Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
250 syf.
10/10 puan verdi
Geçen aylarda merkeze dolanıyorken Migros'a girdim. Kitap/dergi olan bölümüne geldim ve bu dergi dikkatimi çekti ama almak gibi bir düşüncem yok. Neyse inceledim falan(30 dakika civarı artık kasiyer ile kısaca hasbihal ettik) satın aldım. Ama nasıl heyecanlıyım çok hoşuma gitti çünkü. Her gün okumadım ara ara okuyordum ama benim ilgimi ne kadar çekti anlatsam sayfalar dolusu olur. Okumaya, araştırmaya, sorgulamaya,bilgiye vs zaten ilgim varken bu derginin içindeki kıymetli yazarlarımız iyice tetikledi ve güzel duygu ve düşüncelerimi. Prof.Dr.Sinan Canan,Meltem Yılmazkaya, İlker Kocael, Taner Alp,Selen Gökalp bu kıymetli insanların yazdıklarını o kadar keyifle okudum ki kafamı bile kaldırmadan akıp gitti. ️ Prof.Dr.Sinan Canan'ı zaten çok severim bu dergide kendi değerli duygu ve düşüncelerini paylaşması ve benim de çoğuna katılmam okurken ayrıca bilgi edinmek çok güzeldi. ️ Meltem Yılmazkaya'nın bölümünü okuyunca korkularımla yüzleştim,birkaç kısım vardı ki tamamen benim gibi düşünüyor dediğim kısımlardı bazı konularda iyice net olmamı sağladı. ️ İlker Kocael 'in bölümü ayrıca keyif verdi. Geçmiş zamandan örnekler vererek siyaset hakkında açıklamalar yapması ve bunu muazzam bir şekilde yorumlaması beni çok etkiledi. ️ Taner Alp'in yazdığı kısımı ayrıca sevdim. Özen Yula'yı ilk defa orada gördüm ve röportaj'daki verdiği cevapları okuyunca ayrıca hayran oldum diyebilirim. ️Selen Gökalp'ın bölümü ise hem keyifli hem kahkahalı hem de hüzünlüydü. Saf sevginin olduğu sıcacık anıları anımsattı bana harika bir duyguydu.
OT Dergi - Sayı 124 (Temmuz 2023)
OT Dergi - Sayı 124 (Temmuz 2023)Ot Dergisi · Medu Yayıncılık · 2023130 okunma
158 syf.
8/10 puan verdi
Özen Yula bu kez alışılmış tarzının dışında daha sert öyküleriyle karşımızda. Kadim zamanlardan günümüze uzayan, coğrafyanın değiştiği, kurbanların başkalaştığı ama hep bir zulmün devam ettiği öyküler bunlar. Bu sertlik dolayısıyla da yazar her zaman bol bol kullandığı o muzip dilden vazgeçmiş (Sonlara doğru yine dayanamayıp aralara serpiştirmiş). Aşk hakkında; vurucu, keskin bıçak kıvamında tanımlamaları için bile okunacak kitap. "Hayatta bir kere çok âşık oldum, sevgilim. Oturup uzun uzun konuşamadık seninle bunları. Ne tuhaf, artık konuşamayacağız da! Çok ağır bir aşk geçirdim. Kendimi de, karşımdakini de öldürmeye hazırdım. Ağır hastaydım sevgilim. Yirmili yaşlarındaydım. Daha önce hiç gerçek aşk yaşamamıştım. İlkinin bu olması kısmetimdeymiş. Ne desem boş. Tutkuymuş. Giderek daha da beter bir hale geldi. Bir gün baktım ki yaşayan ben değilim artık. Çoktan bu bedeni terk etmişim. Başka bedenlere misafirmişim. Deli gibi özleyerek, beraber olmayı arzulayarak, onu herkesten kıskanarak, kendimden nefret ederek, ona taparak, mide ağrılarıyla geceler, geceler, geceler geçirerek onulmaz bir hastalığın kollarına bırakmışım kendimi. O ise bunlardan pek memnun, ama kafası karışık biçimde, başka hayatlar, başka ilişkiler yaşamakta. Eyvallah! ona da eyvallah!
Tanrı Kimseyi Duymuyor
Tanrı Kimseyi DuymuyorÖzen Yula · Yapı Kredi Yayınları · 200538 okunma
Reklam
65 syf.
7/10 puan verdi
Özen Yula'nın muzip kalemiyle sihirli bir dünyaya davet ettiği bir öykü kitabı. Küçük dünyaların sınırları aştığı, eğlenceli karakterleriyle kısa bir seyirlik.
Öbür Dünya Bilgisi
Öbür Dünya BilgisiÖzen Yula · Yapı Kredi Yayınları · 20068 okunma
92 syf.
8/10 puan verdi
Gidenlerin, gidemeyenlerin, kalanlar ve kalamayanların türküsü. Geçmişin nefesini hep enselerinde hissedenlerin öyküsü. O geçmiş ki tüm güzellikleriyle hatırlanıyor. Ve yazar öyle güzel zamanlarda geçmişe ait o güzel kelimeleri kullanıyor ki, sanki büyülü bir dünyaya bırakıyoruz kendimizi. Şairin dediği gibi "Biz büyüdük ve kirlendi dünya"... Yoğun bir anlatımın olduğu eserde efsunlu bir dil, kendine çekiyor okuru ve kapıları sonuna kadar açıyor. Özellikle "Dünya Meseleleri" öyküsü çok etkileyici.
Buğuevi
BuğueviÖzen Yula · Yapı Kredi Yayınları · 200616 okunma
150 syf.
7/10 puan verdi
Özen Yula 'dan kimi zaman eğlenceli, kimi zaman hüzünlü 21 adet kadın öyküsü. Hayatta teğet geçtiğimiz ya da yolumuzun kesiştiği kadın kahramanların bizlere söylediği sözlerini merak edenlere, bir de edebiyat tutkunlarına gelsin bu eser.
Jartiyer, Kırbaç ve Baby-Doll'ün Ötesindekiler
Jartiyer, Kırbaç ve Baby-Doll'ün ÖtesindekilerÖzen Yula · Everest Yayınları · 200919 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Nalan Barbarosoğlu'nun Okur Postası çok farklı bir deneyim yaşattı bana.Kitapta mektup formatında yazılmış 28 öykü yer alıyor.Hayali okurların, okudukları yazarların, kitapların kendilerinde yarattığı etki ve yaşamlarıyla kurdukları koşutluk neticesinde ilgili yazarlara yazdıkları mektuplardan oluşuyor öyküler.Nalan Barbarosoğlu'nun okuma serüvenine de tanıklık etmiş oluyoruz.Her mektup-öykü bizi farklı bir yazara taşıyor, o yazarla tanıştırıyor.Gümüş Gece ile tanıdığım Nalan Barbarosoğlu'nu Okur Postası'nda böylesine farklı bir kurguyla görmek çok şaşırttı beni.Özellikle kalemini bildiğim, eserlerini tanıdığım yazarlara yazılmış mektuplarda daha büyük heyecan duydum.Bu mektupların muhataplarından bazıları, Selim İleri, Yücel Balku, Yekta Kopan, Murat Gülsoy, Nursel Duruel, Özen Yula, Faruk Duman, Behçet Çelik, Sibel K. Türker,Mine Söğüt, Leyla Erbil, Haydar Ergülen, Türker Armaner, Didem Madak, Müge İplikçi,Bülent Somay,Ferit Edgü... Edebiyat dünyamızda şöyle zevkli bir geziye çıkmak isterseniz çok memnun kalacağınız bir kitap olacaktır Okur Postası️ Tadımlık... "Sayın Selim İleri,sözlüğüm sizin sözcüklerinizle dolup taşınca, kalemim sözcüklerinizin hayatın kabuklarını kaldıran, edebiyatın örtüsünü ağartan büyüsüne kapılınca size bir mektup yazmaya heveslendi...Ürpertili dolunayın aydınlattığı bu yaz gecesinde penceremden giren erguvani bir lodos cesaretlendirdi kalemimi.( Bağışlayın lütfen.) syf 189
Okur Postası
Okur PostasıNalan Barbarosoğlu · Alakarga · 201412 okunma
Reklam
65 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Her edebiyat tutkunu gibi benim de olmazsa olmazım öykülerdir. Çünkü öyküden öyküye zıplarken, her bir öyküde yaşayan kişiliklere hızlıca bürünerek “farklı hayatların fragmanları”na dalmak, onların duygularını sanki kendiminmiş gibi hissetmek, her birinde kendimden bir parça bulmak bana edebiyatın sonsuz derinliğini ve zenginliğini hatırlatmaktadır. Üstüne üstlük bu öyküler çok farklı tarzdaysa, işte o zaman edebi şöleni doyasıya yaşamak en büyük ödül... Ben bu ödülü Özen Yula sayesinde kısacık ama çok yüklü bir kitap ile edindim. Tuhaf görünen ama aslında gündelik ve sıradan insanların duygu ve kişiliklerini teker teker yaşadım. Daha asıl olan ise, şöyle bir durup düşündüğünüzde, tuhaf olan sadece karakterlerin isimleri; yaşananlar değil. Afitap ve Mehlika ile Şengül’ün pavyon yaşantıları, Dirahşan ile Mücap’ın hiç yaşanmayan konuşmaları, Nevvare’nin kendini boşluğa bırakışı ve düşene kadarki gördükleri ve yaşadıkları, Nisyan veya diğer adları ile Üftâde-Rengin’in bebeklikten başlayan kadersizliği, Türesin ve Tayyibe’nin konuşan bakışları ve kaderin ağlarındaki Tiraje’nin rüyası... İsimler ne kadar tuhafsa, yaşananlar çok daha fazla hayatın içinden... Teşekkürler Özen Yula...
Özen Yula
Özen Yula
Öbür Dünya Bilgisi
Öbür Dünya BilgisiÖzen Yula · Yapı Kredi Yayınları · 20068 okunma