Kanıt akla sunulur, Gönül'e değil, Ve aşk gönülde yaşanır akılda değil. Sorumluluk akla yüklenir, Vahye muhatap'ta akıldır, Hesaba çekilecek olan'da akıldır. Bu nedenle hak aşıklarının halleri ve kerametleri dahi kendileri dışında kalan insanlar için bağlayıcı hüküm ve kanıt sayılamaz, Eğer kanıt sayılacak olurlarsa o zaman aklın denetimi dışında her hurafeye dine giriş kapısı açılır'ki bu bugün içine düştüğümüz büyük tehlikedir. Falanca şeyh dedi'ki,, Fılanca alim rüyasında gördü'ki gibi veriler toplumu ifsada götürür.
Tabii'kide kişi aklından öte gönlüyle rabbıne yaklaşma yolculuğunda olabilir, Belki o haline imrenebilizde, ama islamı kanıt olarak gösteremeyiz.
Ali Şamlıoğlu