İnsanlık o kadar ilerledi ki,artık gözükmüyor mu yoksa gören gözlere mi zeval geldi?
Eser 1978 yılında yayınlanmış.Hikayede insanlık, yoğunlukla İstanbul'un kenar kesimleri sayılan Florya,Menekşe ve Yeşilyurt semtlerinde ve son olarak şehrin tam göbeğinde Taksim'de sorgulanıyor.Kitapta şehir ve semt isimleri açık açık belirtilmesine rağmen,Üstad
Çocukluk ve gençlik yıllarımda eserlerini severek ve benimseyerek okuduğum, Reşat Nuri'nin üzerimde yer eden dünya görüşünü, kalbimin derinliklerinden kopartarak ait olduğu mahfile çoktan iade ettim. Artık kendimi Reşat Nuri'siz eserler okumaya alıştırdım. İnsanlar günün birinde en sevdiklerini bile içlerinden söküp atabiliyorlar. Artık onun Çalıkuşu'nu okumaktansa, ağaçtaki saka kuşunu seyretmeyi tercih ederim. Çok saygı duyduğum gönlümdeki büyük Türkçü, Reha Oğuz Türkkan'ın yakını olması bile, Reşat Nuri'nin masonluğunu yazmama engel olamaz. Asıl kabahat Reşat Nuri'nin bu durumunu yıllarca saklayıp, ifşa etmeyen muharrirlerde. Geçte olsa bu üstadı-azamın masonluğunu açıklamamız, Türk insanına buruk bir hüzün verecektir sanırım. Ne yapalım hayat herşeye rağmen devam ediyor. Kendilerini zaman içerisinde bir milli kahraman ilan edenlerin masonlukları geçte olsa gün ışığına çıkabiliyorsa, onların sahte milliliğini bugünlere kadar gizli dehlizlerinde saklayanlar utansınlar. Kokuşmuşma sonluğun gizi, güze dönüşmüşse, kışı pek uzak sayılmaz. yakın gelecekteki yok olma yollarında. Hiçbir şey son suzluk değildir. O nedenledir ki, masonluğun uzantısı olan siyonizmde, günün birinde bitmek zorundadır.
Ataturk, İsmet İnönu ve Celal Bayar li yillari kaleme almis harika bir eser. Ilk defa Suleyman Yeşilyurt okudum. Cok akici ve guzel bir dille anlatmis o yillarda olan "Ataturk ve İsmet İnonu Kavgasi" ni. İsmet İnönü yu tam olarak bu kitapla tanidim desem abartmis olmam sanirim. Adi gecen sahislarin resimleri ve ozel fotograflarla arti oz gecmisleriyle kitap dahada leziz hale gelmis. Abartisiz soluksuz ve heyecanla okudum. Siddetlede tavsiye ederim :)
Kitapla kalin...
İsmet Paşa dönemlerinde Niğde'den milletvekili seçilen, Yahudi profesör Avram Galanti Bodrum'lu, Ermeniler'le İsrailoğullanı'nın benzerliklerini şöyle tanımlamakta: "Ermeni kültürü tamamen Yahudi kültürüne benzer. Arameen, Yahudiler tarafından konuşulan bir dil. Ermeni ve İbrani harfleri birbirlerine çok benzer ve 22 harften oluşurlar. Ermeni isimleri, Davud soyundan gelen sürgün edilmiş Yahudi isimlerinin yaklaşık aynısı. İbranice Arameen'in karışımıdır. Yahudiler ve Ermeniler tarih boyunca birlikte hareket etmişlerdir. Yahudilerin her sürülmesinden sonra, onlara kucak açan tek kavim Ermeniler olmuştur."