Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Okurlar arasında da sınıfsal bir durum var sanki. Birbirini küçümseme, "Ayy!Sen onu mu okuyorsun ya da daha yeni mi okuyorsun" gibi öznel değerlendirmeler mevcut .
Polisiye ya da aşk-romans türü kitapları okuyanları hafif dudak düşürüp müstehzi bir ifade ile eleştirmek.....
Işte akademisyenler Aksu Bora ve Emel Uzun Avcı bu konuyu ele
Yaptım, yaparım, yapmasam mı?
Bütün olarak kaleme alınmış bir hikaye değilde bir derleme gibi. Serinin ilk kitabı olmasına rağmen bizi hikayenin içine sürüklemekten çok olayların sonucuna varmaya odaklanılmış ve bu doğrultuda hikayenin derinliği kaybedilmiş. Seyahat ederken okunabilecek güzel bir hikaye fakat daha fazlası beklenmemeli, serinin devamında belki durum farklıdır.
Yerdeniz Büyücüsü
Herkese Merhaba <3
Fantastik kitapları klasikler veya çağdaş edebiyat kadar okuyamıyorum ben ne yazık ki! Yeni yeni başladığım bu türe Ursula’nın Yerdeniz serisinin ilk kitabı olan Yerdeniz Büyücüsü ile bir giriş yaptım. Ursula tüm eserlerini okumak istediğim bir yazar. Mülksüzler adlı eseri çok gözümü korkuttuğu için şimdilik Yerdeniz ile başlangıç yapmak istedim. <3
Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse;
Gont adasında keçi çobanlığı yapan Ged’in (Çevik Atmaca) yetenekleri cadı olan teyzesi tarafından küçük yaşta keşfedilir. Ve ona ufak tefek büyüler öğretmeye başlar.
Yaşadığı yerin işgal edilmesi esnasında yaptığı büyü sayesinde halkını ve köyünü kurtaran Ged, büyücü Ogion’un himayesi altına girer.
Daha sonra büyücülük alanında kendini daha fazla geliştirmek için büyücülük okulu olan Roke’a gider. Bu okulda kendini çok çabuk ispat eden Ged hırsının ve gururunun kurbanı olur. Gücünün büyüklüğünü ispatlamaya çalışırken karanlık taraftan gelen bir gölgeyi başına bela eder.
Peki Ged bu hikayede av mı yoksa avcı mı olacaktır?
Her insan hata yapar.
Her insanın korkuları vardır.
Önemli olan yaptığımız hataları kabul edip korkularımızın üstüne gidebilmektir. Büyümekte böyle bir şey belkide…
Ursula’nın kurduğu dünyayı genel olarak sevdiğimi söyleyebilirim. Metaforlarla ördüğü fantastik dünyanın içine felsefi ögeler katarak okuyucuya her yönden lezzetli bir okuma sunmuş. Yani yok yok kitapta…
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
Ged isimli küçük bir büyücünün ilk çocukluk ve gençlik halleri ile başlıyor seri. Daha çok coğrafya ve büyücülük dünyası tanıtılıyor bu ilk kitapta. Oldukça ilginç bir dünya ve dil var kitapta. Ged'in kendini bulma ve hayatı anlama yolculuğu ile devam ediyor. Fantastik kitap severler kaçırmasın.
bin diyarlı fantastik kitaplara itafen,
doğrusu, vaktinde belli bir kurgu dünyasıyla bağ kurmuş birisi değilim. ne harry potter ne percy jackson ne de narnia günlüklerinin müptelası oldum, bilakis hakkında pek çok şey okumama karşın hiçbiri beni büyüleyemedi. sanırsam fantezi dünyalarının sadece ve sadece çocukluğunu seviyor, ana karakterler büyüdükçe çevrelerini saran politika ve
Yerdeniz Büyücüsünden pek bir beklentim yoktu aslında. Beklentim olmadığından mıdır bilmem kalbimde uzun süredir dokunulmamış bir yere değdi kitap. Ama sadece değdi işte. Beni sarmasını, unuttuğum o şeyi bana yalnızca anımsatmasını değil bütünüyle hatırlatmasını isterdim. Ursula'nın dili hoştu. Fırtınalı bir denizin rahatsız etmeyen ama bütünüyle de huzur vermeyen dalgaları misali. Bir fırtına çıktı mı çabucak sona erdi, denizin sakinliği de ancak mürettebata kendini toparlamasına yetecek kadar nefes aldırdı. Tüm duygular bir göz açıp kapamaya kaldı. Bir nefes alışa. Ve bir cümleye. Ama belki de bu yüzden kitabı kapatınca kalbim sızladı. Uzun zamandır yalnızca kapatıyordum kitapları. Atuan Mezarları'nı heyecanla bekliyorum.
Yerdeniz serisine 2. kitabı okuyarak başlamıştım. Her kitabın kendi içinde bir konusu var ve 2. kitaptan başlamak kafamı karıştırmamıştı. Atuan Mezarları'nda yan karakter olarak göreceğimiz Ged bu kitapta ana karakter.
Seriye tersten başladığım için tuhaf bir kıyas olacak ama ikinci kitabı daha çok sevdiğimi hatırlıyorum. Atuan
Az ve Öz
İsminin çokça methedildiği Ursula k. Le Guin'in okuduğum ilk kitabı budur. Ve gerçekten neden bu kadar övüldüğünü şimdi daha iyi anlıyorum ki ben de artık öveceğim. Zira yaratılan evren, yazarın kalemi ve oluşturduğu karakterleri bana oldukça samimi ve hoş geldi. Olaylar genelde oldu bitti tarzında ilerliyordu ve çok zaman atlaması da mevcuttu. Fakat bu karakterin gelişimini anlamamızda bir sorun yaratmıyordu bilakis baş karakterin roman boyu nasıl olgunlaştığını yazar gerekli olduğu kadar anlatıyor bizlere. Kesinlikle fantastik seven insanların bu seriyi okuması gerek.
Sonrası spoiler içerir!
Açıkçası en sevdiğim karakter, baş karakterin kitap boyu kaçtığı gölge idi. Ve sonunda onun yok olmasına çok üzüldüm. Bence ortak olabilirlerdi. Ya da ne bileyim iş birliği falan yapmak... Her neyse, benim okurken aklıma gelen şey genelde kaçtığımız şeylerin çoğunun bizimle alakalı olması ve çözümün de her zaman kendi içimizde bulunmasıdır. Bu sebeptendir ki gölgemizin adının Ged olması ve ondan kaçarken ileriye değil de geriye doğru, benliğimizin oluştuğu noktaya doğru gitmemiz beni en çok etkileyen kısımlar arasındaydı.
Serinin ikinci kitabını alır almaz devam etmeyi düşünüyorum. Gerçekten türünün hakkını güzel veren bir eser.
Kitabı okumaya başladığım süreden çok fazla zaman geçti ve inceleme yazma konusunda pek iyi olmadığım için yazmamak istemiştim ama bu sene okuduğum tüm kitaplara inceleme yazacağıma dair bir söz vermemden dolayı zorlansamda yazmam gerekiyor.
Öncelikle kitaba başladıktan sonra bir şekilde yazarın konuşmasına ait üç video buldum ve bu üç videoyu üç