Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Birden her insanoğlunun yazgısını yinelemekten başka bir şey yapmadığını düşündü. Herkes para yasasına karşı isyan eder ve herkes er ya da geç teslim olur.
Batmak! Rekabet az olduğuna göre bu iş pek de zor olmasa gerekti! Ama gariptir, batmak çoğu kez yükselmekten zordur.
Reklam
Para dünyasının altında, başarısızlığın ve başarının anlam taşımadığı karman çorman, büyük bir dünya olduğunu düşünmek istiyordu; her şeyin, herkesin eşit olduğu bir hayaletler krallığı gibi bir dünya...
Öte yandan ölüm değildi istediği, gerçek bedensel ölüm değildi. Garip bir duyguydu bu.
Ölmüş ve kokuşmakta olan bir dünyada yaşadığımızı anlatmak ne eğlenceliydi.
Hem, cebinde çok para olduğu duygusu hoşuna gidiyordu. Cebinde onca parayla insanın kendini ne kadar farklı hissettiği şaşılacak bir durumdu.
Reklam
Şiir yazılacak umutlu bir çağ değil içinde bulunduğumuz dönem.
Hiçbir zengin, kendisini yoksul göstermeyi başaramaz; çünkü para, tıpkı cinayet gibi onu ele verir.
Gerçek yoksullara hiçbir zaman acımamıştı. Asıl acınması gerekenler, siyah ceketli yoksullar, orta sınıflardı.
Geleceğin artık toz pembe görünmediği, gerçek ve tehlikeli hale geldiği yaşa ulaşmıştı.
Reklam
Zaman geçtikçe paraya tapmanın bir din konumuna yükseltildiğini anladı. Belki de tek gerçek din olarak bu kalmıştı bize. Eskiden Tanrı neyse, şimdi para oydu.
O günlerde ancak bir çocuğun duyabileceği kadar derin bir özlem duyuyordu paraya. Neden insanın doğru dürüst giysileri olmasındı, bol bol şeker yemesin, istediği kadar sık sinemaya gitmesindi?
Ve şimdi, inanç, umut ve para hüküm sürmekte; bu üçü egemen; ama içlerinden en yücesi, para.
Yine para, daima para! Parasızlık rahatsızlık demektir, sefil kaygı demektir, sigarasızlık demektir, başarısızlık bilincinin sürekli var olması demektir, her şeyden de önemlisi, yalnızlık demektir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.