Bir zamanlar olduğum o çocuğu çok özlüyordum. İzin vermediler ki Sedef olayım.
Beyazı içinde barındıran bir isimden çekip almışlardı beni ve sen artık Yankı’sın demişlerdi. Çektiğin acıların çığlıklarını adında taşı Yankı koymuşlardı adımı.
Çığlıkların kulaklarda yankılansın ama kimseler duymasın dercesine Yankı yapmışlardı beni.
Oysaki ben bir zamanlar Sedef’tim.
İleride başıma gelecek onca şeyden habersiz bir şekilde yaşayan Sedef’tim. Ne eksik ne fazla...
Ben Sedef’tim.
Sedef, seçimini yapar. Artık o, damgacıdan kurtulmak isteyen bir avdır. Ekibe yeni Yarasaların da katılmasıyla eğitmenlerin işi daha da zorlaşır.
Bunu fırsat bilen damgacı, tüm kozlarını oynamaya başlar. Başı bir türlü beladan kurtulmayan Sedef, avken avcı olur ve damgacının peşine düşer. Ya damgacı, Sedef’i avlayacaktır ya da Sedef, damgacıyı bulacaktır. Soluksuz bir kovalamaca sonrasında kazanan tarafın kim olacağına, son hamleyi zekice yapan karar verecektir.