Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Amed Aştiyan

Amed Aştiyan
@astiyan
Anlamak sevginin başlangıcıdır. / Spinoza
Siirt
1 Mayıs
52 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
"Hiçbir şey bilmediğimi" farkettiğim yaştayım.!
Reklam
Örümcek ipliğine yapışmış hayatlarımız, ağın merkezine mi gider adımlarımız yoksa uçuruma mı, belirsiz.? Amed Aştiyan
İnsan arzusunu dizginleyen veya ona yön veren bütün rejimler (komünizm, faşizm, liberalizm, dinler vs) insanın doğasına ait bir çıkarım olduğu için : şahıslar veya toplum çıkarları doğrultusunda hem dindar olup hem de faşist olabilir aynı şekilde komünist bir sürece adapte olan şahıs veya gruplar sonraki süreçte gücü tekele aldığında kapital bir karaktere bürünebilir. Insanın daha çok süreç ve adaptasyon ile alakalı bu durumu yüzünden yaşanan onca tartışma ve savaşın herhangi bir taraftarı olmama seçeneği maalesef bulunmamaktadır. Son süreçte "vicdan" denilen olguyla kendisine tekrar bir kimlik kazandırma eylemi içinde bulması kaçınılmazdır. En saf haliyle , birey toplumdan etkilenen değil, toplumu etkileyendir " tanımı da bugün bu kargaşayi çözebilecek nihayettedir. Ancak imkansızlığı konusuna da ayrıca buna değinmek yersiz olacaktır. Amed Aştiyan

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir gün herşey yoluna girerse, umarım hala hevesim ve isteğim kalmış olur. Frida Kahlo
Nietzsche'nin "umuda" dair karamsar oluşunun kendi perspektifinde haklı sebepleri vardı. Ona göre umut varolan işkenceyi uzatmaktan başka bir şeye yaramıyordu. Insanın umut beslediği herhangi bir olguya erişmesi, sonrası için hezeyanın temellerini taşıyordu . Çünkü umut varolamama sürecini temsil ediyor, varolduktan sonrası ise başkaydı, orda artık umut yoktu. Yani insanın kendi varoluşunu îspat edebilmesi için bunu yapması zorunlu bir şey gibi gelebilir.!? Ve bu döngü bir ömür boyu sürüp gitmekten öte başka bir şey olmadığının bilincindeydi. Bu ezber yaşayan insanların yaşamından sadece bir kesit. Nietzscheye göre bu bir nevi kendini kandırma süreci veya insanın olguya olan esaretini gözler önüne seren bir durum. Benim ise merak ettiğim şey, umudun insana özgü olduğu/olmadığı kısmında sorduğum sorular. Bize bunun nerden geldiği ile ilgili.! 1)Bu toplumsal sorunun bir ürünü olabilir mi.? 2)Veya kolektîf zihnin bir illüzyonu.? 3) Başka sorular. Gerçekten insanı bu denli edilgen hale getiren şeyin ona özgü olması, aynı anda bir çarpıklığa neden oluyor. Dahası onu var eden şeyin yine onu tüketmesi gibi bir ikilem hakkında, onun üstesinden nasıl gelebileceğimiz konusunu bize araklıyor.! Ve belki de "üst insan" dediği kimlikte buna ihtiyacımız olmayacaktır, Amed Aştiyan
Reklam
Yaşamın bütün kilitlerini açan hala o bilinmeyen kelimenin peşindeyim. İşte biri daha geliyor uğruna ya da gidiyor. Amed Aştiyan
268 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.