Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Cilâü'l-Kulûb
Es-selâm.. Mevlâ Teâlâ 'ya ulaşmak için önce kalbin temizlenmesi, sonra da boşalan kalbi O'nunla doldurmak için esasları anlatan İbrahim Hakkı Erzurumî (k.s) hazretlerinden 10 esas.. Eserin hemen hemen yarısı Takdim/Önsöz arapçadan türkçeye tercüme eden Yrd. Dç. Dr. Ferzende İdiz'e aitti. Şahsi fikrimce tercümesi çok iyi olsa da hocamın Önsöz ve takdim hakkında pek birşey söyleyemeyeceğim. Kitabı baştan tekrar okusam önce son yarısını okurdum. 2 adet Hâtime yazmış İbrahim Hakkı Erzurumî (k.s) hazretleri son hâtimede bizlere kıymetli dualarını bırakmış.. İçeriğinin detayından bahsedecek olursam evvela ince kitapların her zaman büyük kitaplarla aynı mânâ ağırlığının olduğunu düşünüyorum, bu kitap da bu düşünceme dâhil olanlardanı.. Evliyâların kelâmları öyle bereketli ki halâ okurken ilk defa size anlatıyor, nasihat ediyormuş gibi bir his oluyor hamd olsun. Özellikle her 10 esası açıklarken "Ey Allah' yolunda kardeş edindiğim kişi" kelâmı ile kucaklaması, kalp kelimesini bir başına zikretmeyip "Kalb evi" şeklinde zikretmesi okurun kalb evini kazanmasına yetiyor...
Allah'a Ulaştıran On Esas
Allah'a Ulaştıran On EsasErzurumlu İbrahim Hakkı · Hacegan Yayıncılık · 201223 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Herkes kendi canavarına dikkat etsin: Bir âlime: -Neden uzunca sükût ediyorsunuz?’ diye sorulunca o âlim şöyle demiştir: -Ben dilimi yırtıcı bir canavar gibi görüyorum ve salıverdiğimde beni de parçalamasından korkuyorum.
İmam Süyuti ve Tasavvuf
İmam Süyuti ve TasavvufFerzende İdiz · Semerkand Yayınları · 201315 okunma
Reklam
Tasavvufî Bazı Meselelere Dair Açıklamalar İmam Suyuti – Tasavvuf Risaleleri,Haz:Ferzende İdiz,syf.436-461 ilimcephesi.com/tasavvufi-bazi-...
İmam Süyûtî [kuddise sırruhû], İbnü’l-Arabî’nin kitaplarının gelişi güzel herkes tarafından okunup okutulmasına karşıdır. Bu fikrini de açıkça, “Ona nisbet edilen kitaplara bakmaya rıza göstermiyor ve (sıradan) herkesin onları okumasına izin vermiyoruz. Bu konuda bir kimseye izin vermekten de Allah Teâlâ’ya sığınırız. İzin vermiyorum! İzin vermiyorum!” 329 demekte suretiyle dile getirmektedir. Bu tür (şatahat içeren) kitapların okunmasına izin ver- meyişini biri okuyan, diğeri de okutan açısından olmak üzere iki sebebe bağlar. Birincisi: Okuyan açısındandır. Ya bu kitapların sahih bir tevili yoktur. O zaman bu kısma giren kitapların okunması câiz değildir. Veya tevili vardır. Bu durumda okunması câiz olur. Ancak câiz olan kısma girse dahi bunların okunmasında bir fayda yoktur.Çünkü bu kitapları okuyan kimsenin amacı eğer ilim elde etmekse, ilk olarak yapması gereken şey, kendisi için el zem olan fıkıh, hadis, tefsir ve tüm bu ilimleri anlama ya yarayan alet ilimlerini tahsil edip öğrenmektir. Elzem olan ilimlerle uğraşmayı terkedip, elzem olmayanlarla meşgul olmak edep ve akıl kanunlarının dışına çıkmaktır.
İmam SüyûtÎ [kuddise sırruhû], “İbnü’l-Arabî hakkında geçmişte de günümüzde de insanlar ihtilafa düşmüşlerdir. Bir grup, onun veli olduğuna inanmıştır ki bunda isabet etmişlerdir”318 demek suretiyle İbnü’l-Arabî hazretleri hakkındaki fikrini başka bir yoruma ihtimal bırakmayacak şekilde açıkça ortaya koymaktadır.Ona göre, İbnü’l-Arabî [kuddise sırruhû] hakkında olumlu düşünce sahibi olan ve hatta onun veli olduğunu kabul eden birçok âlim vardır.
Hz.Hızır
İlk dönemlerden itibaren sûfîlerin; Hızır’ın [aleyhisselam] durumu ile ilgili görüşleri, onunla buluşmaları ve hayatta olduğuna dair fikirleri eleştirilmiş ve reddedilmiştir.297 Bu fikre karşı çıkan İmam Süyûtî [kuddise sırruhû], Hızır’ın [aleyhisselâm] hayatta olduğunu ifade sadedinde ulemadan deliller sunarak, “İbnü’s-Salâh: ‘Ulemâ ve sü- lehanın çoğuna göre Hızır [aleyhisselâm] hayattadır. Bunu inkâr eden bazı muhaddisler istisnadır.’ İmam Nevevî de Şerhu’l-Müslim’de, ‘Ulemanın cumhuruna göre Hızır [aleyhisselam], hay (hayatta) ve mevcuttur. Ehl-i salah, ehl-i ma’rife ve sûfîler arasında bu hususta ittifak vardır’ demişlerdir”298 demektedir. Ayrıca “Bu hususta birçok kimse kitap yazmıştır. Bu konu hakkında son olarak kitap yazanlardan biri de İbn Hacer’dİr [rahmetullahi aleyh]. Hızir’in [aleyhisselâm], Resûlul- lah [sallallahu aleyhi vesellem] ile buluştuğuna dair birtakım hadisler de vârit (gelmiş) olmuştur. Bu hadisler her ne kadar zayıf da olsalar, tariklerin (hadislerin geliş yolu) ve haberlerin çok oluşu, onları kuvvetlendirmektedir”299 diyerek bu konuda delillerin sağlam olduğunu anlatmaya çalıştığı görülmektedir. Kısaca İmam Süyûtî hazretleri, sûfîlerin dediği gibi, Kehf sûresinde bahsi geçen zatın Hızır [aleyhisselâm] olduğu kanısındadır. Bu zat ilm-i bâtın sahibidir. Ona göre Hızır [aleyhisselâm] bir insan olup, hayattadır ve ehlullah onu görüp konuşmaktadır. ****** 297 Süyûtî, Te’yîdü’l-Hakîka, vr. 80b. ,298 Süyûtî, Te’yîdü’l-Hakîka, vr. 80b-81a. 299 Süyûtî, Te’yîdü’l-Hakîka, vr. 81a.
Reklam
İmam Süyûtî de [kuddise sırruhû] evliya sâdâtı arasında şöhret bulan abdal, nükaba, nüceba, evtad ve aktab denilen zevatın varlığına inanmaktadır. Bunların varlığına dair sayısız hadis ve nakiller bulunduğunu söyleyen İmam Süyûtî hazretleri, bu nakilleri bir araya getiren el-Haberü’d-Dâl alâ Vücûdi’l-Kutb ve’l-Evtâd ve’rı-Nü- cebâ ve’l-Abdâl291 adında bir risâle yazmıştır. Ona göre bunların varlığını inkâr edenler ilmi olmayan cahillerdir.
Veliden Sudur Olan Şatahat
Şatah Arapça’da; hareket, kıpırdanma vb. gibi anlamları olan bir kelimedir. Konuşmada şatah, konuşurken ölçüyü kaçırmayı ifade eder.248 Şatah ya da şatahat, İlâhî feyiz ve kuvvetli tecellilerle coşan ve taşan velilerin taşkınlıkla gayri ihtiyarî söylediği; içinde iddiaya benzer tarzda anlamlar bulunan; zâhirî itibariyle şeriata aykırı düşen sözler
İmam Süyûtî hazretlerine göre hayattayken keramet gösteren velinin, ölümünden sonra da kerameti görülebilir. “Peygamber Efendimiz’in birçok mucizeleri ölü münden sonra zuhur etmiştir. Gaybden verdiği haber türünden mucizeleri de, İsa’nın [aleyhisselâm] nüzulü vb. gibi âhir zamanda vuku bulacak olan mucizeleri de zuhur edecektir. Bu mucizelerin, ölümünden sonra meydana gelmeleri onun doğruluğuna ve davetinin kıyamete ka dar süreceğine delalet ettiğinden bunların, Resûlullah’ın [sallallahu aleyhi vesellem] mucizeleri olduğu gerçeğini değiştirmez. Yine bu ümmetin içindeki evliyanın kerametleri de bu meyandadır. Zira bu kerametler Resûl-i Ekrem’in [sallallahu aleyhi vesellem] doğruluğuna delalet etmekte ve onun daveti zamanında gerçekleşmektedir ki bu da ha kikatte onun bir mucizesidir.”(Süyûtî, Bâhir, vr. 51a.)
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.