Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aslı Soral

Aslı Soral
@aslisoral
2 erkek çocuk annesi. Hatha Yoga Eğitmeni Hamile Yogası Eğitmeni Çocuk Yogası Eğitmeni
Yoga Eğitmeni
Üniversite
İstanbul
İstanbul, 16 Haziran 1983
25 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
“Bilmiyor musun ki, Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin.”
Sayfa 36 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
“Hz. Musa’nın (a.s.) denizi ikiye ayırması, edilen hakiki yağmur dualarının yağmurla cevaplanması, bizim abdestimizin kutsallığı ve Hıristiyanlıktaki vaftizin onlar tarafından önemi, ninelerimizin dualarını Su’ya okuyup üflemesi, mantraların ve seslerin titreşiminin bedeni iyileştirmesi, müzik dinleyen bitkilerin çok daha fazla çiçek açması ve daha nice olayların arkasındaki sır Su’yun hafızasında taşıdığı özel cümlelerdir.”
Sayfa 67 - Fenomen Kitaplar
“ Her kar tanesi kendine ait muhteşem bir desendeydi. Hiçbir kar tanesinin deseni bir başka kar tanesi ile aynı değildi. Ve eritilip uzun süre sonra tekrar dondurulduklarında her biri kendi ilk desen hallerine geri dönüyordu. Hafıza olmadan bunun olması imkansızdır. Ve hafıza sadece canlılarda olur. Bu durumda Su’yun, kendisine has muhteşem bir hafızası olduğu ortaya çıkmıştı. “
Sayfa 53 - Fenomen Kitaplar

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Bu okuduklarınız ölen bir aşkın hikayesiydi. O yüzden bana “nasıl bilirdiniz” diye sormayın artık; çünkü ben onu aşk diye bilirdim. “
Destek Yayınları
“Nasıl olsa aşk dediğin şey bir b’ölmece. Payımıza düşeni aldık biz de işte. Senin payına hayat düştü, benim payımda ise hayat düş’tü…”
Sayfa 170 - Destek Yayınları
Reklam
“ Müzik biraz da ortak lisanımız gibi. Hepimiz için susmanın dili; söyleyemediğimiz ne varsa, söz hakkımızı notalara bırakma şekli. İnsan bazen cesaret edemiyor işte bazı şeyleri söylemeye. Ve müzik öyle zor anlarda yetişiyor ki insanın imdadına, o hepimizin yerine söylüyor söylenecek ne varsa…”
Sayfa 161 - Destek Yayınları
Sadece gittin. Aslında her aşkın bir gideni vardır. Sen de bizim aşkımızın gideniydin. Bu şehirde kalacak kadar, bu şehirde beni bensiz bırakacak kadar gittin.
Sayfa 21 - Destek Yayınları
Hep var olan hüzün, Bir de hiç olmayan yüzün, Söylesene yalnızlık, Bu mu son sözün…
Sayfa 18 - Destek Yayınları
“Dokunsalar ağlarım” demiştim ya hani; yanılmadım. Sana kim dokunduysa, ben ağladım.
Sayfa 10 - Destek Yayınları
“Eğer bir tavuk kümesi yapıyorsan, tavukları yüzde yüz içeride tuttuğunu ama tilkileri yüzde yüz dışarıda tutamayacağını anlaman lazım. İçeriye girerse tavukların durumu onun merhametine kalmış demektir. Onları korumak için yapılan barınak, onların ölüm hücresi olur.”
Sayfa 188 - Palto Yayınevi
Reklam
“Zehir senin beyninde ve gözlerindeydi. Düşüncelerini ve gözlerini felç etmişti. Senin felçli düşüncelerin her gün çocuğunu da zehirledi ve ikinizin de aynı anda iyileşmesi gerekmekteydi.”
Sayfa 230 - Yediveren Yayınları
“Ona onu sevdiğini söylerken herkes duysun dedim, çünkü her çocuğun bunu arkadaşlarının yanında duymaya ihtiyacı vardır. Bir çocuğun başkasının yanında egosunu okşamak onu çok değerli ve özgüvenli hissettirir.”
Sayfa 231 - Yediveren Yayınları
“Bizi ne ayağının altında paspas yaptın ne de başında bir taç. Sen hep bizi vücudunun tam ortasında taşıdın. Kalbinde…” “Benim hayatta en büyük şansım sendin baba!” “Sen bana para ile asla elde edemeyeceğim bir çocukluk bıraktın.” Canım babama
Sayfa 90 - Yediveren Yayınları
“Gönlümün dilediği gül yüzüne bakmak, Elimin özlediği kadehi kavramak, Her zerrem nasibini almalı dünyadan, Yarın güle kavuşturmadan beni toprak.”
Sayfa 98 - Epsilon Yayınevi
“Niceleri geldi, neler istediler, Sonunda dünyayı bırakıp gittiler. Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler.”
Sayfa 98 - Epsilon Yayınevi
“Rüya görürken hakikat saydığımız, uyanınca sahteliğini ele verir. Peki nedir ki o bizi inandırır, şimdi bulunduğumuz hakikatten de bir gün uyanmayacağımıza?”
Sayfa 44 - Epsilon Yayınevi
Reklam
“Sarhoş oldum mu aklım azalır, Ayıldım mı sevincim dağılır, Ne sarhoş ne ayık bir hal var ya, En güzeli öyle yaşamaktır.”
Sayfa 26 - Efil’in ağzından dökülenler:
Öleceğini bilen tek canlı insan olmasına rağmen biriktiren tek canlı da yine insandır. Yavrularına miras olarak bir ceylan sürüsü bırakan aslan yok ormanda ama yavrularına; ev, araba, fabrika bırakmak için yaşayan, yarışan bir kamyon insan var.
Sayfa 35
Üç çocuğu bir adaya koydular; biri nankör, diğeri yalancı, öteki de hırsız oldu. Sonra üç başka çocuğu, üç ayrı adaya koydular; biri dalgıç, biri avcı, biri de denizci oldu. Ve biz, yalnız kalmanın o kadar da kötü bir şey olmadığını fark ettik. - Aşmış Dünya Çocukları-
Kim gerçek yabancı -bir ülkede yaşayıp başka bir yere ait olduğunu bilen mi, yoksa kendi ülkesinde yabancı hayatı sürüp ait olacak başka bir yeri de olmayan mı?