlattı.
Sevgili Arsız Ölüm yazarın ilk eseri. Sağlam ve umut verici bir başlangıç.
Kendilerine dair olanı, kendilerine ait olmayan seslerin yankısını giyinmek suretiyle korudular. (...) kendini ne kadar sakınırsa sakınsın, insan denen canlının içinde dostluk arzulayan nurlu bir kutu vardı. ...
Yaşayıp bitirdiği her günün, tutulmaz bir kuş olup uçtuğuna, yavaş yavaş gözden silinip bir küçük kara noktaya dönüştüğüne karar verdi. Gözünü yumduğunda her yanını saran karanlığın, bu küçük kara noktalardan oluştuğunu keşfetti.