Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
136 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İLHAM VEREN CUMHURİYET KAHRAMANLARI ÖNCÜ ERKEKLER ÖZLEM ÖZDEMİR 132 SAYFA "Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, geleceğin ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz; kızlar,
İlham Veren Cumhuriyet Kahramanları-Öncü Erkekler
İlham Veren Cumhuriyet Kahramanları-Öncü ErkeklerÖzlem Özdemir · Kırmızı Kedi Yayınları · 201960 okunma
707 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Muhteşem bir kaynak kitabıdır. Tarih öğretmenliği bölümünde okurken Prof. Dr. Füruzan Kınal’ın Eski Anadolu Tarihi kitabı ile beraber Eskiçağ Tarihi-I ders kitabımızdı.
Ege ve Yunan Tarihi
Ege ve Yunan TarihiArif Müfid Mansel · Türk Tarih Kurumu · 201474 okunma
Reklam
M.Ö. 278/77 yılında büyük Kelt kafilelerinin Boğazlar üzerinden Anadolu'ya geçişi bu ülkenin tarihi için önemli oldu. Çünkü bunlar Suriye kralı Antiyohos I'in "filler savaşı"nda elde ettiği zafere (275/74?) rağmen Anadolu'nun ortasında, Sakarya ile Kızılırmak arasındaki bölgeye yerleştiler ve Galatya adını alan bu bölgede Trokım, Tektosag ve Tolistoag adını taşıyan üç büyük kabile halinde açık köylerde yaşamaya başladılar. Komşu ülkelere akınlar yapmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyen bu cesur ve atılgan insanlar tam teşkilatlı bir devlet meydana getiremediler, yalnız gerek hellenistik krallıklarında, gerek sonraları Roma ordularında ücretli asker olarak çalıştılar.
Sayfa 490Kitabı okudu
Kelt Akınları
M.Ö. 280 yılında Balkan yarımadası büyük bir istilaya uğradı. Avrupa'nın batı bölgelerinde oturan Keltler ya da Galatlar kavimler göçü şeklinde kadın ve çocuklarıyla doğuya doğru ilerleyişlerinde bir taraftan güney Almanya ve Alp dağları geçitlerinden İtalya'ya girerek Alli muharebesinde (387) Romalıları büyük bir yenilgiye uğratmışlar,
Sayfa 489Kitabı okudu
Roma'nın Sahneye Çıkışı
İşte Makedonya'da veya Anadolu'da kendi ihtiraslarını tatmin edebilecek bir alan bulamaması yüzündendir ki Pirhos 280 yılında sözde Taras'a (Taranto) yardım etmek, gerçekte ise İtalya'da büyük bir krallık kurmak ümidiyle filler kapsayan büyük bir orduyu İtalya'ya geçirmiş, orada Romalılara ve Sicilya'da Kartacalılara karşı 5 yıl savaşmış (280/75), ilk zamanlar kazandığı başarılara rağmen sebatsız karakteri ve hareketlerinden ötürü kesin sonuçlu bir zafer elde edememiş, Beneventum'da uğradığı yenildi üzerine (275) Epeiros'a geri dönmek zorunda kalmış, böylece batı Yunanlılarını Roma egemenliğinden kurtaramamıştır. Pirhos'un İtalya seferi Roma tarihinin önemli olayları arasında yer alır. Yalnız şunu söyleyeyim ki, bu harp vesilesiyle Romalılar ilk kez Orta İtalya'nın şuurları dışına çıkmışlar, bir hellenistik ordu ile temasa gelmişler, kendilerini güya batı Yunanlılarının koruyucusu gibi göstererek onların ülkelerini zapt etmişlerdir. Bu sayede hellenistik Yunan kültürü ile ilişkiler kuran Romalılar gelecekteki kültür gelişimleri için sağlam bir temel hazırlamışlardır.
Sayfa 488Kitabı okudu
Buna karşılık Lisimahos krallığında taht kavgası büyük bir felaketle sonuçlandı. Bu kral kendi oğullarına tahtı sağlamak hırsında bulunan üçüncü karısı Ptolemaios'un kızı Arsinoe'nin entrikalarına kapılarak askeri yeteneğini Demetrios'a karşı yaptığı savaşlarda göstermiş olan büyük oğlu Agatokles'i öldürtünce (283) prensin taraftarları ve bu arada Lisimahos'un hazinelerini Pergamon (Bergama) şatosunda koruyan Filetairos adında Paflagonyalı bir subay Selevkos tarafına geçti ve bu kralı Lisimahos'a karşı harbe kışkırttılar. İşte bu suretle İskender'in eski silah arkadaşları arasında son büyük meydan muharebesi Lidya'da Kurupedion'da yapıldı (281) ve o zamanlar 75 yaşında olan Lisimahos'un harp meydanında ölmesi ve ordusunun darmadağın olmasıyla sona erdi. Selevkos yalnız Anadolu ve Trakya'ya sahip olmakla kalmadı, fakat ordusu tarafından Makedonya kralı da ilan edildi. Fakat Çanakkale boğazından geçip Lisimahos'un başkenti Lisimaheia'ya gelen Selevkos orada Ptolemaios Keravnos tarafından kesin olarak bilinmeyen bir neden ötürü öldürüldü (280). Keravnos Antipatros'un torunu olması dolayısıyla ordu tarafından Makedonya tahtına çıkarıldı ve az sonra Trakya'yı krallığına kattı. Anadolu ise Selevkos'un oğlu ve halefi Antiyohos I'in elinde kaldı.
Sayfa 486Kitabı okudu
Reklam
Son derece haris, faal, adeta iç içine sığmayan bir kişi olan Demetrios İpsos'tan sonra Anadolu kıyılarında İyonya, Karya ve bunlardan başka Kıbrıs, Fenike ve Ege adalarına sahip olmakta devam ediyor, ayrıca Yunanistan'da Megara ve Korint gibi bazı önemli üsleri elinde bulunduruyor ve güçlü donanması sayesinde bir çeşit deniz krallığı kurmuş oluyordu. Fakat Yunanistan'daki "Hellen birliği" ortadan kalkmıştı. Demetrios Selevkos'la Ptolemaios'un dostluklarını kısa bir süre için kazandıktan, Atina'yı kuşatıp zaptettikten sonra (294) Makedonya'ya geçti, bu ülkede Kasandros'un ölümünden sonra baş gösteren taht kavgalarından faydalanarak Kasandros'un oğlu İskender'i tahtan indirerek öldürttü ve kendisini kral ilan ettirdi (294). Bu suretle Makedonya ve Tesalya'ya sahip olan Demetrios zamanının en güçlü krallarından biri oldu. Fakat bu haris kişi bu krallıkla yetinmeyip Asya'da babasının devletini yeniden kurmak için hazırlıklara başlayınca Lisimahos, Selevkos, Ptolemaios ve Epeiros kralı Pirhos'un muhalefetiyle karşılaştı.
Sayfa 485Kitabı okudu
Böylece İskender monarşisini tekrar diriltmek isteyen son büyük general ortadan kalkmış oldu. Antigonos devleti galipler arasında şu suretle paylaşıldı: 1. Lisimahos Trakya'dan başka Toros'lara kadar uzanan Anadolu'yu; 2. Selevkos doğu ülkeleri ve Mezopotamya'dan başka Suriye'yi; 3. Kasandros Makedonya'yı alıyor ve muhtemelen Yunanistan işlerinde hareket serbestliğine kavuşuyordu. Ptolemaios'a bu harbe katılmadığından ötürü, hiçbir şey verilmiyor, hatta ondan güney Suriye'yi Selevkos'a bırakması isteniyordu.
Sayfa 485Kitabı okudu
Fakat bu ittifakın ömrü pek uzun olmadı. Çünkü Kasandros'la uzlaşma teklifini reddeden Antigonos'a karşı Ptolemaios, Lisimahos ve doğuda büyük işler gördükten sonra batı işlerine de karışmayı kendisi için faydalı bulan Selevkos'un katıldığı yeni bir koalisyon kuruldu (302). Ondan önce Selevkos İran'ın doğu eyaletlerinde, Baktiryan ve Sogdian'da harbettikten ve bu ülkeleri egemenliği altına aldıktan sonra Hindistan'da İndos ve Ganges bölgelerini birleştirmek surretiyle merkezi Pataliputra olmak üzere büyük bir krallık kurmuş ve dikkate değer bir teşkilat meydana getirmiş olan Mavriya sülalesinden Çandragupta'nın (Grekçe Sandrakottos) üzerine yürümüş, Pencap'a kadar ilerlemiş, fakat batıdaki olaylar yüzünden Hint kralıyla bir barış ve dostluk anlaşması aktederek kirala Hindistan eyaletlerinden başka doğu İran'ın sınır bölgelerini bırakmış, buna karşılık o dönem harplerinde büyük rol oynayan 500 kadar fil elde etmişti. Selevkos bu filleri Anadolu'ya geçirdi ve Kapadokya'daki ordugahında kışladı. Antigonos ilkbaharda başkenti Antigoneia'dan (sonraki Antiyoheia-Antakya) kalkarak Kilikya üzerinden Anadolu'ya girdi. Müttefiklerin ve en çok Lisimahos'un ustaca manevralarından sonra iki ordu Frigya'da İpsos'ta (Şuhut yöresi) karşılaştı. Müttefikler filleri sayesinde büyük bir zafer kazandılar. Antigonos 80 yaşında olmasına rağmen yiğitçe dövüştükten sonra harp meydanında öldü, ordusu dağıldı (301).
Sayfa 484Kitabı okudu
303'te Pelponnes'in büyük bir kısmını da ele geçiren Demetrios 302 yılında İstmos yarışmalarında "Hellen birliği"ni yeniden kurdu. Teşkilatı hakkında Epidavros'ta bulunan yazıtlar sayesinde bir fikir edindiğimiz bu birliğe giren şehir devletleri aralarındaki her türlü anlaşmazlığa son veriyorlardı; birlik ise hegemon seçilen Antigonos ve Demetrios'la, Kasanaros aleyhine olduğu anlaşılan tecavüzi ve tedafüi bir ittifak aktediyordu. Demetrios'un Korint'e güçlü bir garnizon yerleştirmesine izin veriliyordu.
Sayfa 484Kitabı okudu
Reklam
Demetrios bir süre Atina'da kaldıktan ve Korint birliğini diriltmek için bazı teşebbüslerde bulunduktan sonra Ptolemaios tarafından işgal edilen Kıbrıs'ı kurtarmak üzere doğuya hareket etti; Salamis'te kazandığı parlak bir zafer üzerine Antigonos, ordusu tarafından, kral ilan edildi (306); Demetrios da kral unvanını alarak babasının yanında hüküm sürmeye başladı. Selevkos ise bu unvanı daha önceleri, Antigonos'la savaştığı esnada almıştı (309/08). Antigonos'tan sonra Ptolemaios, Lisimahos ve Kasandros da kendilerini kral ilan ettirmekte gecikmediler (305). Bu suretle İskender devleti 5 krallığa bölünmüş oluyordu.
Sayfa 482Kitabı okudu
311 yılında yapılan barış daha ziyade bir mütareke idi. Barış anlaşmasına göre 4 general (Selevkos bunların dışında kalmıştı) İskender'in komutanları olduklarını ilan ediyor, küçük İskender tahta çıkıncaya kadar Kasandros'u saltanat naibi ve Avrupa'da komutan olarak tanıyorlardı. Ptolemaios Mısır'da, Lisimahos Trakya'da, Antigonos ise tüm Asya'da hüküm sürecekler, Yunan şehirleri bağımsızlıklarına tekrar kavuşacaklardı. Bu suretle Antigonos'un İskender'in evrensel krallığını diriltmek teşebbüsü suya düşüyor, bu krallığın içinde gelecekteki 5 devletin temelleri atılmış oluyordu. Mevkiini kuvvetlendirmek isteyen Kasandros'un Roksane ile oğlu İskender'i Makedonya'da öldürtmesi üzerine (310/09) İskender devletini bütünüyle kurmak fikri büsbütün ortadan kalkıyor, bu devletin yıkıntıları üzerinde haris generallere geniş bir faaliyet alanı açılmış oluyordu.
Sayfa 481Kitabı okudu
Evmenes'in ölümü üzere generaller arasındaki anlaşmazlıklar daha açık bir surette ortaya çıktı ve birtakım harplere yol açtı. Generallerin en güçlüsü olan ve "monoftalmos" yani "tekgözlü" lakabını taşıyan Antigonos Evmenes'e karşı kazandığı zaferden sonra Anadolu'da bir kral gibi saltanat sürmeye ve İskender devletini bir bütün olarak ele geçirmeye koyuldu. Başka generaller ise bu devletin yalnız parçalarıyla yetinmek niyetinde idiler. İşte birbiriyle çelişen bu prensiplerin gerçekleşebilmesi için daha birtakım kanlı savaşların yapılması mukadderdi. Nitekim Babil satrapı Selevkos Antigonos'tan korkarak Ptolemaios'a sığınınca Antigonos'a karşı Ptolemaios, Selevkos, Kasandros ve Lisimahous'un katıldığı üçünbü bir koalisyon harbi başladı ve bazı aralıklarla 315'den 301'e kadar sürdü.
Sayfa 480Kitabı okudu
M.Ö. 321 yılında Orontes (Asi) ırmağı üzerinde Tripalaradeisos'ta devlete yeni bir düzen vermek üzere yapılan bir toplantıda ihtiyar Antipatros'a devlet işlerinin idaresi, Antigonos'a orduların başkomutanlığı, Antipatros'un oğlu Kasandros'a süvari kuvvetlerinin şefliği verildi. Satraplıkların idaresinde bir değişiklik yapılmadı. Yalnız Perdikkas'ı öldürenlerden general Selevkos Babil valiliğine atandı. Bu kararlardan sonra Antipatros iki kralı, kral ailesiyle birlikte, Makedonya'ya götürdü. M.Ö. 320 yılında Antigonos Evmenes'e karşı savaşırken bir süre önce Kirenaika'yı (Bingazi bölgesi) zaptetmiş olan Ptolemaios güney Suriye'yi Mısır satraplığına kattı.
Sayfa 479Kitabı okudu
İskender'in ölümü üzerine doğu sakin kalmıştı. Baktirya'da patlak veren isyan yerlilerin değil, fakat oralarda iskan edilmiş olan Yunanlıların eseriydi. Buna karşılık sürgünlerin kabulünü isteyen buyrultudan sonra Yunanistan'da durum gerginleşmişti, Atina ile Aitolya bu buyrultuya karşı açıkça cephe almışlardı. Hatta bir süre sonra Atina Korint birliğini dağıttı, onun yerine kendi idaresi altında, adalar dışta kalmak üzere, Yunanistan'daki şehirlerin büyük bir kısmını kapsayan bir "Hellen birliği" kurdu ve bu birliği Makedonya'ya karşı harbe davet etti.
Sayfa 477Kitabı okudu
223 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.