Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sevgi Aktaş

Fakat insanlar nedense daha ziyade ne bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırmayı tercih ediyorlar.
Sayfa 5 - Kızıl Panda
Reklam
Bu nasıl iş, herkes deli olunca çalışmadan yaşıyor, ben deli oldum mu tımarhaneye atmaya kalkıyorlar...
Sayfa 188 - Adam Yayınları
... delilerin dokunulmazlığı olduğunu, adını deliye çıkarmazsa insanın rahat yaşayamayacağını anladım. Ne yapıp edip adımı deliye çıkarmalıydım..
Sayfa 187 - Adam Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Başınızın derde girmesini istemiyorsanız, başı derde girenlerin hayatından ders almalısınız.
Sayfa 85 - Adam Yayınları
""... .Gıcırdaması ebediyen sona ermiş işte bu kırık oyuncağın içinde, hıçkırarak ağlayan mahzun bir çocuğun kalbi hâlâ sıcacık!""
Sayfa 205 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
Kibarlığı, zenginliği neden bu resimli tabaklarda, mavi çizgili porselende, her tarafı kıvrımlı bu biblolarda aradık durduk?
Sayfa 190 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Sanki bedenimiz işkenceler altında, ama ruhumuz bu cici eşyalar arasında mutlulukla yaşıyormuş gibi..
Sayfa 190 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Bir kiraz ağacının altına on dakika uzansalar bütün panik bitecek biliyorum.
Sayfa 164 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Bu köy neden yıkık, bu karanlık neden lanetli? Çuval gibi elbise giymiş bu canavarlar, koca köyü koca Anadolu'yu ölüm yatağına sıkıştırıp tıkmış. Dua bitti,...
Sayfa 146 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Çığlıklar zehirli oklar gibi beynime giriyor. Sanki ben ölmüşüm, çığlıklarla beni dövüyorlar. Bu durumda insan ne yapmalı? Susmalı mı...
Sayfa 139 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
Ne derin cümleler...
""... Üstüne karlar yağsa da, sonunda bedeninin sarılacağı kefeni bulmuş gibi. Büyük acılarından nihayet kurtulmuş gibi. Süssüz, mücevhersiz, sadece derin gözler! Dünya ikisininde umrunda değil.""
Sayfa 131 - Kırmızı Kedi Yayınevi
"Birbirine komşu iki mezar gibiler...."
Sayfa 131 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Müziğin tınısı ruhun külleri gibi. Bitmeyen bir veda çalıyor gibi..
Sayfa 129 - Kırmızı Kedi Yayınevi
"".. geç vakit toplanıp giderken, kurumuş göz pınarlarının üstünde parlayan tuz parçaları görürdüm. Çok dalgalanmış deniz gibi. Ölümsüzlük istiyorsak o tuzdan biriktirmeliyiz. Simyacılar çok zengin olmak için altın üretecekleri bir felsefe taşı arayıp durdular... Boşuna, o felsefe taşları bu tuz birikintileri.""
Sayfa 128 - Kırmızı Kedi Yayınevi
"Çukur gözleri, artık bir onur adası olmuş kalbinden başka yerde rahat etmiyor gibi..."
Sayfa 127 - Kırmızı Kedi Yayınevi
120 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.