Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ANADOLU / AHMED ARİF Beşikler vermişim Nuh'a Salıncaklar, hamaklar Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır Anadolu'yum ben Tanıyor musun
Rüyamda operasyona gittim.
Geçen rüyamda ne gördüm onu anlatacam; Şimdi bizim sınıfta Elif diye bir kız var, ilkokuldan arkadaşım (7. Sınıfı gidiyoruz). Oda Asker olmak istiyor (çavuş). Şimdi bizim okulun Özel Kuvvet timi var (ortaokulun). Ben orda tim komutanıyım bu Elif de timdeki askerlerden biri. Biz timdeki diğer askerlerle operasyona gidiyoruz, bayağı terörist avlayıp başarılı bir şekilde dönüyoz. Dönünce bizim okula gidiyoruz zırhlı araçlarla, sonra ben okulun müdürüne operasyon hakkında detaylı bilgi vermeye gidiyorum fln sonra uyanıyorum. Çook güzeldi bee.
Reklam
Şehzade Süleyman
ŞEHZADE SÜLEYMAN Rumeli Fatihi Mevlid şairi Süleyman Çelebi'nin dedesi ve Orhan Gazi'nin kayınbiraderi Şeyh Mahmud'un: "Keramet gösterip halka suya seccade salmışsın Yakasın Rumeli'nin dest-i takva île almışsın." dediği, Orhan Gazi'nin büyük oğlu Süleyman Şah, Rumeli fâtihi olarak tarihlere
Yöneticilerimizden Papa’ya Mektup!
"Saygı değer Papa Hazretleri, Diyanet İşleri Başkanımızı kabulünüz vesilesiyle, saygı ve muhabbetlerimi iletiyorum..." ●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●● Başlığı Siz Yazın... (Kaybettiğimiz İzzetimiz) • Müslüman bir kadını esir alan Rum valisine bir mektup gönderen Abbasi Halifesi bu mektubunda aynen şöyle yazdı: “Müminlerin Emiri Mu’tasım Billah’tan Rumların köpeğine! Esir aldığın bacımı derhal serbest bırakmazsan sana öyle bir ordu hazırlıyorum ki, bir ucu burada (Bağdat) öteki ucu da orada (Amuriye) olacak!” (Mu'tasım, sözünü tuttu.) • Abbasi halifesi Harun Reşid'e mektup yazan Bizans kralı Nikiforos, daha evvel Abbasilere verdikleri vergiyi artık vermeyeceğini söyledi ve onu tehdit etti. Bunun üzerine Harun Reşid, Bizans Kralı'na bir mektup yazdı: “Rahman ve Rahim olan Allah´ın adıyla. Mü'minlerin emiri Harun'dan Bizans köpeği Nikephoros'a! Ey kafir kadının oğlu! Senin mektubunu okudum. Cevabım, duydukların değil, bizzat gördüklerin olacaktır, vesselam.” Harun Reşid, mektubun hemen ardından 187 (803) yılında devasa bir orduyla Bizans üzerine yürüdü. Bu savaşta bizanslılar 40.700 asker ve 4.000 yük hayvanı kaybetmiş, imparatorun kendisi de üç kez yaralanmıştı. Ve Harun Reşid, tam dört yıl boyunca durmadı. 190 yılına kadar devam eden seferlerde Herakleia (Ereğli), Iconium (Konya), Tyana (Tüvâne, Niğde) ele geçirildi ve Nikephoros’un barış isteği, hem kendi hem de oğlu adına cizye vermesi şartıyla kabul edildi. İşte bu, kaybettiğimiz izzetimizdir.
Kafam uğulduyor. Sakinleş. Suyun altındayım sanki. Sakinleş. Kulaklarımda bir basınç, ensemde bir uyuşma var. Sakinleş. Düşünmek istemiyor zihnim. Sakinleş. Öfke ele geçiriyor bedenimi. Sakinleş. Daha önce de yaşadım bu hissi. Sakinleş. On iki sene önce bir çocukken. Sakinleş. Bir daha öfkeme teslim olmam sanırdım. Sakinleş. Fakat yine kaybediyorum birini. Sakinleş. Kendimi kaybetmememin ne anlamı var her sevdiğimi kaybedeceksem? Sakinleş. Neden asker olmadım? Sakinleş. Eğer asker olsaydım daha fazla şey yapabilirdim onun için. Sakinleş. Herkesten koruyabilirdim onu. Kendinden bile. Sakinleş. Lina gitti. Sakinleş. Lina gitti. Sakinleş. Lina. Gitti. Sakın sakinleşme. Kimse beni üzmemek için bu kadar mücadele etmedi. Öfke en çok benim hakkım. Kimse hak etmiyor benim ne sakinliğimi ne de tesellimi. Feda edeyim ben de herkesi kendim için o zaman.
Kutalmışoğlu Süleyman Şah
KUTALMIŞOĞLU SÜLEYMAN ŞAH Anadolu Fâtihi Selçuk Beyin oğlu Arslan Yabgu'nun torunu ve Selçuklu Beylerinden Melik Şihabeddin Kutalmış Beyin oğlu Gazi Süleyman Şah, Anadoluyu baştan başa fetheden ve bir Müslüman ülkesi haline getiren büyüğümüzdür. Alparslan'la birlikte Malazgirt muharebesine iştirak eden Gazi Süleyman Bey muharebede
Reklam
Sultan Melikşah
SULTAN MELİKŞAH Selçuklu Devletini ihtişamın zirvesine çıkaran büyük idareci Alparslan'ın oğlu Sultan Melikşah, Selçuklu Devletini ihtişamın zirvesine çıkarmış bir idarecidir. Yirmi yllık saltanatı esnasında ilim ve adalet güneşi devlet semalarında yükselmiş, tarihte ender görülen bir huzur, refah ve saadet devri yaşanmıştır. Melikşah 6
Sultan Alparslan
SULTAN ALPARSLAN Anadolunun kapısını müslümanlara açan büyük İslâm kahramanı Üzerinde yaşadığımız bu cennet vatanı bizlere armağan eden büyüklerimizden birisi de Sultan Alparslan'dır. İslâmın bu bahadır evlâdı Malazgirt'te kalabalık Bizans ordusunu perişan ederek Anadolu'nun kapısını Müslümanlara açmıştır. Fetih ordusu da açılan
Bu milletin külüne üflesen altından iman çıkar…
Çanakkale'de cephede Ramazan ayı: Bir asker cepheden kızına mektup yazıyor, diyor ki: “Benim güzel kızım bugün Ramazan’ın ikinci günü. Şeyhülislam oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı ama benim içim rahat etmedi oruca niyetlendim. Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasaya benzeyen daha küçük bir ot) buldum onlarla sahur ettim. Gündüzü yeni siperler kazdık, hiç susamadım, taarruz arttı ve kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu. Siperin içinde matara elden ele dolaştı. Herkes orucunu su ile açtı. Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi. Geldi ama ben kendimden utandım, çünkü arkadaşlarımın hepsi sahursuz oruç tutmuşlar. Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim. O gün oruçlu şehit olan Erzurumlu, Darendeli Yeniceli ve diğerlerinin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm. Şehadete yürüyenler iman ve vatan sevgisini gönlünde taşıyanlar…”Ruhları şad olsun. Âmîn
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
18 MART ÇANAKKALE DESTANI Şair Mesut Kılıçoğlu Çanakkale’yi yazıyorum size, Selâm olsun tüm şehidlerimize. Anlatacağım yiğit Mehmetleri,
Reklam
Çanakkale Cephesinden Bir Askerin Kızına Mektubu
Benim güzel kızım... Bugün Temmuz 14, Ramazan'ın ikinci günü. Şeyhu'l-İslâm, oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı. Ama benim içim rahat etmedi. Oruca niyetlendim... Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasadan daha küçük bir ot) buldum. Onlarla sahur ettim. Gündüz yeni siperler kazdık. Hiç susamadım. Taarruz arttı. Kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu. Siperin içinde matara elden ele dolaştı. Herkes orucunu su ile açtı. Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum. Meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi. Geldi ama ben kendimden utandım. Arkadaşlarım hepsi sahursuz oruç tutmuşlar. Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim. O gün oruçlu şehit olan Erzurum'lu, Darende'li ve Yenice'linin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm.."
Çanakkale Cephesinden Bir Askerin Kızına Mektubu.
“Benim güzel kızım... Bugün Temmuz 14, Ramazan’ın ikinci günü. Şeyhu'l-İslâm, oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı. Ama benim içim rahat etmedi. Oruca niyetlendim... Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasadan daha küçük bir ot) buldum. Onlarla sahur ettim. Gündüz yeni siperler kazdık. Hiç susamadım. Taarruz arttı. Kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu. Siperin içinde matara elden ele dolaştı. Herkes orucunu su ile açtı. Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum. Meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi. Geldi ama ben kendimden utandım. Arkadaşlarım hepsi sahursuz oruç tutmuşlar. Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim. O gün oruçlu şehit olan Erzurum’lu, Darende’li ve Yenice’linin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm..”
Kudüs'te 1982 yılına kadar nöbet tutan Osmanlı Neferi
IĞDIRLI ONBAŞI HASAN'IN ÖYKÜSÜ Gazeteci İlhan Bardakçı anlatıyor: Yıllar önceydi, sene 1972. O zamanlar genç bir gazeteciydim. Türkiye'den bazı siyasiler ve iş adamları İsrail'e resmi ziyarette bulunuyorlardı. Biz de gelişmeleri izlemek için oradaydık. Bir sıcak mayıs akşamıydı. Her ziyarette olduğu gibi sıradan bir işti
344 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.