128 syf.
·
Not rated
Ölüm, seninle bir anlaşma yapalım!
16 Kasım Cuma günü “Ölüm, seninle bir anlaşma yapalım. Şu lanet olası defter dolduğunda bana gel. Bak kalan ömrüme ömür biçerek kafa tutuyorum sana - sen ki en tabii korkusun.” Cümlesi ile başlayıp 10 Aralık Pazartesi günü biten Ayfer Tunç’un eseri günlük tadında bir eserdir. Kitabı okumaya başladığımda sayfa sonlarının yarım kalması beni
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202213k okunma
Gerçek Mutluluk İçin ÖZE DÖNÜŞ TERAPİSİ
Günümüzde sıradan kelimesi yerin dibine öyle bir batırıldı ki herkes farklı olmak uğruna aksesuar avına çıktı. Artık başarı özgeçmişteki satır sayısıyla, mutluluk da sosyal medyada paylaşılan kurgu fotoğraflarla ölçülüyor. Ama bu arada farklı olmak için çaba sarf etmeyip, kendisine bahşedilen hayatı doğru dürüst yaşamaya çalışanlar da var elbette. Reklam yapmadan, gürültü çıkarmadan ve kimseyi rahatsız etmeden sessiz sedasız yaşayıp gidiyorlar yanı başımızda... Kalabalıklar hiç durmadan ön plana çıkmaya çalışırken, onlar duruyorlar. Hayatın kargaşası içinde bir duruş sahibi olmayı unutanlara inat, her türlü fırtınaya karşı bir yel değirmeni gibi sapasağlam hem de... Birileri kendisi için her şeyden vazgeçerken, bazı “sıradan” insanlar başkaları için kendinden vazgeçiyor. Ama hareketin bu kadar yüceltildiği bir çağda, ihraç fazlası terapi yöntemlerine sarılmak yerine mutluluğu asıl kaynağında arayanlar pek gözükmüyor. Aslında onlar, hayat görüşlerini reklam sloganlarıyla oluşturmaya çalışanların hepsini sıradan geçirecek kadar güçlü! Ama ne hikmetse fark eden olmuyor. Bu kitap işte bunca gürültünün ve kargaşanın ortasında meselenin özünü fark edelim, yüreğimizin götürdüğü yerden dönüp kendimize gelelim diye yazıldı. Kitabı okurken kendinizi bulabilmenizi ümit ediyorum. Çünkü hayatın yoğunluğu içinde kendisiyle buluşamayan insan, bütün randevularına geç kalıyor.
Salih Uyan
Salih Uyan
Reklam
504 syf.
4/10 puan verdi
Acotar???
(Spoiler) İlk kitabını çok beğenmiştim. Uzun zamandır özgün fantastik seriler arayışında olan birisi olarak gerçekten “bayılmıştım”. Her ne kadar arada sırada acotar ile benzerliklerini fark etsem de çoğu yazarın o seriden ilham aldığını göz önünde bulundurup çok da umursamamıştım. Ama işte, ikinci kitap öyle olmadı… Karakterlerin birçoğu öldü, ana karakter ise bunları sadece birinden öğrenip çok da içerlemeyip hayatına devam etti. Dışarıda tonlarca olay gerçekleşirken biz çoğunu uzaktan izledik. Beş yüz sayfalık kitabın dört yüz sayfasında kelimenin tam anlamıyla 2-3 tane olay yaşandı, ne olduysa son yüz sayfada oldu. Sanki bu kitap Lorcan ile Fallon arasındaki eşlik bağını anlatmak ve kabullenme süreçlerini bize okutmak için yazılmış gibi. Ayrıca kitabın sonu = feyrenin tamlin tarafından kaçırıldığı sahne. Seri bütün özgünlüğünü kaybetmiş, çok üzülerek kapattım kitabı malesef ki. Son kitabını mecburen okuyacağım, umarım yazar seriyi kurtarmayı başarmıştır.
Çarpan Yürekler Evi
Çarpan Yürekler EviOlivia Wildenstein · Olimpos Yayınları · 202484 okunma
216 syf.
·
Not rated
·
Liked
Yanılmanın dayanılmaz hafifliğini yaşayanların arasında nefes alabilmenin dayanılmaz zorluğunu hiç tattınız mı siz? Görünüşünü mükemmele yakın tutmaya çalışan, içsel karanlığını yapay düşünce ve duygularla ört bas etmeye çalıştıkça bu hayatı böyle yaşanması gerektiğini idrak etmiş güçsüz ruhlarla bir arada olmanın acıklı hikayesi oldu mu hiç
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal KarıncaYaşar Kemal · Toros Yayınları · 199410.3k okunma
Bugün ikisinin adını bilmediğim birinin hem iş arkadaşı olduğum hemde adını bildiğim üç kişiyle namaz konusunda arada birkaç dakika fark olmasıyla bir anımı anlatayım. Çalıştığım yerde akşam namazı kılmak için mescide gittim. Tam namaza başlayacağım adamın biri bana "önüne bir şey koyda namazını kılarken biri engel olmasın" dedi. Bende "ben öyle şeylere inanmıyorum. Namaz Allah ile benim aramda. Ben namazım bozulacak diye bir şey yapacaksam daha namazım baştan yalan olmuştur" dedim. Başka bir adam "Allah kabul etsin de milleti niye karıştırıyorsun?" dedi. Bana ilk konuşan adam benim lafımdan sonra "değişik bir görüş" dedi gitti. Şimdi namazın hakikatini anlamanız için rahmetli Ramazan hocayı mezarından mı çıkarayım? Sonra namazımı bitirdim yerime geçtim. Birkaç dakika sonra belki de daha kısa süre sonra mal kabul tarafında gelen malların kaydını yapan tam bir delikanlı güvenlik görevlisi Sevilay geldi. Bilerek adını yazıyorum ki adaşları gurur duysun. Tam bir hanımefendi. Kimseye karışmaz işine bakar. Baktım elinde bir poşetle mescide gitti "namaz kılmaya gidiyorum Allah kabul ederse" dedi. Hem şaşırdım hemde sevindim. Çıktı seslendim dedim ki "Sen az evvel Allah kabul ederse dedin ya zaten Allah seni kabul etti ki sen namaza gittin". Vallah bu kız çalıştığım yerde bütün güvenlik kızları adam eder imana getirir...
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
Reklam
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
DEVLET UĞRUNA KENDİNİ FEDA EDEN KAHRAMAN: URUNGU (BOZKURTLAR DİRİLİYOR) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce yine uzunca bir özet verelim Kür Şad ihtilali, Çin Kağanı Tay-tsung'u korku ve endişeye kaptırmıştır. Ne yapılacağını görüşmek üzere nazırlarını sarayda toplar. Çeşitli fikirler ileri sürülür. Sonunda Gök Türklerin Çin'den
Her şeyin üstünde olanı fark ettiğimde ki bir akşam vakti inerken üzerime oldu bu, artık bir daha arada kalmayacağımı da öğrendim. Bir çiğdem teneffüsü düştü varaklarıma. Yıkıldı duvar. Yıkıntının altında kaldıysam da duvarın arkasında ne varmış, bildim. Öylesine bildim ki artık ne yazıdan şikâyet ettim, ne de hayattan şikâyet ettim.
500 syf.
7/10 puan verdi
Önyargınızı sakince yere bırakın, tamam şimdi devam edelim
Bu kitap tam olarak fourth wing vol2. Konu olarak alakaları yok belki evet ama sosyal medyayı sallamaları ve abartılmaları tam olarak aynı sebeplerden. İkisi de size sevilen bir kaç serinin ortaya toplaması olarak sunuluyo ve yazım dillerinin akıcılığı okuma sürecini kolaylaştırdığından kitaba daha rahat uyum sağlıyosunuz.(yalan yok harbiden çok
Powerless
PowerlessLauren Roberts · Beta Byou · 202455 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.