Durdum ömrümün kurumuş dallarına baktım
Çığlık çığlığa bir güz geliyor..
Akşamdan kalma bir pazar günü gibi
Ağzım kuruyor, başım dönüyor..
Neredesin ey sevgili !..
Yokluğun varlılığının delili
Ahmet Erhan
Yazı yazmak için okyanus sahillerinegiden bir yazar sabaha karşı dans eder gibi hareketler yapan birini görür biraz yaklaşınca bir gencin sahile vuran deniz yıldızlarını birer birer alıp okyanusa fırlattığını fark eder genç adama yaklaşır ve sorar
-Neden bu denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?
Genç adam şöyle cevap verir
- Birazdan güneş yükselip sular çekilecek. Onları suya atmazsam ölecekler .
Bunun üzerine yazar
- Kilometrelerce sahil binlerce deniz yıldızı var bunların hepsini nasıl kurtaracaksın ? ne farkeder ki der
Genç adam eğilip yerden bir deniz yıldızı daha alır okyanusa fırlatır
- Onun için fark etti ama...
Uzun suskunluklar
Girerdi belki aramıza
Fakat biz sustukça
Kalabalıkları taşırdık ..soluğumuza
Hiç’liğin sonsuzluğa açılan kapılarında dolanır
Talihsiz rastlantıların
Bizi bir bilinmeyene taşıdığı anlara kızar
Hayata birlikte.. küserdik