"Gençken derin sandığın duygular aslında epeyce yüzeysel... Olanakların sınırsız, vaktin sonsuz sanıyorsun... Daha doğrusu pek düşünmüyorsun, hayatın bir sürü son içerdiğini aklına getirmiyorsun..."
"Yazarın nihai amacı insanları mutlu kılmak değildir. Yazarlar iyi insanlar değillerdir, iyi olmak isteseler doktor, hemşire, yuva öğretmeni olur insanlara yararlı işler yaparlardı. Amaç okurun dünyasını sarsmak."
"Ben 'ayna kuramı' diye bir kuram geliştirdim. İnsan kendisini görmek istediği gibi yansıtan birine âşık oluyor... Görmek istediğin imajı Mehmet'in elindeki ayna yansıtıyorsa o zaman Mehmet'e âşık oluyorsun; Ahmet'in elindeki ayna yansıtıyorsa Ahmet'e... Ama insanın kendine yakıştırdığı imge her zaman aynı olmuyor, ihtiyaçlarına göre değişiyor... Yavaş yavaş orada gördüğün imaj eskimeye başlıyor. Ve başka imajlar aramaya başlıyorsun... Yepyeni bir aynada yepyeni bir yüz gördüğünde, bu sefer ona yöneliyorsun."