Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller
Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Monna Rosa
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister.
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Ulur aya karşı kirli çakallar,
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa.
Mona Rosa bugün bende bir hal var.
Yağmur iri iri düşer toprağa,
Ulur aya karşı kirli
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister.
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Ulur aya karşı kirli çakallar,
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa.
Tahta kiremitlere ismini verdim
Üzerine gölgesini seren rüya kuşları adına
Kanatlarına yaralı bir çiy tanesi bıraktım
Düşlerin kanıyor, rüzgarı delen yankıların
Giderken kesik gözleriyle sonsuzluğa
Ulu dağlarına minnet dualarımı fısıldadım
Her bir dalda incelirken bileklerim
Ruhuna umarsızca toprak atıyorum
Sargısında kayıtsız jiletli
Subhanallah!
İran’da yaşanan hortumdan dolayı gökten balık yağdı.
Allah bazı âyetlerinde "size gökten rızıklar indiririz..." derken; bu mucizevi olayla sadece yağmur ve yiyilecek olan kuşları kastetmiyor. O (cc) denizdeki yaşayanları da rızık olarak gökten indirir.
Bu da hakimiyetin kimde olduğunu gösteriyor...
Çatıdaki kiremitleri seyrediyorum
Yağmur oluklarından boşalıyor
Kırmızı renk almış berrak sular
Hızla iniyor çatıdan aşağıya
Aşağıdaki derenin sesi geliyor
Çagıldıyor tüm heybetiyle
Su kuşları derelerde
biz senin, ancak bir su gibi
yürüyebiliriz gökyüzüne.
Tükendikçe belki biraz daha yükseğe,
tükendikçe ağaçların kuru vücudunda.
idrak edemediğimiz
bir mevsimi yaşıyoruz...
günlere,
kısa ya da uzun demek mümkün değil.
Bir insana inanmak ne demek biliyor musun? Kapının önündeki ağaçlarla birden çiçeğe duruyorsun. Sokaktaki kedi bacaklarından önce boynuna dolanıyor. Gidip ilk gençliğin uykularına boyanıyorsun. Yağmur öyle gamzeler açıyor ki baktığın yerlere. İlan-ı aşk makamından bir ürperti dudaklarının neminde. Unuttuğun mavilik gövdeni bahar dalına çeviriyor.
Ne demek biliyor musun bir insanı sevmek. Birden dünyada kötü insan kalmıyor. Puhu kuşları saka kuşlarının şarkısını söylüyor geceye. Bütün erkekler kadınlarda inceliğe dönüşüyor. Tanrı, çocukların sevgisiyle iyileştiriyor dünyamızı. Sular yıldızlar çimenler bahçeler güneş salkımları. Hepsi günde bin kez sonsuzluğundan doğuruyor bizi.
boynun diyorum boynun
kafdağının ardında
saklı kalmış bir nehir olmuş da
keşfi bana nasip olmuş sanki
abarttığımı sanma
ılık bir yağmur damlası olup
süzülüyorum boynunun cennet atlasında
birkaç dakikalığına da olsa
Siyah güller, ak güller.
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister.
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Ulur aya karşı kirli çakallar,
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa.