Nedir ki bağıran beş on kişi, asıl sen susana sor" Susana sor, bedeni ne biçim bir sarsıntı, deprem içindedir. Ve ne kıyametler boşaltıyordur havaya toprağa.
hakarettir insanlığa cehalet. deprem, yangın, sel değil bilgisizliktir asıl felaket. sussunlar, susmayanları vursunlar hatta, sabret. yatsıda söner mum, ama şafakta ortaya çıkar REZALET..
Sayfa 42
Reklam
Rezalet
Hakarettir insanlığa cehalet. Deprem, yangın, sel değil bilgisizliktir asıl felaket. Sussunlar, susmayanları vursunlar hatta, sabret. Yatsıda söner mum, ama şafakla ortaya çıkar REZALET...
“Biz eskiden sokakta enerjimiz bitene kadar oyun oynardık, şimdiki çocuklar tabletin şarjı bitene kadar oyun oynuyorlar. Deprem, yangın, sel değil, bilgisizliktir asıl felaket. Ben birinin zihnine girip kendi fikirlerimi yerleştirmek istemiyorum. Ben sadece bu taraftan da bakın diyorum. Ezberlemeyeceksiniz, anlayacaksınız. Formül bu. Soru sormaya devam etmek iyi bir şeydir. Kötü olan, cevapları görmezden gelmektir. Eskiden yeteneğini keşfettiğimiz insanları ünlü ederdik, şimdiyse biri ünlü olduktan sonra yeteneklerini keşfetmeye çalışıyoruz. En tehlikeli insan, bahaneleri olan insandır. Tek yapamadıkları şey bölmek, onu da yapamazlar. Beceremezsiniz, çünkü biz bir’iz. Bir’i bir’e bölemezsiniz!”
Hakarettir insanlığa cehalet. Deprem, yangın, sel değil, bilgisizlik asıl felaket.
Hakarettir insanlığa cehalet. Deprem, yangın, sel değil, bilgisizliktir asıl felaket.
Reklam
Hakarettir insanlığa cehalet. Deprem, yangın, sel değil, bilgisizliktir asıl felaket. Sussunlar, susmayanı vursunlar hatta, sabret. Yatsıda söner mum, ama şafakla ortaya çıkar rezalet...
278 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.