Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aslı

160 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Bu kitaba dair inceleme uzun olur o yüzden inceleme değil de bir yorum gibi düşünelim. Andronikos, bir başkaldırı, kitabın ana karakteri. Ioakim onun arkadaşı ve ikinci bölümün ana karakteri. Aradan yıllar geçmiş ama Andronikosun isyanı hala karakterimizde izlerini taşıyor. Susmuş, herkes gibi. Bunun pişmanlığını yaşıyor, hepimiz gibi. Üçüncü bölüm kitaptan ayrı günümüze dair bi anlatı gibi. Günümüz dediysem Demokrat Parti dönemi… baskıdan ötürü ülkesini değiştirmiş bir karakter, Karasunun gözlemleriyle öyküleştirilmiş… Yine metaforlarla dolu bir Bilge Karasu kitabı. Aradan binleri aşkın yıl geçmiş ama kaygılar da acılar da benzer. İnsan olmak mı, toplum olmak mı, değişmeyen nedir bunca zaman? Birarada yaşadığımız bunca toplum, yıllar, yaşananlar. Hiç geçmeyecek mi acılarımız?
Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı
Uzun Sürmüş Bir Günün AkşamıBilge Karasu · Metis Yayınları · 20191,593 okunma
Reklam
240 syf.
8/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Yazarla tanışma kitabım oldu
Gece
Gece
Neden bu kadar geç tanıştım dedirtti bana. Öncelikle uzun süredir yazmaya devam ettiğim bir anlatının hali hazırda yazılmış olduğunu gördüm bu kitapla. Bi yandan mutlu etti bu, bir yandan da üzdü tabi :) Yazdıklarımı rafa kaldırıyorum haliyle. Gece ve gündüzcüler, rüyalar, sokaklar, gececi kolluk kuvvetleri(?), her şey öyle benziyor ki yazdıklarımla; daha önce yazarın hiçbir eseriyle tanışmadığıma emin olduğum için ve böyle bir yazarla aradan onlarca yıl geçmesine rağmen aynı şeyleri yazmış olduğum için gurur duydum ve benim için ayrı bir anlamı oldu. Uzun süredir gördüğüm ve ertelediğim bir yazardı Bilge Karasu. Herkes zorluğundan bahsetmişti dilinin ama asla öyle olduğunu düşünmüyorum. Uzun zamandır bu kadar keyif alarak okuduğum bir kitap olmamıştı. Okuyun efenim.
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,166 okunma
608 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Melih Cevdet külliyatını bitirmeye çalışan biri olarak, bu yeni derleme çıkınca koşa koşa aldım. Kitap yazarın farklı mahlaslarla yazdığı, gazetelerde çıkan kısa roman, öykülerinden oluşmakta. Ben çok sevdim. Melih Cevdet ne yazmışsa okurum zaten. Dili yalın, akıcı, keyifli. İyi okumalar..
Müstear Zamanlar - 1
Müstear Zamanlar - 1Melih Cevdet Anday · Everest Yayınları · 20233 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
675 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1324 günde okudu
“Öyleyse kim kurtaracak beni var olmaktan? Hayatımı toprağa veriyorum.” dizeleriyle başlar bu metin. Bir varoluş sıkıntısı, yaşam huzursuzluğu, zihinden geçen her fikrin kaydedildiği bir günce. 5 yıla yaydığım tek kitap kendisi. Hayatımın sonuna kadar okuyacağıma karar vermiştim ama olmadı. Belki de böylesi daha iyidir. Bitmesi gereken bitmelidir zorlamadan. Varoluş sancısını, karşınızda biri zihninizi didikliyor ve kağıda aktarıyor gibi hissediyorsunuz. Hissederek okuyun. Zira bu bir roman da değil, deneme de. Bu kitap hayatın kendisi bana göre.
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 202110,5bin okunma
·
Puan vermedi
Şimdi size tutarsızlığını kendini peygamber ilan ederek savunan bir yazardan bahsedeceğim. Evet kitabın yarısına geldim ve yarım bıraktım. Hayır sıkıldığım için değil, çok dolu bir kitap ama yıkıcı aynı zamanda. İnsan olmanın, insanlığın ve düzenin kaosa ve ölüme sürüklenmesi gerektiğini savunan bir yazar Caraco. Dünyanın çirkin olduğunu,
Kaos'un Kutsal Kitabı
Kaos'un Kutsal KitabıAlbert Caraco · Sel Yayınları · 20162,185 okunma
Reklam
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Öncelikle Ayrıntı Yayınlarının kuram kitaplarının zaten teorik ve zor olduğunu belirterek başlayayım. Kitap hem Marksizm hem de sanat alanında belli altyapı gerektiriyor, aksi takdirde çoğu şey havada kalacaktır. İlk bölümde Marks’ın gençlik yıllarında sanat ve toplumun durumu, Saint Simon etkilenmeleri ve Heine ile beraber geliştirdiği teoriler bulunmakta. Nazarenlere ve Helenistik sanata bakış açısı da gayet anlaşılır. Devam eden bölümlerde kendi teorisini oluşturması ve Realizme bakışı anlatılmış. Marks’ın muğlak bıraktığı sanat üzerine düşüncelerini, aslında ona atfedilmiş düşünceleri ayırarak güzel işlemiş yazar. Sovyet dönemi sanatı Sosyal Realizmi, Lenin ve Stalin dönemi sanat destekleri ve kısıtlamalarını da nesnel olarak ele aldığını düşünüyorum. Dediğim gibi Kuram ve teori kitapları zordur bunu bilerek okuyun. Güzel günler dilerim :)
Marx'ın Kayıp Estetiği
Marx'ın Kayıp EstetiğiMargaret A. Rose · Ayrıntı Yayınları · 201510 okunma
230 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bu kitap hayatımda okuduğum en absürt romanların başında yerini aldı. Yazardan okuduğum ikinci kitap oldu. Gelecek dönemde tüm külliyatı bitirmeye kararlıyım. Kitaba gelecek olursak.. Hangi sorunun kime sorulduğunun önemi olmayan, sürekli sorgularla geçen bir dünyada geçiyor hikaye. Mekan, zaman ve isimler çok belirsiz. İsa adı ise kahramanın karısının intihar mektuplarında kendisine seslendiği ad. Yani o bile gerçek değil. Söylediklerinden ve söylemediklerinden sorumlu tutulur İsa. Sorgulanmak ve suçlanmak için işe alınan insanlara şahit oluruz. Aslında tüm hikayeleri okumak bi yerde yazarı ve dönemini okuyabilmekle mümkün. 12 Mart edebiyatı da etkilemiştir haliyle. Tüm bu sorgulamalar ve bürokrasi; mevcut iktidarın herkesi potansiyel suçlu görüp, bunca silik bir karakterden bile çekinecek kadar suçlu olmasıdır bi yerde. Dönemin toplum yapısı da tıpkı İsa gibi “Ben çalıştığım yerde küçük bir vidayım, makinenin tümünü bilemem” diyor ve boyun eğiyor. Kahramanın pasifliğine, kabullenmesine öfkelenmemek elde değil okurken. Çalıştığı binanın temizliğine yapılan vurgu ise devlet kurum ve kişilerinin sözde kendilerini aklama çabalarına yapılan bir gönderme zannımca. Sorguların yıllarca sürmesi, reddetmenin usullere aykırı olması gibi pek çok önemli nokta var kitapta okurken kaçırılmaması gereken. Melih Cevdet hem toplumcu kimliği ile hem edebi ve akıcı diliyle beni o kadar etkiledi ki ne desem şuan az kalacak. Beni yazarla tanıştıran ve bu muazzam kitabı okutan tavsiye için çok teşekkür ederim@burakce Keyifli okumalar :)
İsa'nın Güncesi
İsa'nın GüncesiMelih Cevdet Anday · Everest Yayınları · 0271 okunma
98 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Kitap kısa ama çok fazla fikre yer verilmiş. Aslında hepimizin bir yerde düşündüğü şeyleri yazmış çağdaş sanat ile ilgili. Saçmalığı ve piyasasıyla ilgili. Yazar bunu söylemiş olmakla kalsaydı :) Hem çizer hem de bir okuyucu olarak bu kitap beni çok sorgulattı. Sorgulayıp yazarın haklı olduğu birkaç ufak nokta dışında kesinlikle sanat üzerine
Sanat Komplosu
Sanat KomplosuJean Baudrillard · İletişim Yayınevi · 2010124 okunma
148 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hemingway’dan okuduğum ilk eser oldu Yaşlı Adam ve Deniz. Yazarın diline aşina olmak için iyi bir tercih ilk etapta. Yaşlı ve fakir bir adam, avlamaya çalıştığı bir kılıçbalığı. Denizde yaşanan bir mücadele. Yalın, akıcı ve çok keyifliydi. Mücadele ruhunu ve hüzünle karışık o gururlu hayat tecrübesini aktarışı çok çok güzeldi. Tavsiyedir, keyifli okumalar.
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Bilgi Yayınları · 202332,1bin okunma
342 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Merhabalar! Öncelikle kurgu dışı okuduğum en iyi kitap olduğunu söylemekle başlayabilirim bu incelemeye. Biraz uzun olacak ama değecek söz veriyorum. Kitabın ana hatlarını çizdim ve bence her insanın tarihe yaklaşımını değiştirecek bir kitap bu. Tarih konusunda kafamdaki ayrık parçaları yerli yerine oturttu. Kitap feodal sistemin toplum
Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla
Feodal Toplumdan Yirminci YüzyılaLeo Huberman · İletişim Yayınları · 2016675 okunma
Reklam
212 syf.
2/10 puan verdi
Okurken harcadığım zamana acıyorum. Kitapları yarım bırakmam genel olarak. Bu yüzden bitirdim. Okumayın, zamanınıza yazık. Söyleyeceklerim bu kadar...
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202123,8bin okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabın değindiği kısımları, günümüzün içi boşaltılmış kavramlarını, özgürlüğün var olan seçeneklerde yapılan seçim değil istenilen seçeneği yaratma gücünün bulunması olduğunu, yabancılaşmayı, bağımlılığı, insan olmaktan uzaklaşmayı ve artık ne olduğumuz, ne yapmamız gerektiği sorunlarına ışık tutmuş Yıldız Hanım. Felsefi düşünme ve topluma bakabilme konularında bana o kadar çok şey kattı ki bu kitap. Kesinlikle okuyun, okutturun.
Özgürlük Yanılsaması Rousseau ve Marx
Özgürlük Yanılsaması Rousseau ve MarxYıldız Silier · Yordam Kitap · 2021194 okunma
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hani bazı kitaplar olur ya sizi alır, boğazınızı kalbinizi sıkar, sıkar, sıkar sonra da pat diye bırakır da siz de yere çalınırsınız. Hah işte tam öyle bir şeydi bu. Son sayfa bitti ben kitabı kapattım da yutkunamadım, öyle bir dram bu. Steinbeck’ in okuduğum üçüncü kitabı. Nobel’i nasıl hakettiğini gösterdi bu kitap bana açıkçası. 14 yaşında yazar olmaya karar verip üniversite de yalnızca yazarlığına yardımcı olacak derslere girmiş ve bu süreçte bir sürü işte çalışmış. Cennetin Doğusunda bahsettiği Kaliforniya’nın Salinas’ında doğmuş. Yoksullukla büyümüş yazar. Başka türlü zaten bunca acıyı böyle bir gerçeklikle vermesi olanaksız zaten. Yıllardır kendi topraklarını süren Oklahomalı bir aile, toprağın verimsiz olduğu ve yeterince gelir elde edilmediğinden bankayla ortaklık kuruyor ardından toprak elinden gidiyor ve aile kovuluyor. Joad ailesi el ilanlarından gördüğü tarım işçiliği için tüm hayalleriyle yokluklarla Batıya göçe başlıyor. Ancak Kaliforniya’daki işverenler ve toprak sahipleri fazla işçi sağlayarak ücreti düşürüp karı artırıyor ve binlerce işçi açlıktan, hastalıktan ölüyor. Kapitalizmin bu saf tablosu kârı düşürmemek için patatesleri nehire atıp başına muhafız dikiyor; meyveleri yakıyor dışarıda insanlar açlıktan ölürken. Joad ailesi de yolda ailenin bi kısmını kaybediyor. Güçlü bir anne, baba, suçlu ama iyi bir ağabey, ergenlik yaşında bir kız çocuğu ve daha küçük bir oğlan çocuğu, hamile bir kızları, çapkın bir oğlan çocuğu.. Kitabı okurken canım acıdı benim. Sizin de acısın. Keyifli okumalar diyemiyorum. Aç kalmayın.
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Remzi Kitabevi · 201435,3bin okunma
219 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Dostoyevski’nin Sibirya sürgününden sonra devam etmediği yarım kalmış bir roman. Netoçka’nın çocukluk ve gençlik dönemin bir kısmı anlatılabilmiş ancak romanda. Yarım kalan bu roman devam etseydi eğer muhtemelen yazarın büyük romanlarının başında gelecekti. Beni en çok bu kadar akıcı olması ve Suç ve Ceza’daki gibi ruh tahlilleri etkiledi. Son sayfaya kadar bırakamadan okudum. Kitabın devamını kurmadan edemedim. İlk defa bir kadın karakterin ağzından okuduk Dostoyevski’nin kalemini. Çok çok güzeldi. Tavsiyedir.
Netoçka Nezvanova
Netoçka NezvanovaFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 20162,355 okunma
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitaba yazılacak şeylerin şuraya sığamaması ne kötü. Selim, Turgut, Süleyman Kargı, Günseli.. Hepsi birer tutunamayan. Toplumda varolmuş ama kendilerince birey olamayanlar. Oğuz Atay’ın dışlanmışları, çaresizleri, intihar edenleri, atipik kişileri, ironileri, acıklı güldürüleri, onlar, onlar, onlar.. Biz seni sevdik sevgili Selim, sen bizi affedebilecek misin?
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,7bin okunma
208 syf.
6/10 puan verdi
Koca 1k platformunda benden başka sadece bir kişinin okumuş olmasına inanamadığım kitap. Sahafta eski kitapları karıştırırken bulmustum kitabı ve konusu ilgimi çekmişti. Bir tatil köyüne sürekli gelen ve sıcağın nefes aldırmadığı, buna rağmen sıradan ilişkilerine devam etmeye çalışan, birinin bir çocuğu olmak üzere iki evli çifti ve sıradan günlerini anlatan oldukça akıcı bir kitap oldu benim için. Mayın toplama işi yapan bir gencin patlama sonrası ailesinin dramına şahit olan arkadaş grubu, bakkal, hizmetçi ve oraya birkaç günlüğüne gelmiş bir ‘adam’dan da bahsediyor kitap. Evlilikteki herkesin hissettiği ama dile getirmediği o usanmışlık ve çaresizliği günlük seyirden hareketle çok güzel betimliyor yazar. Tarquinia ise İtalya’da tarihi bir şehir ve yolculuk yapmak isteyen çiftin üyesi, sürekli ertelenen gezilerinde onlara buradaki küçük atları göstermek ister. Ama sürekli erteledikleri yaşamlarında muhtemelen bu küçük atları da asla göremeyecekler. Romanın baş kişilerinden Sara’nın dediği gibi: “Yeryüzünde hiçbir aşk Aşk’ın yerini tutamaz.”
Tarquinia'nın Küçük Atları
Tarquinia'nın Küçük AtlarıMarguerite Duras · Can Yayınları · 201724 okunma
Reklam
223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Dostoyevski’nin “hepimiz Gogol’un Paltosundan çıktık” derken ne demek istediğini kitabı okuyunca anlıyor insan. Rus edebiyatına göre açık, anlaşılır ve sade bir üslubu var yazarın. Palto öyküsünün her paragrafını tekrar tekrar okumak istiyorsunuz. Ki bence gelmiş geçmiş en iyi öyküler arasına rahatlıkla girer. Burun öyküsü absürdlüklerle dolu ancak dönemin siyasetine ilişkin taşlamalar sanırım çoğu. Kitaptaki öyküler için söylenecek çok şey var. İyisi mi okuyup siz karar verin. Keyifli okumalar dilerim.
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,6bin okunma
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Verdiğim ikinci 10 puan ve yazarın diğer kitabı da birincisiydi. (Nietzche Ağladığında) Yazar her kitabında felsefe ve kişiler arası ilişkinin ve iç dünyamızın derinliklerine iniyor ve bu iniş biçimine hayranım. Ölmekte olan bir terapist, eski hastalarından Schopenhauer hayranı bi kişilik ve grup terapisiyle değişimini anlatıyor. Kitabın diğer bölümlerinde ise Schopenhauer un hayatından ve eserlerinden söz ediyor. Gerçekten hayranım ve hep olacağım. Bi alıntıyla bitiriyorum. “ Talih çarkı aforizmaları; bir şeyi isteriz, alırız, kısa bir süre tatmin yaşarız, bu tatmin hızla sıkıntıya dönüşür, ardından mutlaka bir sonraki ‘istiyorum’ gelir. Arzuyu doyurarak kurtuluş yoktur. İnsanın çarktan hemen atlaması gerekir. İstemekten tamamen kaçmak.”
Bugünü Yaşama Arzusu
Bugünü Yaşama ArzusuIrvin D. Yalom · Kabalcı Yayınevi · 20133,322 okunma
531 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
38 günde okudu
Hayatımdaki aynı zamanda en tuhaf dönemine denk gelen bu kitap için ne söyleyeceğimi ben de pek bilmiyorum. Pek inceleme yazmam ama bu kitabı es geçemedim. Hakan Günday’ın okuduğum ilk kitabı. Aynı zamanda yazarın lisede başladığı ve kendisini nasıl zaman içinde geliştirdiğini de kitabın ilerleyişinde görüyoruz. Kitabın karakterleriyle aynı hislere bürünüp beraber yaşamaya başlıyorsunuz sanki. Hiç bitmesini istemediğimden çok yavaş okudum ve her güzel şey gibi bu da bitti. Kinyas’tan beklediğim son buydu. Kayra ise benim yorumumla kendi yarattığı bataklıkta yine kendince bir son yarattı. Kitap gerçekten muhteşem. Tüm eleştirilere rağmen okuyun ve okutturun.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,9bin okunma