Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi
Ne kapanan kapılar
Ne yıldız kayması gecede, ne güz
Ne ceplerde tren tarifesi
Ne de turna katarı gökte
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini
Birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine
Ardında dünyalar ışıyan camlar
Fransa işgal altında.Alman askeri her yeri kuşatmış ve insanların mallarına el koymuş.Karşılığında karşılıksız çekler vermişler ve canlarının istediği gibi davranmakta özgürler.
Bu özgürlüğün içinde tutsak kalan Sophie ve ailesi.Sophie'i ayakta tutan tek şey bir gün kocası Edouard ile yeniden buluşacakları günü düşlemektir ve kocasının onun için yaptığı portresine sıkı sıkıya bağlıdır.Daha önceleri çalıştırdıkları otelin yemek bölümüne artık alman askerler gelmektedir.Başlarındaki komutan daha önce Sophie ile karşılaşmış onun duvarda asılı olan tablosuna hayranlıkla bakakalmıştır.
Bir yüz yıl sonra aynı tablo ,başka acılı bir kadının evinin duvarında asılı bulunmaktadır.Ölen kocasından hediye olan bu tablonun çalıntı olmadığına dair kanıtlar ararken iki kadının hikayesi bir şekilde bütünleşir.
Ardında Bıraktığın Kadın uzun zamandır kitaplığımdaydı.Rahat bir okuma yapmak istediğim bir döneme denk getirdim ve okudum.Bana iyi de geldi doğrusu.Yazarın kalemini bilenler bu kitabını da seveceklerdir.