İlk kez 1985 yılında yayımlanan Gece 1991 yılında Pegasus Edebiyat Ödülü'nü aldı. Çeşitli dillere çevrilen ve yayımlanan Gece için Akşit Göktürk'ün "Sunuş"unu okuyabilirsiniz. "Gece'de anlatılan tek tek, bölük pörçük durumların, konumların, gerçek yaşamla somut ilişkisi, sürekli seziliyor satır aralarında. Okurun yakın geçmişte tanığı olduğu birçok toplumsal, tarihsel, kültürel deneyden yankılar var metinde sözgelişi. Alışılmış tarihsel mantığın işleyişi bile sorguya çekiliyor. Ama bütün bu gerçek durumlardan soyut bir çıkarım olan yaşantı, insan umutlarıyla korkularının bütünleyici imgeleriyle dile getiriliyor." - Akşit Göktürk
240 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1985
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

%21 (50/231)
·
Puan vermedi
Yazar bu eserinde 'gece' metaforundan hareketle kendi iç dünyasını, yalnızlığını, sıkılmışlığını ve tekdüzeliği imgesel bir anlatımla harmanlayarak zaman zaman ekspresyonist bir bakış açısıyla zaman zamansa nihilizm kokan izlenimleriyle okuru, gerçekle gerçeküstü bir dünya arasında sıkışmış soyut bir buhranı keşfetmeye davet
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,505 okunma
231 syf.
9/10 puan verdi
Bu inceleme hayatımda varlığıyla beni onurlandıran değerli Hocam, Dostum ve Ağabeyim
Metin T.
Metin T.
‘a ithaf edilmiştir. Kitabın karanlığından mı ismi “Gece” acaba ya da karakterlerin karanlığından mı? Sahi karakter var mı bu kitapta? Zor kitap. Zorluğu okunmasında değil de anlamasında ve zihninde bir yerlere
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,505 okunma
231 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bilge Karasu, Sokaklarda, caddelerde ya da meydanlarda; cezalandırılmak için türlü işkenceler vasıtasıyla onarılmayacak ölçüde hırpalanmış bir bebek kımıltısızlığı içinde inleyen insanlar… Yahut, Binaların yüksek pencerelerinden sokağa fırlatılan kendisinden hoşlanılmayan insanlar... Oradan gelip geçenlerin yalnızca tüylerini ürpertmekle
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,505 okunma
231 syf.
·
Puan vermedi
“Bazen çok açık olduğunu sandığınız bir şey yazmışsınızdır. Okur sizin hiç aklınıza gelmeyen bir biçimde yorumlayabilir. Okur bu yorumu metnin bütününü göz önünde tutarak, birçok yerinden alacağı verilerle destekleyebiliyorsa, bambaşka bir okuyuş çıkar ortaya. Yazarın hiç düşünmemiş olabileceği, yazarın hiç amaçlamamış olabileceği birtakım şeyler
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,505 okunma
231 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın okuduğum ilk eseri. Ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum ama bu kadarı fazla sürpriz oldu. İnanın bambaşka bir yazım tarzı. Henüz ne olduğuna karar veremedim. Keza ufak bir araştırma yaptım ki bir çok kişi de benim gibi kitabın türü konusunda anlaşmaya varamamış. Kısaca biçimden bahsedeyim. Kitap 4 ana bölümden ya da yazarın belirttiği gibi
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,505 okunma
231 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
¶¶Bunları yazmakla çıldırmaktan kurtulunur mu?¶¶ Oldukça fazla katmanlı bir postmodern romanı. Bilge Karasu kaleminden ilk kez bir kitap okuyorum. 1991 Pegasus Edebiyat Ödülü sahibi olan kitabını çok da irdelemeden değinecek olursam ;gecenin işçileri ile gündüzün işığını kaybetmek istemeyenler arasındaki kargaşa, gerilim, karamsar ama aynı zamanda da umut dolu mücadelesini anlatıyor." Gecenin işçileri de kim?" diye sorabilirsiniz. Gecenin işçileri, gecenin erken gelmesi için çeşitli mücadelelerde bulunan gece çalışıp gece aktif olan gündüzcüleri kovalayan olumsuz duygular salan insanlardır. Gündüzcüler de güneş ışığını kaybetmek istemeyenlerdir. Bunlar arasındaki mücadele anlatılmaktadır. Gizli yapılanma ve bu yapılanmalara katılan karakterler vardır. Eserde dört anlatıcı vardır. Önceleri bir anlatıcı var sanıyorsunuz, bir bakıyorsunuz bir başkası bir başkası... Ve bu kişiler isimlerini direkt vermeden, sezdirerek tanıtıyorlar kendilerini okura. Eserin distopik özellikler barındırması, bakanlık adlarının farklı olması ve sık sık göndermeler yapması akıcı bir şekilde kaleme alınmış. Eserde zaten birçok postmodernist teknik bulunmaktadır. Üst kurmaca da bunlardan biridir. Mutlaka okumanız gereken kitaplardan biri. Okur kalın.
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,505 okunma
231 syf.
8/10 puan verdi
Yaşanabilirmiş gibi görünen şeyler...
Gece, düş gerçeği ile gerçeği birleştiriyor.Simgelerin fazlaca bu eserde "gece" sadece günün bir zaman dilimi değil kapıların tekmeleyip insanların sorgulatmaya götürüldüğü,tutuklandığı bir dönemi simgeliyor. Başı,sonu,kuytuları,ucu bucağı duyularla saptanamayan,ama tükenmez bir gücüllüğü bütün ağırlığıyla taşıyan karanlık gece, ilk olarak ana simgesi oluyor bu anlatının. Daha sonra belirli bir anlamla sınırlandırılmak istendiği an, hep yeni yönlere bambaşka doğrultulara kaçıyor gece. Kitapta değişik anlatıcıların,birbiriyle karşıtlaşabilen gözlemleriyle, gerçek yaşamın, anlatılan, yazılan, okunan yaşamın, anlamını değişik yorumlar kavramında ve insan umutlarıyla korkularının imgelerle dile getiriyor. gözleme önem veriyor. Kitabın dili ağır geldi bana, o kadar çok imgeler vardı ki yarıda bırakacaktım,tabi ki vazgeçmedim devam ettim..Tavsiye eder miyim? derseniz.. Eğer İmgelerden yorulmazsanız okuyun derim..
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,505 okunma
231 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
#spoiler# Dip not : Önyargısız. .. Bu 4 gecenin sonunda bir inceleme fırtınası bekliyorsunuz ama "yok öyle bir şey :) " "Gece"den bana kalan bir "kızgınlık ve katil olma dürtüsü " Öncelikle (taşa tutulmayı göze alarak ) söylüyorum ki ...post modern bir kitap yazmak "bana göre " en kolay yazım kolu edebiyatta. .kimseye hesap vermek ,birşeyleri birseylere bağlamak ,karakterler ,kurgularla ,sebepler,sonuçlarla ,tarihsel detaylar yada hata yapma kaygımız olmadan "çala kalem " her istediğinizi yazabilir, beyninizi ,yasanmışlıklarınızı sadece.kendi bildiğiniz ipuçlarıyla kağıda dökebilirsiniz ...zaten okuyucunun bu kitaba dahil olma gibi bir lüksü yoktur .. Sayın Karasu 'yu benimseyemedim ve dünyasında pek keyif almadım .. Zaman zaman beni yakaladığı yerlerde oldu yalan yok ,bir cok kelimenin altını çize çize okudum kitabı .yazarın en beğendiğim yanı artık okuyucunun sabrının son demlerinde olduğunun farkında olmasıydı ..sanırım onun da istediği buydu ya da kimbilir belki gerçektende "çok ta umurunda değildi " Bir kac bölümde cümleleri alt alta dizeleyip şiir bile çıkarttım kitaptan ..o zaman belki daha mutlu okurum diye ..ama olmadım :) Masumdum. ..sayın Karasu nun kisisel hezeyanları beni gerdi okumasammı ? sorusunu bir kaç kez sordurttu alt benligime. .ama okundu bitti. Bir başka okuyucuya belki bambaşka bir dünya yaratabilir ama benim sayın Karasu ile ilk ve son buluşmam oldu..sevenlere saygım sonsuz ama ben kitabı az ..."şahsını "hiç sevmedim " affola. .. Son Dip Not: BU BIR KILIÇ BALIĞININ ÖYKÜSÜ ... YAZILMASA'DA OLURDU ... (halâ kafamda Ahmet.Kaya şarkıları )
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,505 okunma
231 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Gece” Okuması kolay ancak anlaması ve anlamlandırması tam tersine zor bir kitap.
Metin T.
Metin T.
abinin sürekli değindiği “derin okuma” durumunun en lazım olduğu kitaplardan birisi. Belli bir edebiyat, felsefe birikimine sahip olmak gerekiyor sanırım bu kitabı anlamak ve anlamlandırmak için. Ancak bu demek değildir ki bu
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,505 okunma
231 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Gece 'den Kalanlar
Okurken zorlayan kitapları hiçbir şeye değişmem. Satırlar arasındaki anlam arayışı, anlamlandırma çabası, o çıkmaza girme sonra yolunu bulma hissi, ardından tekrar kaybolma.. Bu devinim ancak ve ancak yaşanır, anlatılamaz. Bunu yaşatan kitaplardan biri oldu Gece. Herhangi bir tür kategorizasyonuna pek de dahil edemediğim bu kitap metaforik,
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,505 okunma

Yazar Hakkında

Bilge Karasu
Bilge KarasuYazar · 21 kitap
Bilge Karasu (1930, İstanbul - 13 Temmuz, 1995), Türk öykü, roman, deneme yazarıdır. Aynı zamanda felsefeci yanı olan Karasu, metinlerinde felsefi sorunları işlemiş ya da onun metinleri felsefi incelemenin konusu olarak görülmüştür. Postmodern romanın Türkiye'deki önemli isimleri arasında değerlendirilmektedir. Yaşamı Bilge Karasu 1930'da İstanbul'da dünyaya geldi. Genellikle sanıldığının aksine, Musevi asıllı Osmanlı siyasetçi Emanuel Karasu ve onun yeğeni dünyaca ünlü yoğurt şirketi Danone Grubu'nun kurucusu İzak Karasu ile herhangi bir akrabalık ilişkisi bulunmamakla birlikte, Bilge Karasu'nun daha sonra Müslümanlığı seçmiş bulunan anne ve babası da Musevi asıllıdır. Şişli Terakki Lisesi'nde ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nde öğrenim gördü. 1963 yılında, Rockfeller bursuyla gittiği Avrupa'dan 1964'de dönerek çevirmenliğe başladı. Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü'nde ve Ankara Radyosu dış yayınlar servisinde çalıştı. Ankara Radyosu için radyo oyunları yazdı. 1974 yılından ölümüne kadar Hacettepe Üniversitesi' Felsefe bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Ankara'da Nilgün Sokak'ta yıllarca küçük bir bodrum katında yaşadı. 14 Temmuz 1995'de pankreas kanseri tedavisi sürerken Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde öldü. Cebeci Asri Mezarlığı'na gömüldü. Çalışmaları Yazmaya 17 yaşında başladı. İlk yazısı 1950'de, ilk öyküsü de 1952'de Seçilmiş Hikayeler Dergisi'nde yayımlanan Bilge Karasu, bireyin sorunlarına ağırlık veren, onun günlük hayatındaki açmazlarını işleyen bir yazardır. Her insanın hayatında en az birkaç kere kafasından geçirdiği ya da yaşadığı "sevgi", "dostluk", "yalnızlık", "tutku", "inanç/inançsızlık", "korku" ve "ölüm" gibi kavramları imgesel bir dille anlatır. Okuyucu günlük hayatına tanıklık ettiği hikayedeki kahramanda ya da kişilerde kendinden parçalar bulur. Böylece kullanılan imgeleri de rahatlıkla bilinçaltında kendi yaşamına göre şekillendirip yorumlar, hikayeyle okur arasında bir bağ oluşur. Çünkü Karasu, insanla/insanüstüyü, olağanla/olağanüstüyü yapaylığa düşmeden, metnin doğal akışı/hayatın da kurgusal akışı içinde verir. Okurun hayal gücünü bir noktaya kadar özgür bırakır. Karasu kelimelerini özenle seçer. Dili işlenmiş, üzerinde çok çalışılmış, oynanmış bir dildir. Kullandığı arı Türkçe başka yazarlarda yapay ve zorlama dururken, onun metinlerinde hoş bir tat bırakır. Çünkü ritim düşünülerek, ses düşünülerek, görsellik düşünülerek kurulmuş, kurgulanmış, kusursuz olması istenmiş bir dille yazılmıştır. Türkçe edebiyatın en özgün kalemlerinden biri olan Karasu "Gece" adlı kitabıyla Amerika'da verilen "Pegasus Ödülü"nü kazanan tek Türk yazardır; bu ödülle birlikte kitapları İngilizceye çevrilmiş ve ABD'nin çeşitli üniversitelerinde romanı Türk edebiyatı üzerine konferanslar vermiştir. Ölümünden önce yayınlanan kitabı Narla İncire Gazel (1995), ölümünden sonra 1996'da yayınlanan son kitabı ise Altı Ay Bir Güzdür. Anısına Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Merkezi 13-14 Aralık 2010 tarihlerinde Bilge Karasu'nun doğumunun 80, ölümünün 15.yılı dolayısıyla "Altı Ay Bir Güz" başlığı altında Uluslararası Bilge Karasu Sempozyumu düzenledi. Başkanlığını Talat Halman'ın yaptığı sempozyuma Bilge Karasu'dan ingilizceye yaptığı çevirilerle 2004'te ABD'nin en önemli çeviri ödülünü (National Translation Award) kazanan Aron Aji ve kimi kitaplarını Fransızcaya çeviren Alain Mascarou ile edebiyat dünyasından isimler katıldılar.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.