Müziğin Ruha Etkisi
Gelir ve ortaya yerleşir bazen, kaçamazsın, aşk 🎶
... +108
Bir bilge kişi demiş ki: "Sevmek keman çalmak gibidir: Bilmeyen kötü sesler çıkarır." Benim kişisel tecrübemle ve gözlemlerimle iddia edebilirim ki: Aşkı hiç tanımamış, tanıyamamış insanlar eksiktir. Biraz sert bir düşünce gibi gelebilir ilk anda, ama merhametsiz olurlar, sevginin o merhamet barındıran halinden eser yoktur o insanlarda. Platonik bile olsa; aşk insanı bir üst hâle taşır, bir başka versiyona yükseltir. İncitmeye kıyamamaktır o hâl. #music #musique #muzik #zene
Reklam
Ve aşk gitti bizden..
KAVAK YELLERİ
Sevgili okuyucular! Özdemir Asaf'ın "Mesaj" adlı şiirini okuyalım. Ardından okuma yolculuğumuza devam edelim. "Ölebilirim bu genç yaşımda, En güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim. Şimdi kavak yelleri esiyorken başımda, Sevgilim, Seni bir akşamüstü düşündürebilirim." "Kavak yelleri" derken kişi kavağa, aklından geçenler yele mi benzetilmiş? Geçici âşık olma hâli sanırım. Kalbin değil, aklın yönlendirdiği sevgi... "Yalnız ne gariptir ki aşk geçer fakat başladığı yerlerde izi kalır." demiş Reşat Nuri Güntekin. Neyse... "Başında kavak yeli esmek" deyimini TDK, şöyle açıklamış: 1) Genç sorumluluk duygusundan uzak, zevk, eğlence peşinde koşmak. 2) Gerçekleşmeyecek şeyler düşünerek vakit geçirmek. Kavak Yelleri; sözleri Nilüfer ve Ülkü Aker'e, müziği Buğra Uğur'a ait Nilüfer'in 1992 yılı "Yine Yeni Yeniden" albümünden bir şarkısıdır. Yaşça kendisinden küçük olan birine âşık olan birinin çaresizlik ifadesi... Bir yakarış, bir yardım çığlığı, bir çıkmaz sokak bestesi... Şarkımızın sözlerinin birazını okuyalım. "Delilik biliyorum senle olmak delilik Takılıp kaldım karşı koymam imkânsız Yaşanan yıllarım senden çok daha fazla Hüzünlerim alır gider sevinçlerimi İçimde yılgın rüzgârların ayak sesleri Sende daha yeni yeni kavak yelleri Doğrusu, yanlışı, ağrısı, sancısı ne varsa yaşanacak Gözyaşı, ayrılık, pişmanlık, dargınlık hepsi benim olacak"
YETER Kİ
Levent Yüksel, "Hadi hazırım yeter ki / Onursuz olmasın aşk" derken daha da öncesinde Fikret Kızılok 1983'teki "Zaman Zaman" adlı albümünde "Yeter ki sen sev beni / Yeter ki inan bana" demişti. "Ancak, şu şartla" anlamında kullanılan 'yeter ki' bir şeyin gerçekleşmesi için koşul istiyor. Sebep, amaç ve koşul... Bütün her şeyin ya sebebi ya amacı ya da koşulu vardır. Her türlü zorluğu yeneriz, yeter ki iyi niyetli olalım. "Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman, bilmem! Yeter ki o kapıda durmayı bil!" demiş Mevlana. Şimdi "Yeter ki" adlı şarkıyı hatırlayalım. "Ellerim, gözlerim kelepçelerde Sevda çöllerinde Geçiyor aylarım, yıllarım, gecelerim Sevda zindanlarında Yeter ki sen sev beni Yeter ki inan bana Yeter ki sen sev beni Yeter ki inan bana Varlığın dilimde bir yudum su Sevda çöllerinde Hayalin, serabın yeterdi bana Sevda zindanlarında" Hemen ardından Cem Karaca ve Barış Akarsu'yu da analım. "Islak Islak" adlı şarkının içinde de 'yeter ki' sözü geçer. "Gecenin nemi mi düşmüş gözlerine? Ne olur ıslak ıslak bakma öyle Saçını dök sineme derdini söyle Yeter ki ıslak ıslak bakma öyle"
Evet, aşk neydi? Güllerin arasından esen bir rüzgâr, yok yok kandaki sarı fosforlaşma. Aşk yaşlıların kalbini bile yerinden hoplatan cehennem ateşi sıcaklığında bir müzik, akşam çökerken kocaman açan bir papatya ve bir dokunuşta, bir nefeste kapanan anemon çiçeğiydi.
Knut Hamsun
Knut Hamsun
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.