Üstelik bizde eş seçimini erkekler yapmaz" diye sürdürmüş sözlerini. "Kiminle evleneceğine kadınlar karar verir.
Tabii erkek de bir kızı görüp beğenebilir, ona talip olabilir ama son sözü her zaman kadınlar söyler.
**Çünkü biz, aşkın kaba kuvvetle ilgisi olmadığına inanırız.**
Gönüllü olmayan bir evlilik, sıtmalı su gibi hastalık yayar her yana. O evde ne kadın, ne erkek ne de çocuklar mutlu olur. Bu hakikati yıllar önce gören atalarımız, eş seçimini kaba kuvvete sahip olan erkeğe değil, güzelliğe sahip olan kadına bırakmışlar.
Ki hayat da bu seçimi doğrulamakta...
Elbette bir insanın cesur olması iyi bir özelliktir. Fakat abartılmadığı sürece. Evet, korkusuzluğun da fazlası zarardır. Sınırsız cesaret insana öyle bir güven aşılar ki, etrafındaki tehlikeleri göremez hale gelirsin. Sadece kendini değil, sevdiklerini de savunmasız bırakırsın.
Biz faniler kutsal olanı hep dışımızda, derin göklerde, ışıltılı yıldızlarda ararız, oysa yüce kudret içimizdedir. Evet, hepimizin içinde tanrılardan bir parça vardır. Ama ortaya çıkması için vaktinin gelmesi gerekir.
Aşkta iyilik ya da kötülük yoktur. Birini seversiniz ya da sevmezsiniz. Bunun için suçlanacak kimse de yoktur. Beni sevmenizi isterdim, çünkü birlikte çok mutlu olabilirdik ama belli ki sevmiyorsunuz. Bu yüzden asla kırgın değilim size.